Türkiye’de derinleşen ekonomik kriz ve Batman’da umudun tükenişi
Türkiye’de derinleşen ekonomik kriz ve Batman’da umudun tükenişi

Nedim ARSLAN
-Türkiye son yıllarda giderek ağırlaşan bir ekonomik darboğazın içine sürüklenmiş durumda. Enflasyonun yüksekliği, hayat pahalılığı, işsizliğin yaygınlaşması ve istihdam olanaklarının daralması, toplumun her kesimini etkileyen bir kriz tablosunu ortaya koyuyor. Giderek derinleşen bu ekonomik çıkmaz, artık yalnızca rakamlarla ifade edilen teknik bir mesele olmaktan çıkmış; milyonlarca insanın günlük yaşamını doğrudan etkileyen, umutları tüketen bir gerçekliğe dönüşmüştür. Bu tabloyu yerinde görmek ve halkın sorunlarını doğrudan dinlemek amacıyla Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, 81 ilde saha çalışmaları başlattı. Geçtiğimiz hafta bu kapsamda Batman’a gelen DEVA Partisi heyeti, çeşitli sivil toplum kuruluşlarını ve yerel basını ziyaret ederek kentin ekonomik nabzını tuttu. Heyet, gazetemize yaptığı ziyarette, Türkiye genelinde olduğu gibi Batman’da da ekonomik sorunların giderek daha yakıcı hale geldiğini ifade etti.
ARTAN İŞSİZLİK VE UMUTSUZ GELECEK
DEVA Partisi’nin 81 ilde başlattığı saha çalışmaları, ekonomik krizin farklı şehirlerdeki yansımalarını doğrudan gözlemleme açısından dikkat çekici bir örnek oluşturdu. Batman’a gelen DEVA Partisi heyeti, kentte gerçekleştirdiği temaslarda halkın yaşadığı zorluklara birebir tanıklık etti. Yerel basın, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarla yapılan görüşmelerde öne çıkan ortak duygu, derinleşen yoksulluk, artan işsizlik ve geleceğe dair duyulan ciddi kaygılar oldu. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kerem Altun’un başkanlığında gerçekleşen ziyarette, ekonomik sistemin yapısal sorunlarına işaret edildi. Gençlerin büyük bir çoğunluğunun artık bu ülkede kendine bir gelecek göremediği, umutlarını başka ülkelere bağladığı vurgulandı. Tarım sektöründe üretimin durma noktasına geldiği, çiftçilerin artan maliyetler karşısında çaresiz kaldığı, devlet kurumlarında liyakatin yok sayıldığı ve halkın güven duygusunun hızla erozyona uğradığı net bir şekilde dile getirildi.
Kamu kurumlarının şeffaflıktan uzak, siyasi saiklerle hareket ettiği ve ekonomik gerçeklikleri yansıtmayan verilerle halkın beklentilerinin yanıltıldığı bir dönemin içinden geçildiği belirtildi. Bütün bu değerlendirmeler, Türkiye’nin artık bir ekonomik kriz değil, tam anlamıyla bir yönetim krizi yaşadığını gözler önüne seriyor. Batman ise bu genel tablonun en ağır yaşandığı şehirlerden biri. İşsizlik oranlarının Türkiye ortalamasının çok üzerinde seyrettiği kentte, özellikle genç nüfus çaresizlik içinde. Üniversitelerden mezun olan binlerce genç, her yıl işsizler ordusuna katılıyor. Ne kamu sektöründe, ne de özel sektörde yeterli istihdam alanı oluşmuyor. Üretimin desteklenmediği, yatırımın teşvik edilmediği bir şehirde umut yeşermiyor. Kentin dört bir yanına dağılmış binlerce genç, diplomasıyla birlikte umudunu da cebine koyup evine dönüyor. Batman’da yaşanan ekonomik çöküş yalnızca rakamlara sığmayacak kadar derin.
Asgari ücretle geçinmeye çalışan işçiler, en düşük maaşlarla yaşam savaşı veren emekliler, hiçbir sosyal güvencesi olmayan insanlar günbegün hayatta kalma mücadelesi veriyor. Tarımda girdi maliyetleri üreticiyi tarladan koparmış durumda. Eğitimde nitelik gerilemiş, sağlık hizmetleri yetersizleşmiş, sosyal devlet kavramı neredeyse tamamen silinmiş. Kimi sabah aç uyanıyor, kimi akşam çocuklarına ne yedireceğini düşünüyor. Kısacası, Türkiye genelinde yaşanan ekonomik sıkıntılar Batman’da daha derin, daha sessiz ama daha yakıcı bir biçimde hissediliyor. Bu şehirde insanlar artık geçimden çok, yaşamla mücadelenin peşinde. Ve ne yazık ki bu mücadelenin sonunda onları bekleyen bir umut ışığı gün geçtikçe sönüyor.
Güzel günler dileğiyle...