TASARRUF TEDBİRLERİ ZORLAYACAK!
TASARRUF TEDBİRLERİ ZORLAYACAK!
Nedim ARSLAN
-Son 5-6 yıldır ülkemizde yaşanan pandemi, ekonomik kriz, asrın depremlerinin yanı sıra doğal felaketler ve kamuda harcanan haddi hesabı olmayan gösterişli kutlama, etkinlik ve sınırsız harcamalarının neden olduğu büyük ekonomik kriz yaşamımızı zorlaştırdığı gibi bir çok sektörü de zorlayacak gibi. Yaşananlar ülkemiz ve bölgemizde yaşamı zorlaştırdığı gibi işsizliğin ve istihdamın azalmasına da adeta çanak tutmuş durumda.
Bakan Mehmet Şimşek'in hazinenin başına geçmesiyle birlikte yükselen faizler başta gayrimenkul olmak üzere yatırımı, dövizi, borsayı ve istihdamı olumsuz bir yönde etkilemeye başlamıştır. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in kamuda yürürlüğe koyduğu tasarruf tedbirleri küçükten büyüğe her iş alanının her esnaf, orta ve küçük ölçekli imalatçıyı ne yazık ki olumsuz bir yönde etkilemiş ve etkilemeye de devam edecek gibi.
Açlık sınırının 62 bin liraya dayandığı Türkiye'de milyonlarca asgari ücretliyi 17 bin liraya mahkum ederken, yaklaşık 8 milyon emekli de 10 bin liraya mahkum hale gelmiştir. Parası olmayan kitlelerden tasarruf nasıl sağlanacak? Bu herkes tarafından merak edilir bir konu haline geldi. 22 yıllık AK Parti döneminde milyonlarca, hatta milyarlarca dolar kazanan kalbur üstü zenginler neden tasarrufta bulunmuyor ve hatta ülke bütçesine katkı sunmuyor. Kısacası tasarruf müsrifliği kısmakla olur. Emekli, asgari ücretli, ve çiftçiden kısmakla olmaz.
Yaşanan ekonomik krizle birlikte bir çok sektörde ciddi sıkıntılar yaşanırken küçük üreticiler artan maliyetler karşısında direnemeyerek ticaret hayatını sonlandırdı. Yüksek faiz karşısında ticaretin bir durgunluğa girdiği bu dönemde üretim ve istihdamdan gelişiminden söz etmek mümkün değil. Yıllarını ticaretle geçirenler bile ne yazık ki elinde ve avucunda bulundurduğu birikimini faize koyar hale gelmiş. Geçtiğimiz hafta tasarruf tedbirleri kapsamında yerel gazetelerin de aboneliklerinin iptali ile yerel basının da ipi çekilir hale geldi. Basın İlan Kurumu’ndan ilan alan gazeteler dahi ilan almalarına rağmen ayakta durmaya çalışırken, ilan almayan gazetelerin durumunu varın siz tahmin edin.
Bu olumsuzluklar sadece yerel basında değil. Sosyal yaşam içerisinde yapılan tüm ticareti de olumsuz yönde etkilemiştir. Elbette hepimiz ülkemiz için katkı sunumunda bulunmalıyız ama küçük esnaftan, emekliden, asgari ücretliden ve eğitimcilerden tasarrufu sağlamakla mı ekonomiyi düzlüğe çıkaracağız. Tasarrufu küçükten değil, milyonlarca lira harcayan bürokrat, milletvekili ve bakanlardan sağlamalıyız. Türkiye genelinde yerel basına harcanan para kamudaki araçların yakıtının yüzde 1'i bile değilken yüzlerce yerel medya ve binlerce çalışanını cezalandırarak ve sektörlerin yok olmasını sağlamakla mı tasarrufa gidilecek? Halkın gözü, kulağı ve dili olan yerel basının ipini çekerek ve halkın haber alma özgürlüğünü kısarak mı tasarrufa gidilecek?
Türkiye genelinde kamudaki abonelikler ve ilan-reklamla ayakta kalmaya çalışan yüzlerce yerel gazete ve çalışanları son süreçte ne yapacaklarının şaşkınlığı içerisindeler. Yerel basına can suyu olan abonelikler bir kaç milyon tutmazken bunca yerel gazetenin kapatılmasına ve binlerce kişinin işsiz bırakılmasına neden olacak bu tasarrufu anlamakta zorlanıyorum. Bizi yönetenlerin çoğu da bilmeli ki, yerel basın vatandaşın olmazsa olmazıdır, vatandaşın özgür haber alma hakkıdır, bu hakkı vatandaşın elinden alarak özgür haber alma hakkının kutsal olduğunu kimse unutmamalı. Kısacası; önce yönetenler tasarrufa uyacak, sonra vatandaştan tasarruf isteyecek. Baştakiler şimdiden tasarrufa başlamalı.
Güzel bir hafta dileğiyle.