TEK SIKINTI İSTİHDAM OLMAMASI
Nedim ARSLAN
-İlimizde istihdamın hemen hemen hiç olmaması yüzünden bilindiği gibi işsizlik alanında ülkede ilk sırada yer almaktayız. Her ne kadar çalışma ve sosyal Güvenlik bakanımız Mehmet Müezzinoğlu, 4 ayda istihdam seferberliğinde bir milyon insanı iş sahibi yaptıklarını söylüyor olsa da ilimiz geneline baktığımızda bundan nasiplenen bir olmadığımız açık ortaya çıkmış bulunmaktadır. Batmanın işsizlik alanında ülkede ilk sırayı almış olması bizim için içler acısı bur durumdur. İşsizlerimiz kahve köşelerinde ömür tüketirken ilimiz insanının mutluluğundan ya da memnuniyetinden söz etmek abesle iştigal olur. Yıllardır istihdam alanında bir metre yol almamış bir ilin mensupları olarak duyduğumuz üzüntüyü anlatabilecek deyim bulamam. Referandum öncesi işsizliği dillerinden düşürmeyenlerin referandum sonrası takındıkları suskunluğu da büyük bir ibretle izlemekteyiz. İşsizliği boynunu büktüğü insanlarla dolup taşan bir il olmanın derin acısını sadece işsizler değil ekonomik alanda sıfırı tüketen esnafımızı da perişan etmektedir. Bölgemizin istihdamına en büyük katkıyı sunması gereken iş adamlarımızın kıllarının bile kıpırdamaması ise bizleri büsbütün karamsarlığa itmektedir. İşadamları ünvanını taşıyanların doğup büyüdükleri bu ile neden bir eser bırakma gereğini duymazlar anlamak mümkün değil. Her yıl muhteşem geziler düzenleyerek Avrupa’nın çeşitli ülkelerine gidip buralarda incelemelerde bulunan işadamlarımızın buradaki görkemli istihdamlardan da mı örnek alıp bir girişimde bulunmazlar doğrusunu söylemek gerekirse anlamak mümkün olmuyor. Unutulmamalı ki insanlar bıraktıkları serlerle daima hürmet ve saygıyla anılırlar bu nedenle yüzlerce ya da binlerce insanımıza aş iş istihdamını yaratma gibi bir girişimin içinde olacakları bu insanlar ebediyen minnettar kalacak ve her zaman şükranla anılacaklardır. İlimizin tek sıkıntısı işsizliktir ve bu işsizliğin bertaraf edilmesinde son derece büyük yarar olacaktır. Geçici altı aylıklar üretilerek yapılan istihdamların da işsizliğe çözüm getirmeyeceği gerçeğini de artık görmekte yarar vardır. Bu yüzden gerek siyasetçilerimiz ve gerekse de ülkemizi yönetmekle sorumlu olanların insanımızı memnun etmesi onlara aş ve iş temin etmekle mümkün olacaktır. Aksi halde milletin nezdinde ne itibarları kalır ne de güvenirlilikleri.
PETROLSPOR GERÇEĞİ
Yıllardır üçüncü ligde ilimizi temsil eden bir futbol takımımız var. Bu takım için canla başla çalışan bir hemşerimiz var. Bu insan bir amanlar TPAO bünyesinde olan Petrolsporumuzun yükünü omuzlama cesaretini gösteren Aydın Gülmez hemşerimiz tüm iyi niyetine ve çabalamalarına rağmen takımın istenilen seviyeye gelmemesi adın bir özeleştiri yaparak takımı üstlendikleri 3,5 yıl içinde yaptıkların ve yapamadıklarını kahvaltılı bir basın toplantısıyla dile getirdi. Çalmadık kapı bırakmayan, takımın iyi bir kategoriye yükselebilmesi için siyasetçilere bakanlara kadar giden ancak istenilen desteği almamasına rağmen takıma olan sahiplenmesinden taviz vermeyen Aydın Gülmez kardeşimizin açık sözle söylediklerini takdirle karşılıyorum. Her ne kadar futbolun içinde olmayıp ta dışarıdan gazel okuyanların hışmına uğradıysa da ben Aydın Gülmezin profesyonel takımımıza karşı duyduğu sahiplenme duygusunu takdire şayan olarak görüyorum. Bin futbol takımının nasıl yönetileceğini bir futbol takımının içindeki sıkıntıların neler olabileceği gerçeğinden uzakta olanlar Aydın Gülmez’i eleştirebilirler ama gerçek manada sadece yüzeysel bir eleştiriden de öteye gidemeyeceklerini anlamalarında da yarar vardır. Şimdi bir babayiğit çıkıp da “ Ben Petrolspor’a talibim dese ve ekibini kurup buna aday olduğunu söyleme cüretini ortaya koyarsa sanırım Aydın Gülmez takımın yönetimini ona devretmekten asla çekinmez ve yeter ki bu takım başarılı olsun da ne olursa olsun demekten de kaçınmaz diye düşünüyorum. Bu yüzden 3,5 yıldır büyük bir meşakkatle takımı sırtlayan Aydın Gülmez kardeşimizi eleştiri yağmuruna tutmanın büyük haksızlık olduğunu düşünüyorum.