YÜREĞİMİZ AĞIR HASARLI!
Nedim ARSLAN
-
Geçtiğimiz Pazar ülke ve coğrafya olarak yaşayabileceğimiz en büyük felaketlerden birini yaşadık. Kahramanmaraş ve ülkemizde üst üste gelen büyük ve yıkıcı iki depremle çok büyük yıkım yaşayarak büyük can kayıpları verdik. Aradan saatler ve günler geçmesine rağmen depremin yerle bir ettiği bölgelerde hala gözler ve umutlar enkazlarda. Deprem yıkımlarında sevdiklerini, yakınlarını kaybedenlerin çığlıkları göğsümüzü acıtıyor. Yaşadığımız yıkımla herkeste olduğu gibi benim de yüreğim ağır hasarlı.
UMUTLAR VE HAYALLER ENKAZ ALTINDA!
Yüzyılın depremiyle onlarca merkezde yok olan şehirler, yok olan hayatlar oldu. Günlerdir tek yürek olan ülkemizde tüm televizyon kanalları ve yazılı basının dakika dakika gündemindeki ''Büyük Yıkım'' dünya basının da gündeminde. Merkez üssü Kahramanmaraş olarak deprem 10 ilde daha büyük hasar ve yıkımlara neden olurken, bölgedeki bir çok il ve Batman'da da hasarlara yol açtı. Depremin yaşandığı günden bu güne kadar vatandaşlar adeta seferberlik içerisinde. Ülkemizin bir çok kentinde olduğu gibi Batman'ın en ücra noktasından bile deprem bölgelerine yardımlar çığ gibi büyümekte. Yaklaşık olarak bir haftadır ülke olarak bu şoku hala üstümüzden atmış değiliz, atlatılması da elbette kolay olmayacaktır. Herkesin tek düşüncesi bu yaraların nasıl kapatılacağı.
Bilinen tek gerçek hepimizin darmadağın olduğumuz ve yüreğimizin ağır hasarlı oluşu. Bir yandan kaybedilen binlerce kardeşimize üzülmek bir yandan da hayatta kalanlara yardımcı olmak için binlerce vatandaş deprem bölgelerinde, kimileri de yardım toplamak ve deprem bölgelerine bu yardımları göndermek için canla başla çalışmakta. Bu süreçte vatandaş olarak, insan olarak çok zor bir süreçten geçiyoruz. Elbette bu yarayı sarmak çok kolay olmayacak. Deprem bölgelerine baktığınızda şehirlerin yarısı veya 3'te biri yerle bir olmuş, devasa binalar enkazlara dönmüş. Cenazelerini kendi imkanlarıyla gömmek için bekleyen vatandaşlar, hala yakınlarından haber alamayan vatandaşlar, cenazelerini ambulans yerine motosikletle taşıyan vatandaşlar! Kolay değil elbette, bu felaket sadece 10 ilde değil. Asrın bu felaketi milyonlarca kişiyi vurdu. Bu sadece Kahramanmaraş, Hatay depremi değil, bu felaket milyonlarca kişiyi etkiledi. İnanın bu hiçte kolay bir şey değil. Yüzyılın depremi olan ve binlerce binanın yıkımına neden olan bu yıkımda 20 binin üzerine çıkan can kayıplarında hala yüzlerce enkazın altında çıkarılmayı bekleyenler, sahipsiz, anne-babasız kalan yüzlerce çocuk. Kısacası deprem bölgesinde feryatlar figanlar bitmek bilmiyor.
Türkiye'nin ve dünyanın bir çok noktasından deprem bölgelerinde kurtarma çalışmaları geceli-gündüzlü sürerken bu kadar acıya karşı içimizi ısıtan görüntüler de yok değil. Binlerce vatandaşımız hayatını kaybederken, hayat ve umut dolu gencimizde ne yazık ki göçükler altında son nefeslerini verdi. Geleceğimiz olan hayat ve umut dolu gençlerimizin hayalleri de ne yazık ki enkazlar altında kaldı. Deprem bölgelerinde saatler geçmesine rağmen kurtarma ekiplerinin inanılmaz mücadelesi ve azmiyle aradan onlarca saat ve günler geçmesine rağmen kurtarılan canlar gerçekten de içimizi ısıtıyor. Diyarbakır'dan Adıyaman'a, Kahramanmaraş'tan, Hatay'da hayata tutunanlar az da olsa içimizi ısıttı. Evet yaşadığımız yüz yıllık bu yıkımda 85 milyon yüreğin birlikte olma günüdür. Bugün canlarımızı beton yığınlarından kurtarma günüdür. Bugün maddi imkanları olanların yardım, olmayanların da dua etme günüdür. Bugün afetten bu yıkımdan, bu dramdan kurtulmanın günüdür. Gün birlik, beraberlik, kardeşlik, sevgi ve merhamet günüdür. Bugün hepimizin yüreğinin hasar aldığı bir gündür. Bugün hep birlikte bu felaketi atlatmanın günüdür.
