Bayramların resmi tatillere dönüşümü ve boğulmalar
Bayramların resmi tatillere dönüşümü ve boğulmalar
Nedim ARSLAN
-
9 Günlük bir tatili, pardon bir bayramı daha geride bıraktık. Hani eskiden derlerdi ya, İstanbul ve batı illerinde bayram yok, tatil var. Gerçekten de öyle. Batı illerinde kimse kimseyi sormaz. Bir çok kişi de bayramları kutlamaz. Herkes kendi hayat mücadelesinde. İmkanı olanlar tatil beldelerinin yolunu tutarken, imkanı olmayanlarda yakın mesire alanlarını tercih etti. Batman'da sokaklar sıcak havalar ve bayram tatili nedeniyle çok tenha bir bayram yaşadı. Ne yazık ki son zamanlar da Batman ve Güneydoğu’da da bayramı tatile çevirme kültürü oluşmaya başladı.
Çocuklu yaşlarda iken hepimizin elinde naylon poşetler, evden eve dolaşır şeker toplardık. Büyükler ve hastalar ziyaret edilirdi. Kırgınlıklar ve dargınlıklar bayram münasebetiyle yerini yine hoşgörü ve barışa bırakırdı. Ama günümüze baktığımızda o günlerinde geçmişte kaldığını görmekteyiz. Büyüklerinin yanında ayak ayak üstüne atan, eşine aşkım-sevgilim diye hitap eden, egoları tavan yapan, küçük dağları biz yarattık, kabristanların yolunu bilmeyen bir nesille iç içe olduğumuz süreçteyiz ne yazık ki. (abartıyorsam affınıza sığınıyorum). Elbette bunlar benimsemeyen ve halen gelenek göreneklere sımsıkı bağlı olan büyüklerine saygıda kusur etmeyen gençlerimize de rastlamıyor değiliz. Ama ne yazık ki bu gençlerimiz azınlıkta.
Evet uzun yıllar sonrası bile olsa batı geleneği güney illerimizde de oturmaya başladı. Kenar semtler hariç, kent merkezinde yeni gelişen bir çok mahallede de artık bayram geleneği değil de tatil geleneği başladı bile. Komşusunu tanımayan ve karşılaştığında Allah’ın selamını bile vermeyen bir komşuluk kültürü! Son yıllarda ülkemiz ve güney illerimizde oluşan bir batı kültürü hayranlığı iyiden iyiye bizi esir almış durumda. Hıristiyanlık dünyası Noel’ini kutlayıp ve tüm dünyaya kutlatarak kendi dini ve kültürünü dünyaya empoze ederken bizde tam aksini yapıyoruz. Dinimizin gereği olan yardımlaşma, sevgi ve kardeşlik günleri olan bayramları kutlayacağımıza kendi ailemizle birlikte tatil beldelerinde kutluyorsak demek ki yavaş yavaş batı dünyasına benzemeye başlamışız. Bu da yaşam biçimimiz ve kültürümüzün yok olacağı anlamına gelmiyor mu?
BOĞULMA SEZONU BAŞLADI
Sıcak havaların etkili olmasıyla birlikte ne yazık ki bir çok ilde olduğu gibi bölgemiz ve kentimizde de boğulma vakaları ardı ardına yaşanmaya başladı. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde her yıl onlarca kişi serinlemek amacıyla girdiği göl, baraj ve sulama kanallarında boğularak hayatını kaybediyor. Bayram öncesi yaşanan boğulmaların yanı sıra, bayramın ikinci günü Sason ilçesinde, üçüncü gününde ise Balpınar Beldesinde 17 yaşındaki bir gencin boğulmasıyla vakalar ard arda devam etti.
Yaz aylarıyla birlikte hava sıcaklığının 40 dereceyi bulduğu Diyarbakır, Şanlıurfa, Şırnak ve Batman’da boğulma vakaları pik yaptı. Türkiye'de genç nüfusun en yoğun illerin başında gelen ve merkez nüfusunun 500 bini bulduğu Batman ne yazık ki bir tek olimpik kentteki gençlerin ihtiyacını karşılamıyor. Hal böyle olunca da gençlerimiz göl, baraj ve sulama kanallarına yasağa rağmen akın etmekte. Ne yazık ki, bu da bir çok gencimizin hayatına mal olmakta. Geçmişte yapılmayan bu hizmetlerin yapılması artık zaruridir. Eğer yönetici ve seçilmişlerimiz daha çok gencimizin hayattan kopmaması için bir kaç olimpik havuzun yapımı için harekete geçmeliler.
Güzel günler dileğiyle.
