BATMAN'IN ÖLÜM SAÇAN YOLLARI
BATMAN'IN ÖLÜM SAÇAN YOLLARI
Nedim ARSLAN
-Geçmişi çok eskilere dayanmayan Batman, hızlı gelişimiyle sürekli gündem olmaya devam ederken, bu hızlı gelişimin beraberinde yıllardır çarpık kentleşme konusunda da çevre illerinde önünde geliyor. Çok olumlu ve güzel gelişmelerle birlikte ne yazık ki Batman'daki olumsuzluklarda almış başını gidiyor. Elbette çevremizde Diyarbakır ili hariç bir çok il ve ilçeden modern ve gelişmiş olmamızla birlikte ne yazık ki batı illerinin bir çoğundan da geri olduğumuzu kabul etmeliyiz. İşte size olumsuz bir kaç örnek. Kentin en eski yerleşim alanları ne kadar dar bir zihniyetle imara açılmış ise bugün yapılan yapılaşma da aynı düzenle devam etmekte.
Batman'ın 50’li yıllarda ilçe statüsüne kavuşması ile birlikte rafinerinin etrafındaki tarlaların imara açılması akıllara ziyan bir davranış değil midir? Geçmişte yerel yönetimlerin Batman'ın ulaşımını geleceğini ve büyümesini göz önüne almadan plan ve projesiz çalışmaları ne yazık ki günümüzde çıkılmaz bir hal olmasına neden olurken kente de en büyük zararı vermişlerdir. Geçmiş şöyle dursun, daha geçtiğimiz yıllarda bir temelin bile bulunmadığı Gültepe ve Çamlıtepe mahallesinde bile yapılan imar yine ulaşımda büyük aksaklıklara neden olmakta. Belli saatlerde kentin bir çok cadde ve kavşağın trafik sıkışıklığını görmek mümkün.
Oysa il merkezinde ne bir fabrika, ne bir tekstil, ne de eğitim yuvaları mevcut, o halde bu trafik sıkışıklığı neden? Öte yandan kentin gözde cadde ve sokaklarına verilen önem neden çok gözde olmayan ve çok işlek olamayan cadde ve sokaklarına da verilmemesi mümkün müdür? Mesela Diyarbakır caddesi ile etrafındaki cadde ve sokaklarına verilen hizmet neden kenar semtlerdeki caddelere de verilmez? Batman sadece Diyarbakır caddesi, Gülistan caddesi ve çevresindeki sokaklardan oluşmamakta. Üvey evlat misali bir kaç caddeye hizmet verirseniz ama geri kalan yerleri de ihmal ederseniz şunu bilmelisiniz ki toplum tarafından hiç hoş karşılanmaz. Diyarbakır caddesine verilen hizmet İpragaz mahallesi, Seyitler ve Bağlar mahallesine verilmeli ki, halk kucaklandığını hissetsin. Sözün özü, bir kent bir beden gibidir, bir tarafına önem verirseniz diğer tarafı ihmal ederseniz ihmal edilen tarafı mutlaka kaybetmiş olursunuz.
Öte yandan kangrenleşmiş aslında çok basit ama nedense bir türlü yapılmayan şehir giriş ve çıkışları. Diyarbakır'dan Batman'a giriş-çıkış yolu. 6 kilometrelik bu yol onlarca yıldır hala tek şerit halinde hizmet veriyor. Türkiye genelinde 24 bin kilometre otoban yollar yapılırken Batman'ın girişindeki bu 6 kilometrelik yol onlarca yıldır neden yapılmaz? Bir bilen varsa bize de söylesin, diğer taraftan Batman'dan Hasankeyf'e yine tek giriş ve çıkış. Ne alt yapı, ne de üst yapı, değimi yerindeyse her noktasında ölüme davetiye!
Şimdi gelelim asıl facia yoluna, yine yıllardır insanlar ve hayvanlar için adeta bir tuzağa dönüşen ve her gün can alan Siirt çevre yolu neden ihmal edilmekte? Batman’ın çıkışı adeta İpek yolu konumundaki OSB yolu neden yapılmaz. Yıllardır yapıldı, yapılacak sözleri hep havada kaldı ama her gün de bu güzergahta canlar kayboluyor. Farkındaysanız Batman'ın 4 giriş ve çıkışı var ama bunların hepsinde de ölüm kokuları var. 650 binlik bu kentte ne yazık ki örnek tek bir yolumuz bile yok. Lüks, modern ve gelişmiş Batman'a bu giriş-çıkışların yakışmadığını ifade etmeliyiz. Kentin giriş-çıkışları o kentin adeta aynasıdır. Biz her ne kadar modern ve gelişmiş bir il olduğumuzu iddia edersek de bu giriş ve çıkışlar bizi yalanlamıyor mu?
Güzel bir hafta dileğiyle.