BİRİNCİYİZ VE SONUNCUYUZ!
BİRİNCİYİZ VE SONUNCUYUZ!
Nedim ARSLAN
-
Biz Batmanlılar, hele hele yöneticilerimiz her alanda Batman'ı yerlere, göklere sığdıramadığımız reklamdan öte olmayan tabela ve söylemiyle değil de gerçek anlamda öyle olamadığı apaçık ortada. Övünerek, tekstilde, turizmde ve tarımda göklere çıkardığımız ve kent girişindeki ''Kadim toprakların modern şehri'' olarak tanımladığımız Batman'ın ne yazık ki öyle olmadığını söylemek istiyorum, bunu ben değil uluslararası araştırmacılar söylüyor.
Evet birinciyiz dedik neden mi? Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması (TÜMA)'nın araştırdığı Türkiye memnuniyet araştırması sonucu Rektörlüğü’nü Batmanlı Prof. Dr. Yusuf Baran Türkiye Devlet ve Vakıf Üniversiteleri arasında birinciliği kazandı. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Batmanlı hemşehrimizin başında bulunduğu İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Türkiye'deki Üniversiteler arasında memnuniyet birinciliğini kazanırken bizleri gururlandırdı. Öte yandan dağ başına kurulmuş olan sanki Batman Üniversitesi değil de, Savur Üniversitesi konumunda olan ve kantininde su bile bulunmayan üniversitemiz bu sıralamada 179. oldu. Hadi bakalım buradan yakalım. Hemen hemen her platformda, tekstilde, sanayide, eğitimde, turizmde çok iyiyiz, Doğu’nun Paris'iyiz, modern bir kent olmakla övünüp dururuz, saydıklarımız ve araştırmalar sonucu olan bu sonuçlar da neyin nesi?
Demek kendimize pembe tablolar çizip kendimizi hep dev aynasında görmek hayalden öte bir şey değilmiş. Anlayacağınız hep reklam hep hava cıva! Eğer gerçekten cadde ve sokaklarımızda sorun yok ise, elektrik ve su kesintilerimiz yaşanmıyorsa, hava kirliliği ile anılıyorsanız, işsizlikte Türkiye birincisi değil isek, trafik keşmekeşliği yaşamıyorsak, park ve bahçelerimizde kırılan ağaçların ve bankların sayılarında her gün artışlar yaşanmıyorsa neden bu sıralamalarda en diplerde olalım. Demek ki bir çok alanda gerideyiz ve geride olmamızın onlarca sebebi bulunmakta. Bu kadar olumsuzlukların bulunduğu bir kent nasıl yaşanılabilir kentler arasında iyi derece yapar.
650 Bin nüfuslu Batman'da merkezdeki mahalleler ve kenar semtlerde yapılan hizmetlerin aynı seviyede olmadığını hepimiz görmekte ve yaşamaktayız. Elbette merkezi caddelerin daha bir ayrıcalığı olabilir ama bir şehrin sadece bir cadde ve bir bulvardan ibaret olmadığını da çok iyi bilmeliyiz. Eğer bir ilin futbol takımında başarı varsa, sanayisi tıkır tıkır işliyorsa, hava ulaşımı istenilen seviyede ise, turizm ve eğitimle anılıyorsa, yaşam alanları olan park ve bahçeler sayısında yeterlilik varsa elbette yaşanılabilir kentler arasında söz sahibi olur, aksi halde sıralamalarda hiç bir zaman geleneğin değişmeyeceğini ve başarı listelerinde diplerde olmaya devam edeceğimiz en büyük gerçeğimiz olacak.
Şunu da belirtmek isterim ki, bilim adamları ve araştırmacılar iş olsun diye yazıp çizmiyor, kimse Batman'ın da düşmanlığını da yaptığını sanmıyorum. Aslında bu sonuçların beni çok ta şaşırtmadığını açıkça ifade edebilirim ve Batman'ın bu içler acısı tablosuna ne demeli? Böbürlenerek mangalda kül bırakmayan biz Batmanlılar boş övünmelerden vazgeçip şapkamızı önümüze koymalıyız ki neyi, nerede yanlışı nasıl yaptık ki ülke sıralamasında yaşanılabilirlilikte neden en gerilerdeyiz diye kendini sorgulamalı. Suya, sabuna dokunmadan, yanlışların üstünü örtmek, pembe tablolar çizmek, memlekette hiç bir sorun yokmuş gibi birilerini pohpohlamak bence memlekete yapılan en büyük kötülüklerden biri olmalı.
Batman olarak iyi durumdayız demek, başını kuma sokmaktan başka değildir. Bir şehrin hayat standardı ve üniversitesi o kentin kimliği olduğu gibi ülke ve dünya nezdinde de aynanızdır. Yaşadıklarımızla birlikte hep son sıralarda bulunmamızın tesadüfi olmadığının bir kez daha altını çizmek istiyorum. Tekrardan hepimize geçmiş olsun.
