BİR YILI DAHA GERİDE BIRAKIRKEN…
Nedim ARSLAN
-
2019 Yılında ekonomide başlayan sıkıntılı süreç bitti bitecek derken, 2020 gibi çok daha zor geçen bir yılla karşılaştık. Çin'den dünya geneline yayılan ve Türkiye'de 2020’nin Mart ayında baş gösteren korona virüs dünyada ve Türkiye'de birçok sorunu meydana getirdi. Dünya genelinde 1 milyon 700 bin kişinin ölümüne neden olan bu salgınla mücadele hala sürüyor. Dünyada ve Türkiye'de birçok sanayi devinin ciddi zarar görmesine, üretimin ve istihdamın adeta durma noktasına gelmesine sebebiyet veren korona virüs, ekonomiyi dize getirdi.
Ekonomide büyük tahribatlar yaratan bu salgın, birçok sektörün bitmesine neden olurken bazı sektörleri de adeta ihya etti. Ne garip ki, iflasın eşiğindeki bazı sektörlere bu salgın ilaç oldu. Özellikle, orta ve küçük ölçekli imalatçının ve esnafın girdi fiyatlarındaki artış ile satıştaki düşüşün karşısında çok fazla çaresi kalmadı.
Dövize karşı kırılgan bir ekonomik sistemimizin oluşu, Türkiye’nin bu sancılı süreci daha da sıkıntılı yaşamasına sebep oldu. Enflasyon ve faize karşı yıllardır yapısal bir duruş sergileyemeyişimizin sıkıntılarını yaşıyoruz. Üretime dayalı bir ekonomik sistem ve destekleyici paketler, Türkiye’nin dışa bağımlılığını eritecek yegane unsurdur.
Türkiye'deki işsizlik oranı da çığ gibi büyüyor. Çığı yaratan en büyük pay da Güneydoğu’ya ait. Bölgede pandemiyle birlikte işsizler ordusu oluştu. Pandemi döneminde iş yapamayan, kirasını ve giderini çıkaramayan iş yerleri kapanma tehdidi karşısında faturayı işçilere kesti, kesmeye devam ediyor. İşsizler ordusunda yaş sınırı yok; en gencinden en yaşlısına… Ekonomi, tüm alanlarla bağı olan bir alandır. Bir toprak parçasında yaşayan vatandaşlar, çalışmadığında kültürel yapıda ciddi zarar alır. Bunun sancısını bugün hafif yaşarız ama yarın kara bir doğumla karşılaşabiliriz. O yüzden bölgede ve özellikle memleketimizde işsizler ordusuna çözüm üretilmesi gerekmektedir. Eve ekmek götüremeyen bir insanın psikolojisini herkes anlayamaz…
Genel açıdan bakınca, iyi günlerin bizi beklemediğini görmekteyiz. Doğaya verdiğimiz tahribatların cezasını çekiyoruz bugünlerde. Yağışların olmayışı, baraj sularının dibe vurması ve kuraklık belirtileri doğanın avaz avaz mesajını veriyor. Pandeminin doğurduğu sorunların üstüne bir de doğanın insana cezası… Hep birlikte yaşayıp göreceğiz olacakları.
2020’deki en acı ve hüzünlü husus, pandemiden kaynaklı çok değerli insanlarımızı kaybetmemizdir. Yaşayan tarihlerimizin çoğu artık aramızda değil. Allah, mekanlarını cennet eylesin.
İyisiyle ve daha çok kötüsüyle bir yılı daha geride bırakmak üzereyiz.
Dileğimiz, ekonomide ve sağlıkta ard arda yaşadığımız sıkıntılı bu iki yıldan sonra daha güzel ve bereketli günlere millet ve insanlık olarak kavuşmaktır.
Güzel bir yıl geçirmek dileğiyle…
“VALİ BEY'DEN PARK İSTİYORUZ”
Yaklaşık olarak iki yıldan bu yana Batman'da görev yapan Vali ve Belediye Başkan Vekili Hulusi Şahin'in kalıcı hizmetlere imza attığını görüyoruz. Uzun bir süredir, mahalle buluşmalarıyla halkla bire bir iletişim kuran Vali Şahin, özellikle yeşil alan ve parklara büyük önem veriyor. Birçok mahallede park ve yeşil alanlar, taleplerin en başında yer alıyor. Park yeri olan semtlerde hemen park yapımı başlatılırken, arsa olmayan lokasyonlarda imkansızlıktan dolayı yapılacak bir şey kalmıyor.
Kentin birçok alanına park ve yeşil alan kazandıran Vali Şahin'e bir çağrı da Çamlıtepe mahallesinden geldi. Çamlıtepe mahellesi 4061 ve 4062 sokak sakinleri, Payiz Sitesi ile Hiranur yapıları arasında bulunan alana park yapılması için her iki binanın çocuk ve yaşlıları "Vali bey'den park istiyoruz’’ dediler. Hepimizin bildiği gibi, çocuklara ve yaşlılara değer veren Vali Beyin, Çamlıtepe mahallesinin bu talebini yerine getireceğine inanıyoruz.
