22 Şubat 2025 - Cumartesi

Ramazan’ın gelişiyle başlayan zamlara dair eleştiriler

Ramazan’ın gelişiyle başlayan zamlara dair eleştiriler

Yazar - Nedim ARSLAN
Okuma Süresi: 5 dk.
Nedim ARSLAN

Nedim ARSLAN

-
Google News

Ramazan ayı, halk arasında genellikle paylaşmanın, bereketin, hoşgörünün ve dayanışmanın simgesi olarak kabul edilir. Bu kutsal ay, oruç tutmanın yanı sıra, toplumsal bir arada yaşama kültürünü de pekiştiren bir zaman dilimidir. Ancak her yıl olduğu gibi, bu yıl da Ramazan'a yaklaşırken, bizleri üzen bir gerçek daha var; artan fiyatlar. Özellikle Ramazan sofralarının vazgeçilmez gıda maddelerinde, pazar tezgâhlarında, kasaplarda ve market raflarında hızla yükselen fiyatlarla karşılaşıyoruz. Gıda fiyatlarındaki bu yükseliş, vatandaşların alım gücünü iyiden iyiye zorlamaya devam ediyor.

Ramazan ayı başlamadan önce, kırmızı ete yapılan 100 liralık zam, özellikle et almak isteyen vatandaşlar için büyük bir darbe oldu. Oruç tutanların en fazla tükettiği besinlerden biri olan hurma da bu zam dalgasından nasibini aldı. Hurmadan başka, süt, yoğurt, tereyağı ve zeytin gibi Ramazan sofralarının olmazsa olmaz diğer ürünlerinde de ciddi fiyat artışları yaşanıyor. Son dönemde ise Ramazan pidesi fiyatlarında gözle görülür bir artış yaşandı. Geçtiğimiz günlerde 15 liraya satılan 400 gramlık ekmeğin fiyatı, bir anda 18 liraya yükseldi. Ancak asıl dikkat çekici olan, Ramazan pidesi fiyatındaki artıştı.

Pide, bu yıl 30 TL’ye kadar çıkmış durumda. Geçtiğimiz yıllarda, Ramazan pidesi talebinin artması nedeniyle fiyatlarda küçük artışlar olmuştu, ancak 30 TL’ye yükselen fiyat, bu yıl dikkatleri daha da fazla çekiyor. Ramazan pidesinin fiyatındaki bu artış, sadece talep artışı ile açıklanamayacak kadar yüksek. Her yıl benzer fiyat artışları gözlemlense de, bu yılki zamlar fırsatçılığa dönüştü. İnsanların manevi olarak Ramazan’ı doyasıya yaşayabilmesi için sofralarını kurmaları gerekiyor, fakat fiyatların bu kadar yüksek olması, dargelirli ailelerin bu ihtiyaçlarını karşılamada zorluk yaşamalarına sebep oluyor.

Asgari ücretle geçinen bir ailenin, Ramazan boyunca sofralarını kurması ve bu sofraya çeşitli gıdalar alması her geçen yıl daha da zorlaşıyor. Bu artan gıda fiyatları, yalnızca dar gelirli vatandaşları değil, orta sınıfı da etkileyerek yaşam standartlarını aşağıya çekiyor. İftar ve sahur için yapılan alışverişler, birçok aile için artık ciddi bir mali yük haline geldi. Özellikle gelir düzeyi düşük olanlar için Ramazan sofralarını kurmak, sadece manevi değil, aynı zamanda maddi bir zorluk oluşturuyor.

Bu tür fiyat artışları sadece halkı zor durumda bırakmakla kalmıyor, aynı zamanda sosyal adaletsizliği derinleştiriyor. Fiyatların artması, dar gelirli aileleri Ramazan’ın ruhunu yaşamasını engelliyor. Bu noktada, denetim mekanizmalarının daha sıkı çalışması gerektiği bir gerçek. Fiyat artışlarının maliyet kaynaklı olup olmadığını belirlemek, yetkililerin sorumluluğudur. Fırsatçılıkla mücadele edilmesi için piyasa kontrollerinin artırılması şart. Ancak maalesef her Ramazan öncesinde, özellikle de Ramazan ayı boyunca bazı fırsatçılar, zamları gerekçesiz şekilde artırmaya devam ediyorlar. Eğer bu durum engellenmezse, Ramazan'ın bereketi yerini pahalılığa ve geçim sıkıntısına bırakacak ve halk, bu kutsal ayı gerektiği gibi huzur içinde geçiremeyecek.

Gıda fiyatlarının makul seviyelerde tutulabilmesi için sadece devletin değil, aynı zamanda üreticilerden tedarikçilere, marketlerden denetleyici kurumlara kadar herkesin sorumluluk taşıması gerekiyor. Bu sorumluluk bilinciyle hareket edilmediği sürece, her yıl benzer sorunlarla karşılaşmaya devam edeceğiz. Ramazan ayında en çok ihtiyaç duyduğumuz şey dayanışma, paylaşma ve toplumsal bir birlikteliktir. Ancak bu yılki fiyat artışları, Ramazan’ın maneviyatını gölgeliyor ve halkı daha fazla zorluyor.

Devletin ve ilgili kurumların, özellikle bu dönemde fahiş fiyat artışlarına karşı daha caydırıcı tedbirler alması büyük önem taşıyor. Çünkü Ramazan, fırsatçılık dönemi değil, insanların birbirine destek olduğu, yardımlaşmanın ve paylaşmanın ön planda olduğu bir dönem olmalıdır. Ancak bu şekilde, Ramazan'ın gerçekten anlamını bulmasına katkı sağlanabilir ve toplumsal dayanışma güçlendirilebilir.

Güzel günler dileğiyle.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları