EKONOMİ ALABORA!
EKONOMİ ALABORA!

Nedim ARSLAN
-Uzun zamandır kötü gidişatını sürdüren Türkiye ekonomisi, maalesef daha da çıkmaza giriyor. Dünya genelini etkileyen pandemi, sonrasında ise ekonomik dengelerin tamamen değişmesine neden oldu. Enflasyon oranlarının sürekli yükselmesiyle birlikte piyasalarda istikrarsızlık hala devam etmekte. Ancak son günlerde siyasette yaşanan söylemler ve olumsuzluklar, piyasaları derinden etkileyerek mevcut durumu daha da zorlaştırdı. Özellikle geçtiğimiz hafta siyasetteki olumsuz gelişmeler, ekonomik tabloyu daha da karmaşık hale getirdi. Bu süreçte, en büyük fatura her zaman olduğu gibi vatandaşa çıktı. Bayrama sayılı günler kala yaşanan bu olumsuz tablo, tüm piyasaları derinden etkilemiş durumda.
Esnaf, bayram satışlarına umut bağlarken, bu olumsuz atmosfer her sektördeki iş alanlarını da zor durumda bırakarak piyasaların duraklamasına yol açtı. Bölge ekonomisine baktığımızda ise durum daha da vahim. Türkiye genelinde işsizlik oranlarının en yüksek olduğu illerden biri olan Batman, sanayileşme konusunda ciddi bir ilerleme kaydedememiş durumda. Bu da bölgedeki ekonomik gelişimi olumsuz etkileyerek, iş gücü piyasasında daha fazla daralma yaratıyor. Batman’daki genç işsizlik oranı her geçen gün artarken, bu durum gençlerin umutlarını giderek daha da zorluyor. Gelecek kaygısı taşıyan genç nüfus, yeterli istihdam alanlarının olmaması nedeniyle büyük bir çıkmazın içinde. Ayrıca, Batman gibi sanayisi yeterince gelişmemiş bölgelerde, tarım ve hayvancılık gibi sektörler de ekonomik durgunluktan payını almış durumda.
Üretimin azalması ve tüketimin düşmesi, yerel esnafı, çiftçiyi ve işçiyi olumsuz yönde etkileyerek, yerel piyasaların da daralmasına yol açtı. Yerel tarımda kullanılan girdi maliyetlerinin yüksekliği, çiftçilerin işlerini sürdürebilmesi için ciddi bir engel oluşturuyor. Çiftçiler, artan girdi maliyetleri karşısında üretim yapma konusunda zorlanırken, piyasada yeterli talep olmaması da ürünlerin değerini düşürüyor. Yarınımızı daha güzel görme umudu içinde yaşarken, bugün yaşadığımız olumsuzluklar maalesef geleceğe olan umutlarımızı da zedeliyor. Üretim tamamen yok oluşa doğru ilerlerken, gençler önünü görmekte zorlanıyor. Giderek artan döviz kuru ve altındaki dalgalanmalara bağlı olarak, en çok zarar gören yine üreticiler oluyor. Dövizdeki belirsizlik, yerli üreticilerin maliyetlerini artırarak, üretimin sürdürülebilirliğini tehlikeye atıyor. Bu da yerel esnaf ve çiftçilerin işlerini zorlaştırıyor.
Bu gidişat içinde, güzel haberler sunmayı hedeflerken maalesef daha da gerilere gittiğimizi görmek gerçekten üzücü. Ekonomik kriz, sadece bugünü değil, geleceğimizi de etkileyerek hayallerimizin yok olmasına yol açıyor. Gençler için umutlar git gide silinirken, bir zamanlar parlak görünen sektörler de daralmaya devam ediyor. Artık bu daralan sektörlerde yeni işler yaratmak ya da istihdam sağlamak, adeta bir hayal haline gelmiş durumda. Bu tabloyu değiştirmek için yerel yönetimlerin ve merkezi hükümetin daha fazla yatırım yapması, özellikle sanayileşme ve istihdam alanlarında somut adımlar atması gerekiyor. Batman gibi illerde sanayi yatırımlarının artırılması, tarım sektörüne yönelik teşviklerin güçlendirilmesi ve yerel esnafa yönelik destek programlarının devreye sokulması, bölge ekonomisinin canlanmasına katkı sağlayabilir.
Ayrıca, bölge halkının eğitim ve mesleki beceri geliştirme alanlarında desteklenmesi, iş gücü piyasasına entegrasyonlarını kolaylaştırabilir. Sonuç olarak, yerel sorunlar, genel ekonomik durumu daha da derinleştiriyor. Ekonomik krizden çıkabilmek için sadece genel politikaların değil, aynı zamanda yerel kalkınma stratejilerinin de güçlendirilmesi gerekiyor. Yerel yönetimler ve hükümet, bölgesel kalkınma planlarına daha fazla önem vererek, sanayi, tarım ve hizmet sektörlerinde yatırımlar yapmalı. Aksi takdirde, bu olumsuz tablo daha da derinleşebilir ve ekonomik kriz, bölgesel eşitsizlikleri daha da arttırabilir. Eğer bu gidişat devam ederse, tüm hayallerimiz birer birer yok olabilir.
Güzel günler dileğiyle.