26 Eylül 2017 - Salı
MİKROP DERESİ OLARAK ANILMASIN
Yazar - Nedim ARSLAN
Okuma Süresi: 3 dk.
Nedim ARSLAN
-
Batman’ın gelişen lüks ve güzide semtlerinden geçen DSİ’ ye ait sulama kanalın içler acısı halini geçen günkü gazetemizin manşetini süslemişti. Tilmerç, TOKİ, Gültepe ve Belde ile Çamlı tepe semtlerinden geçen Devlet Su işlerine ait sulama kanalının kelimenin tam anlamıyla bir çöp yığınına dönüştüğünü ve bunun mahalle sakinlerini son derece sağlık yönünden tehdit ettiğine dair haberimiz üzerine mahalle sakinleri gazetemize kadar gelerek teşekkürlerini iletip, DSİ’ nin bir an evvel bu kanala karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri dileğinde bulunduklarını gözlemledik. DSİ yetkililerinin sulama kanalına bu kadar duyarsın kaldıklarına bir anlam veremedikleri belirten mahalle sakinleri “ Dere sulama kanalı olarak adlandırılmış ama sulama kanalı ne yazık ki kelimenin tam anlamıyla bir hastalık yayan dere haline dönüşmüştür. Özellikle yaz aylarında dereden gelen kokular insan sağlığı açısından son derece tehdit oluşturmaktadır. Defalarca bunu dile getirmemize rağmen üzülerek ifade etmek isteriz ki DSİ konuya gereken titizliği göstermemiştir. Neden böylesine duyarsız kalınmış anlamak mümkün değil.” Diyerek sulama kanalının artık sulama kanalı olmaktan çıktığını ve derenin artık hastalık saçmaya müsait bir konuma dönüştüğünden yakındılar. Son derece gelişmiş ve lüks binaların oluştuğu bu mahallelerde su kanalının tıpkı iluh deresi gibi çöp yığınına dönüşmesine seyirci kalmak sanırım duyarsızlığın dik alası olsa gerek. DSİ yetkililerinin mahalle sakinlerinin müteaddit kezler yaptıkları müracaatlara rağmen dere konusunda bir çalışma yürütmedikleri iddiaları ise yetkililerin duyarsızlığının da bir bakıma göstergesi olmuştur. Bir zamanlar bu mahallelerden geçecek olan sulama kanalına sevinirlerken, şimdide sulama kanalından şikayetçi olmalarının nedenlerinin araştırılmasında yarar olacaktır. Böylesi dereler birçok ilimizde bulunmaktadır ama yapılan güzel çalışmalarla buraları adeta bir mesire yerine dönüştürüp halkın memnuniyetini kazanmışlardır ama burada yapılan çalışmalar sadece bittikten sonra hiçbir düzenleme yapılmaksızın kendi haline bırakılmaktadır. Bizim halkımız bunu kesinlikle hak etmemektedir. Burada yaşayan insanların da böylesi güzel bir su kanalının etrafından oturup hatta piknik bile yapma haklarının olduğunu vurgulamak isterim. Ben DSİ yetkililerimizin bu konuya artık duyarsız kalmamalarını ve derenin içler acısı halinden bir an evvel kurtarılması yönünde harekete geçmeleri dileğinden bulunuyorum. Bu derenin içindeki atıkların temizlenmesi ve şırıl şırıl akan tertemiz bir suyun akması sağlanmalıdır diye düşünüyoruz,. Bunu da yapacak olan merciinin DSİ olduğu gerçeğini de ifade etmek isterim. Konuya gereken hassasiyeti göstereceğine inandığımız DSİ yetkililerini şimdiden teşekkür ediyorum.
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları
