19 Şubat 2023 - Pazar

KÜÇÜK KIYAMET!

KÜÇÜK KIYAMET!

Yazar - Nedim ARSLAN
Okuma Süresi: 4 dk.
Nedim ARSLAN

Nedim ARSLAN

-
Google News

6 Şubat'ta yaşanan ve 10 vilayette büyük yıkım ve kayıplara neden olan yüzyılın felaketinde adeta ''küçük kıyamet'' yaşandı. Tarihte eşine az rastlanır iki büyük depremin ardından binlerce bina ve hayatını kaybeden binlerce vatandaş. Depremin yaşandığı illerde onlarca, yüzlerce yerle bir olan binalar. Moloz enkazına dönen bu binalar artık tek tek temizlenmeye başlandı, bu devasa binaların yerinde artık kocaman meydanlar! Onlarca sokak cadde ve bulvarlar hatta mahalleler bile haritadan silinirken deprem bölgesi ve ülke genelinde adeta küçük kıyamet yaşandı.

Depremin ilk iki gününde yüzlerce binalara müdahale yapılmamasına hala kimseler akıl erdirmiş değil? Yüzyılın felaketiyle yerle bir olan onlarca yerleşim yerleri enkaza dönüşürken binlerce can kaybını da insanlar hayretler içerisinde izledi. Daha sonra ülkenin dört bir yanından deprem bölgelerine akın eden AFAD, Akut, Madenciler, Belediye kurtarma ekipleri ile dünyanın dört bir yanından gelen kurtarma ekipleri canları pahasına enkazlar altında çalışarak bir can kurtarmak için gece-gündüz demeden çalıştı.

Tüm ülkenin ve dünyanın yüreğinin yandığı bu afette tarifi olmayan acılar içerisinde. Güzel ve iç ısıtan karelerin de yaşandığına şahitlik ettik. İnsanlık ölmedi diye ülkenin ve dünyanın dört bir yanından yardımlar oldu. Bir çok ülkenin de ekipleri kan ve ter içinde durmaksızın enkazlar altında iğne ile kuyu kazar gibi çalıştılar, halen bir çok şehirdeki devasa enkazlar binlerce vatandaşa mezar olurken insanlar yaşanan felaketin ve tablonun yavaş yavaş farkına varırken ölüm sessizliğinin tüm şehirlerine dağıldığının da farkında.

DEPREM SUİSTİMALLERİ

Gerçek depremzedeler hala olayın şokunda iken ve hala cesetleri enkaz altında iken, yürekleri kan ağlıyorken ne yazık ki bu insanların dramı, acısı acite edilerek birileri tarafından kullanılıyor. Deprem bölgelerinde yağmacıların kol gezdiği gibi ne yazık ki bölgemiz ve kentimizde de bazı kötü niyetli insanların biz depremzedeyiz demeleri vatandaşları rahatsız ettiği gözlenmekte. Hafta sonunda Gülistan caddesinde bir işyerine oturan arkadaşımızın anlattıklarını sizlere olduğu gibi aktarıyorum :

'”Genç bir bayan çocuğuyla birlikte, abi biz depremzedeyiz. Diyarbakır'daki evimiz ağır hasarlı olduğu için biz Batman'a yardım amaçlı geldik. Ne yazık ki hiç kimseden yardım alamadan Diyarbakır'a gidiyoruz deyince bende biletinizi ben alıp sizi göndereyim cevabımın karşısında bayan, hayır abi bizim daha yapacak işimiz uğrayacak yerlerimiz var dedi, yardım edecekseniz bize nakit verin dedi. Elbette bende bu durum karşısında ikna olmadım, çünkü bu bayan ve çocuğu Batman Şehirlerarası Otogarına gittiğinde mutlaka minibüs ve otobüs işletmecileri kesinlikle bunu Diyarbakır'a değil istediği yere ulaştıracaklarından emindim ve depremzede olduğuna ihtimal vermedim. Şimdi biz depremzede ve sahtekarları nasıl bir birinden ayırt edeceğiz. Ama bu bayanın anlattıklarında küçük bir ihtimalde olsa bende üzüntüye neden oldu.''

Evet, biz daha işin ve acıların başındayken bile deprem bölgesindeki yağmacılar yetmezmiş gibi bir de bölgenin çeşitli illerine dağılan suistimalcilerle uğraşmak zorunda kalıyoruz. Kurunun yanında yaşta yanar misali bu sahtekarcılar yüzünden ne yazık ki, gerçek depremzedelere de yardımlar zamanında ve yeterince ulaşamıyor. Yağmacılar ve sahtekarcılara ağır cezalar getirilmeli ki bir daha bir şeye cüret etmesinler. Bunca ceset enkazlar altında çürürken akbabaların, bu leş kargalarının yaptıkları da yanlarına kar kalmamalı ve bunu yapanların en ağır şekilde cezalandırılmalarının gerekli olduğunu belirtmek istiyorum.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları