MARKALARIMIZA VERDİĞİMİZ DEĞER!
Petrolün bulunmasıyla ünlenen Batman günden güne büyürken Batmanlıların girişimcilik ruhu ve enerjisi de bir çok alana yansımakta.
Nedim ARSLAN
-
İş dünyasına yapılan yatırımlarla ülke çapında ve sınırları aşan Batmanlıların dünya coğrafyasındaki iş dünyasında güzel işlere imza attıkları zaman zaman kamuoyuna yansımakta. Özellikle eğitim konusunda bir çok ailenin kız-erkek çocuk ayırımı yapmaksızın eğitime verdikleri değer de taktire şayan bir hareket.
16 Mayıs 1990 yılında il statüsüne kavuşan Batman sadece iş dünyasında değil, eğitim ve öğretim alanında da başarılara imza atan bir kent ama kendimizi yeterince anlatamıyor ve tanıtamıyoruz galiba. Tıpkı tarih hazinemiz olan 'Hasankeyf' gibi. Ülke genelinde onlarca ve hatta belki de yüzlerce bürokrat, yönetici ve yıldız sporcularımızın olduğu gibi. Kentin tek profesyonel kulübü olan Batman Petrolspor'un milli takıma kazandırdığı sporcular gibi.
Onlarca bürokratımızın en yüksek makamlarda görev yaptığı ancak kent lobisinin olmamasıyla sesimizin cılız kaldığı da en büyük gerçeğimiz. Burada çok isim saymama gerek olmadığının da bir anlamının olmadığını ifade etmek isterim. Türkiye'deki en başarılı Üniversitenin başında bulunan Batmanlı Prof. Dr. Yusuf Baran ve sıra dışı Valiliğiyle bilinen hemşehrimiz Hasan Tanrıseven gibi. Yıllar önce Diyarbakır ilçe Kaymakamlıklarının ardından Ege, Doğu, İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde Kaymakamlık yapan ve halen Kırklareli Vali Yardımcılığı görevini yürüten Hasan Tanrıseven'in görev yaptığı şehirlerde halen kendisinden nasıl bir övgüyle söz edildiği ortada.
Kırklareli Vali Yardımcısı Dr. Hasan Tanrıseven, geçtiğimiz hafta makam aracı yerine şehir içi otobüse binmiş ve habersiz bir şekilde bir öğrenci yurduna giderek gençlerle sohbet etmişti. Sosyal medyada yorum yapan yüzlerce kişi Tanrıseven'in tavrından övgüyle söz etti. Görev yaptığı bir çok yerde iz bırakan bürokrat ve idarecilerimizden sadece biri. Yazımızın başında dediğim gibi Tanrıseven ve Baran gibi yüzlerce idarecimiz mevcut ama kentimizin lobisinin olmaması sesimizi yeterince duyuramıyoruz.
Bürokrasiden iş dünyasına kadar sesimiz bu kadar kısık yani. Kürtçede bir atasözünde olduğu gibi, giyayı hevşı tahle. (Bahçedeki ot acı olur). Lafın kısası yerlinin kıymeti yok. İllaki her alanda yabancı lazım bize, düşünün festivallerde bile organizasyonlar dışarı illerden gelen firmalar! Oysa Türkiye genelinde mükemmel organizasyonlara imza atan Batmanlı firmalar var. Bizler birbirimize değer vermediğimiz sürece durumun pekte değişmeyeceğinin altını çizmek isterken bir konuya daha değinme gereğini duyuyorum.
7-8 Ekim tarihlerinde Antalya'da düzenlenen kadınlar para okçuluk şampiyonasında Batmanlı Ayşenur Güney, büyük bir başarıya imza atarak Türkiye birincisi oldu. Buraya kadar her şey güzel. Sonrası Batman'a dönen ve Batman için yarışan Ayşenur'u karşılayan sadece ailesiydi. Şampiyonadan sonra Ayşenuru'u arayan ve tebrik eden hiç bir idareci, STK temsilcisi yok. (Kendisini evinde ziyaret ederek kutlayan MHP İl Başkanı Muhammed Arif Çetin ve ekibi dışında.)
Oysa Ayşenur'un başarısı Batman'ın başarısıydı. Bu sevince herkesin ortak olması lazım iken kimsecikler yoktu ortada! Türkiye şampiyonu olan ve hedefinde Avrupa şampiyonası olan Ayşenur'un karşılaştığı sorun ve sıkıntılarını dinleyecek idareciler nerede? Spor ve sporcuya verilen değer nerede?
