CEP VE EL YAKAN KİRALAR VATANDAŞIN KABUSU OLDU
CEP VE EL YAKAN KİRALAR VATANDAŞIN KABUSU OLDU
Nedim ARSLAN
-
Son dönemlerde hem şehrimizde, hem bölgemizde, hem de ülke genelinde en çok dile getirilen sorunların başında emlak ve kira fiyatları geliyor. Vatandaş için barınma ihtiyacı, esnaf için işyeri kirası artık en büyük kabus haline gelmiş durumda. Ekonomide yaşanan daralma, başta gıda fiyatları olmak üzere 7’den 70’e her kaleme zam olarak yansıdı. Maaşlar ve ücretler her geçen gün eriyor; çalışanın da emeklinin de kirasını karşılaması neredeyse imkânsız hale geliyor. Ev kiraları dar gelirliyi ezip geçerken, işyeri kiraları da küçük esnafı kepenk kapatma noktasına getiriyor.
Pandemiyle birlikte başlayan ekonomik daralma, aradan geçen yıllara rağmen etkisini yitirmedi. Sanayide üretim kapasitesi daraldı, ithalat bağımlılığı arttı, en önemlisi de Türk Lirası döviz ve altın karşısında sürekli değer kaybetti. Bugün gelinen noktada en temel ihtiyaçları karşılamak bile her kesim için zorlaştı. Asgari ücretli vatandaş aldığı maaşla ay sonunu getiremiyor. Emekli, yıllarca çalışıp ürettiği halde aldığı maaşla sadece faturalarını ödemeye çalışıyor. Geriye kirasını ya da mutfak masrafını karşılayacak neredeyse hiçbir şey kalmıyor. Hayat pahalılığı karşısında geniş halk kesimleri nefes almakta zorlanıyor.
BATMAN’DA KİRA RAKAMLARI DUDAK UÇUKLATIYOR
Özellikle Batman’da son dönemde işyeri kiraları astronomik seviyelere ulaştı. Çarşı merkezi, Gülistan Caddesi, Turgut Özal Bulvarı, GAP Caddesi ve AVM’lerde işyeri kiralarının 50 bin liradan başlayıp 450 bin liraya kadar çıktığı belirtiliyor. Zaten işsizlik oranlarıyla bilinen Batman’da böylesine yüksek rakamlarla işyeri açmak neredeyse imkânsız hale geldi. Mevcut işyerleri ise ya devrediliyor ya da kapısına kilit vuruyor. İşini sürdürmeye çalışan esnaf da kira yükünün altında eziliyor. Küçük ve orta ölçekli esnaf, bir yandan artan maliyetlerle, bir yandan da kira baskısıyla mücadele ediyor. Yalnızca kendi geçimlerini değil, yanında çalıştırdıkları elemanların da ekmeğini düşünmek zorundalar.
Ancak böylesine ağır koşullarda istihdam sağlamak giderek zorlaşıyor. Esnaf için işyerini ayakta tutmak, vatandaş için ise evini geçindirmek artık büyük bir sınava dönüştü. Bugün çarşıya çıkan her vatandaş, gıda fiyatlarındaki artışın yanı sıra boşalan dükkânların, kapanan kepenklerin de farkına varıyor. Bu tablo, ekonomide yaşanan sıkıntının en somut göstergesi. Bir tarafta kirasını ödeyemeyen dar gelirli aileler, diğer tarafta kepenk kapatmamak için direnen esnaf… Ortak noktaları ise hayat mücadelesinin giderek daha da zorlaşması. Artık gıda alışverişi bile vatandaş için lüks haline gelirken, barınma masrafı da aile bütçelerini çökerten en büyük yük olarak öne çıkıyor.
Günün sonunda hem vatandaş hem emekli hem de esnaf, aynı cümleyi kuruyor : “Geçinemiyoruz.” Yaşanan bu tablo, kalıcı çözümlere duyulan ihtiyacı bir kez daha gözler önüne seriyor. Ekonomik istikrar sağlanmadan, kira ve emlak piyasasında düzenleme yapılmadan bu sıkıntıların hafiflemesi mümkün görünmüyor. Unutulmamalıdır ki, güçlü bir ekonomi ancak ayakta kalan esnaf ve huzurlu bir vatandaş kitlesiyle mümkündür. Vatandaşın barınma hakkı ve esnafın yaşama hakkı korunmadıkça, ekonomik dar boğazdan çıkış da gecikecektir.
Güzel günler dileğiyle…
