KIŞA GİRERKEN…
Nedim ARSLAN
-Koronavirüs’ü baskılamasını beklediğimiz bir Yaz sezonunun ardından Sonbahar’ı yaşadığımız şu günlerde Kış sezonunun belirtilerini yaşamaya başladık. Özellikle, mevsimin en güzel ve hazan dolu aylarından olan Ekim yine bize doğanın en güzel görüntülerini gözler önüne seriyor... Bu güzellikleri yaşarken bu yıl olumsuz yönde birçok gelişme yaşadık fakat doğa her defasında umut kaynağı oluyor.
Tabii mevsimin güzelliklerini yaşarken memleketin dertleriyle hemhal olmamak elde değil.
Batman şehir olduğundan bu yana şehircilik planından uzak ve günü birlik projelerle hizmet edilen çalışmaların sıkıntısını bu kentte yaşayanlar çekiyor. Daracık caddeler ve sokaklar bugün trafiği çekilmez hale getiriyor. Hep küçücük bir ilçe kalacak düşüncesiyle yapılan hizmetler şehri ne yazık ki yaşanmaz hale getirdi. Her yıl bir önceki yıldan daha da artan sorunlarla karşı karşıyayız. Bir önceki sorunlarla yüzleşmediğimiz ve çözüme kavuşturmadığımız için bir yığın sorunla baş etmek zorunda kalıyoruz. Hal böyle olunca gelen her yöneticiden de devasa şeyler bekliyoruz. Gelen yöneticiler, bir plan programla hareket etmek isterken bir yığın sorun karşısında birçok kez hareketsiz kalıyor. Bu döngü sonucunda Batman kaybediyor.
Merkez nüfusun 500 binlere dayandığı şehir merkezinde her akşam saatleri ne yazık ki kentin birçok bölgesinde trafik akışı çekilmez bir hal aldı. Özellikle geçen hafta yağışlı geçen iki-üç gün boyunca süren trafik hengamesi bıkkınlık yarattı; birçok kavşakta trafik akışı kilitlenince araçlar dakikalarca durakladı.
Geçmişe nazaran iyileşmeye doğru giden enerji konusunda da yeniden sıkıntılar baş gösteriyor. Her yıl Kış sezonunun başlamasıyla esnafların bitmeyen enerji kesintileri yeniden gündeme geldi. Oysa Yaz sezonunda bakım ve onarım çalışmaları yapmayan elektrik kurumları yağışın ve rüzgarın kendini göstermesiyle çalışmalarına hız verdiler! Böylece kesinti ve arıza sezonu da start aldı.
Her gün gelişen ve büyüyen bu kente kalıcı hizmetler sunulmuş olsaydı mutlaka bu sıkıntıları çekmiyor olacaktık ve başka şeyler konuşup belki de şehri çok daha ileriye götürecek meseleleri dert edecektik. Keşke yanıldığımızı bizlere hatırlatan bir çalışma ve hizmetler olsaydı da biz bunları dillendirmeseydik.
Malumunuz, yeni sezona girdiğimiz şu günlerde son iki haftadır birçok alanda S.O.S vermeye başladık. Büyüklerimizin sık sık kullandığı ''Bir işe nasıl başlarsanız öyle gider'' sözünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmakta fayda var.
Her şeye rağmen yine umutkar olduğumu hatırlatır ve Batmanlıların da şehrini ileriye götürecek projeler için elini taşın altına koyması gerektiğini belirtmek isterim. Bir şehrin gelişmesi, şehrin insanlarının zihniyeti, düşünce tarzı ve vizyonuna çok ama çok bağlıdır.
Şehri ileriye taşıyacak projelere ihtiyacımız var. Pırıl pırıl gençlerimize bu konuda çok fazla görev düşüyor. Üretimin yapılması gereken bir şehirde girişimci gençlerin yeni dünyayı okumasıyla çok farklı yerlere gelmemiz mümkün.
Paralarını dolara, altına, euroya bağlayan ve iş dünyasının buğulu dünyasına adım atmak istemeyen vatandaşlarımızın memlekete artı değer katacak işlere destek olması gerekiyor. Elbette, bu konuya öncülük edecek iş insanlarının ise bir adım öne çıkması gerekiyor. Batman’da birçok sermayederin sadece kendini düşünmemesi gerekiyor. Bu şehirde rahat yaşayanlar arka mahallelerinin sofralarından bihaber olmalı. İş, aş, huzur, adalet ve büyüme birlik ve beraberlikle gelir.
Sağlıklı günler dilerim.