CAZİBE MERKEZİ OLMALIYIZ
Nedim ARSLAN
-Geçtiğimiz hafta DİKA'nın yeni Genel Sekreteri Ahmet Alanlı Batman'daydı. Alanlı, DİKA Uzmanları Nilüfer Baş ve İbrahim Erin ile Batman'da görev yapan yerel basın mensuplarıyla yaptıkları kahvaltılı toplantıda çalışmaları hakkında bilgiler verirken, ''Batman'ın cazibe merkezi'' programına en uygun vilayet olduğunun altını çizdi.
Basınla yapılan sohbetli toplantıda kentin hangi alanlarda yatırım yapılması görüşleri de tartışıldı. DİKA'ya bağlı Siirt, Şırnak, Mardin ve Batman'ın en yoğun nüfusa sahip olduğu, kentin tarım, hayvancılık, turizm ve en çokta sanayi kenti olmaya uygun olduğu düşünüldü. Nüfusu ve hareketliliğiyle Batman 600 bin nüfusuyla cazibe merkezini çoktan hak etmiş durumdayken sanayici ve üreticilerimize görev düşmekte.
Köyden ilçeye, ilçeden il statüsüne kavuşan Batman her ne kadar bazı yatırımları geriden takip etse bile yıllardır gelişime ayak uydurmaya çalışmakta. TPAO'nun özelleştirilmesiyle birlikte petrol sektöründe önü kapanan Batman farklı alanlarda istihdama alan açmak istedi. Organize Sanayi Bölgesi’nin son dönemlerdeki hamleleri özellikle tekstilde 20 bin kişiye istihdam sağladı. Bir çok alanda yatırıma sahne olan Batman, bölge illerine nazaran daha hareketli ve canlı. Ulaşımda ülkenin dört bir yanına açık olan Batman'ın önü son derece açık.
Son dönemlerde ''Tekstil Kent'' unvanıyla anılan Batman'ın ne yazık ki tekstil alanında bir markası yok. Tekstil kent olabilmeniz için alt yapınız buna ne kadar müsait? Mesela bununla ilgili iplik fabrikalarınız, boya fabrikalarınız mevcut mu? Tekstilde dünya devleri haline gelen Denizli, İzmir, Bursa, Adana ve Gaziantep'le ne kadar rekabet gücünüz olabilir ki, son dönemlerde bazı muafiyetler nedeniyle fason üretiminde Batman'ı tercih eden markalar daha ekonomik bir pazar bulsalar burada kalmalarını kim garantileyebilir ki?
İstanbul'da bile tekstil sektörünün cazip olmadığından sektörün Doğu illerine dağıldığı hepimizin malumu. Bu ortamda Batmanlı 20 bin işsize ekmek kapısı olan tekstilin sadece fason üretimi değil, marka olması yolunda adımların atılması gerekli. Köy ve kırsaldan büyük göçler alan Batman artık son yıllarda tarım alanında alternatif ürünlerine de yetiştiriciliğe başladı. Lavanta, çilek ve fıstıkçılıkta gelişen 600 bin nüfuslu kent turizm, eğitim, sanayi ve istihdamla anılmalı.
KENTİN İMARI
Yıllardır Batman'da konut sıkıntısı yaşanmakta. Hele hele son birkaç yıldır hava mania ve çeşitli sebeplerden ötürü duraklayan inşaat sektörü bir çok istihdam alanını da sıkıntıya soktu. İstihdama büyük katkı sağlayan inşaat sektörünün hareketlilik kazandığı şu günlerde yeni imar alanları da şehirleşmeye açılmakta. Geçtiğimiz hafta Batman Valisi ve Batman Belediye Başkan Vekili Hulusi Şahin, imar konusuna açıklık getirmişti. Vali Şahin, ''Kenti sadece bir yanını değil, dört yanını imara açtık sadece bir bölümdeki arazilerin prim yapması ve bazı arazi sahiplerine haksız bir kazanç sağlamamak için bu imar planımızı devreye soktuk. Kente soluk aldıracak ve 800 bin nüfuslu bir şehrin yapılanması için projelere başladık'' söylemleri inşaat sektörüne cesaret verdi.
Batman'daki konut fiyatlarının fahiş olmasının başlıca nedeninin de arsa fiyatlarından kaynakladığı en büyük etkenlerden biri. İmara açılan bölgelerde asra fiyatlarının astronomik rakamlarda olması ve arsa sahiplerinin müteahhitlerden yüzde 50 pay istemeleri vatandaşın ev alımını imkansız hale getirmektedir. Düşünün kentin Yenişehir bölgesinde (Üniversite yolu Emekliler bölgesindeki) daire fiyatları 250 bin civarında iken diğer uçtaki Gültepe ve Çamlıtepe’de ise fiyatlar 500 ve 750 bin seyrinde! Arsanın pahalı oluşu ne yazık ki müteahhit ve vatandaşları zorda bırakmakta. Ama alternatif alanlarda farklı projeler olduğunda vatandaşta tercihini gücüne göre yapacaktır. Bunun yanı sıra yeni imar alanları yerine kent merkezindeki onlarca mahalle 'Kentsel Dönüşüm Projesi' kapsamına alınmayı beklemekte. Geçen hafta saydığımız semtlerin yanı sıra Karşıyaka, İluh, Tepebaşı gibi onlarca mahalle bu kapsama alındığı taktirde hem tarım alanları korunmuş olacak hem de daire fiyatlarının artışının da önüne geçileceğine inanıyorum.