MESLEKTE 40, PETROL'DE 17 YAŞINDAYIZ…
Nedim ARSLAN
-
Her yeni gün insanlar için umuttur, yarındır. Ama bazı günlerin tarihleri ve 'Marka' isimleri çok daha anlamlı ve özeldir. Doğum günleri, kuruluş tarihleri ayrı heyecanlar yaratır. İşte bunlardan biri de bizim için ayrı bir umut, ayrı bir heyecandır.
''8 MART '' ve ''PETROL ''
Bu anlamlı gün Dünya Kadınlar Günü ve Gazetemizin kuruluş günü. Batman Petrol Gazetesi böyle anlamlı bir günde yayın hayatına başlamanın gururunu taşıyor. Diğer yandan ise Batman'ı ''BATMAN'' yapan kara altın, yani PETROL ismi. Bu şehri yoktan var eden kara altın, insanlara aş ve iş olan kara altın bu isim göğsümüzü daha da kabartıyor.
1980'li yıllarda büyük değerimiz ve aile büyüğümüz, ağabeyimiz Enver Arslan'ın basın sektörüne olan aşkı bizi de bu mesleğe itmişti. Bu şehre verdiği değerden ötürü Batman'ın güçlü bir basını olmasının gerektiği ihtiyacını duyan usta gazeteci Arslan, ileriki yılları düşünmüştü. Bugün Batman'da yayın yapan Arslan ailesinin 4 gazetesi rahmetli Enver ağabeyimizin eseridir. Bize bu mesleği sevdiren ve tanıştıran kuşkusuz oydu. 80'li yıllarda matbaayla tanışmamız bizi gazeteciliğe de hazırlamıştı, yine o yıllar gazeteciliğe de 'Merhaba' demiştik. Gazetecilik ve matbaacılığın her alanında hizmet etmeyi de bir görev bilmiştik. Yıllar biri birini kovalarken bu meslek dışında hiç mesleği düşünmedik ve başka meslek edinmedik.
Bir çok meslekte ve alanda önemli olan öncülük yapmak ve temel atmaktır. Bunu yaptığınızda o zaman bir eser bırakmış olur ve sizden sonraki kuşaklarında önünü açmış olursunuz. Her meslekte inişler-çıkışlar ve zikzaklar olabilir. Doğru olduğuna inandığınıza değer diye baktığınız hareket ve kararlar bazen size engel de olabilir. Aslıda hayatın ve ortamın sizi nereye iteceğini bazen tahmin edemezsiniz ama önemli olan bir çok iniş ve çıkışta ilkeleriniz ve doğruluktan taviz vermemenizdir.
__XXX__
Zor bir süreçten geçen yazılı basın çok zorlu bir sınavdan geçiyor. Ulusal basın (yaygın medyanın da) yayınlarına son verdiği şu günlerde yerel basın daha da zorda. İlanlı gazetelerin bir nebzede ihale ilanları ve abone gelirleriyle yaşamlarını sürdürmeleri, ilansız gazetelerinde parmak sayısı kadar olan aboneleriyle yaşamlarını sürdürüyor. Kağıt ve birçok girdi fiyatları yerel basını zora sokması bir çok ildeki çok sayfalı gazetelerin sayfa sayısını, renkli baskının siyah beyaza dönüşmesine neden olurken, bir çok ilde yine 30 ila 40 yıllık yerel gazetenin sonunu getirmiştir.
Haber yakalama yarışında olan gazetecilerin sütunlarını manşetlerle süsleme yarışını artık vatandaşlar cep ve tabletlerle takibe başladı. Oysa yıllar önce sadece beldenizde değil, Türkiye'nin bazı illerinde abone bile bulabiliyordunuz ve gazeteler şehir dışındaki abonelere posta ile gönderilirdi. Yazılı basının artık çok tercih edilmediği artık her şeyin sanalda izlenmesi yerel basının da sonunu getireceği belli. Yıllar önce sektörde hurufat ve tipo, sistemi ofset baskıya yerini bırakırken, baş döndürücü bir hızla gelişen basın sektörünün değişiminde meslekte 40. yıl PETROL'de 17. yayın yılımıza girmiş olduk.
__XXX__
Yeni yayın dönemlerimizde geleneksel hale getirdiğimiz hikayelerimizi sizinle paylaşırken birazda geçmiş yıllara dönüyoruz. O heyecanı sizinle paylaşırken o anı yaşıyoruz. Uzun bir süre gazetenin Yazı İşleri Müdürlüğü'nü yapan başarılı gazeteci ve Petrol sevdalısı emektarımız sevgili kardeşim Mustafa Seven'i arayarak duygularını dile getirmesini istemiştim. Tekrardan kendisi ve Gazetemiz Batman Petrol'ün kuruluşundan bu yana bizlere destek ve güç olan muhabir ile yazı kadrosuna teşekkürlerimi sunarken, tatlı bir rekabet içinde olan Batman basınının daha özgür ve uzun ömürlü olması dileğiyle mutlu bir hafta diliyorum.
RUTUBETLİ YAŞAM
Batman kent merkezinin bir çok alanındaki şatafatlı mekanlarında lüks yaşam sürerken, kentin varoşlarında da bir o kadar sefalet içinde yaşayan ailelerin yaşamı yürek burkuyor.
Yer : Batman
Semt: İluh mahallesi 630. sokak
Ev diyemeyeceğimiz bu alana sadece yaşamak için çaresizlikten sığınan 6 nüfuslu bir aile. 15 yıl önce yaşadıkları beldeden ayrılıp Batman'a yerleştiler. 70 yaşında bir baba, hasta bir anne, oğul ve gelinin yanı sıra iki de küçük torun. Yaşadıkları alan ve yaşam tek kelimeyle 'sefalet'. Dökülen tavanın altındaki yatak yorgan ve eşyalar küf altında. Amansız bir hastalığa yakalanan 65 yaşındaki Emine anne yaşlılığında bile yokluk içerisinde yaşam savaşı veriyor. Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nde gördüğü tedavi ile hayata tutunmaya çalışıyor. Emine annenin en çok üzüldüğü gelini, oğlu ve torunlarının rutubetli evde ve yaşamaları!
Emine anne, ''Ben gün yüzü görmedim. Bari torunlarım yaşasın" diyor.
Evet, bir çok iyiliksever insanımız böyle çaresizlik içerisinde olanlara yardım için adeta birbirleriyle yarışır. Kimisi yardımlarının nereye gideceğini de bilmediği halde elinden geleni yapar. Duyarlı vatandaşlarımızın elinden geleni bu aile için yapmalarını özellikle rica ediyorum. Çünkü bu aile başka bir yerden gelmedi. Bunlar bizim insanlarımız. Yaşlı anne ve torunları için lütfen herkes elinden geleni yapsın.
Yapacağınız yardımın adresi belli. Kim oldukları belli. Hasta ve çaresiz oldukları belli. Bu dünyada cehennemi yaşayan bu aileye yardım etmek hepimizin görevi. Aslında ben kişiye özel yazı yazma taraftarı değilim ama bu ailenin mağduriyeti, zor durumda yaşamaları ve hayırseverlerin dikkatini çekebilmek adına bu yazıyı yazdım.
