BATMAN’IN RUHU VE FESTİVAL GERÇEĞİ
BATMAN’IN RUHU VE FESTİVAL GERÇEĞİ

Nedim ARSLAN
-Batman son yıllarda kültürel etkinliklerle anılmaya başladı. Özellikle son yıllarda hem kent merkezi, hem de Batman'a bağlı beş ilçemizde farklı festivallerin yapılması sevindirici bir gelişme. Ancak son düzenlenen Kahve ve Çikolata Festivali, beraberinde bazı soru işaretlerini de getirdi. Festivalin amacı Belediye tarafından; esnafa katkı sunmak, piyasayı canlandırmak ve şehri tanıtmak olarak açıklandı. Bu girişim, yüzeyde bakıldığında olumlu bir adım olarak değerlendirilebilir ancak bu festivalin kent kimliğiyle ne kadar örtüştüğü ise ayrıca düşünülmesi gereken bir konu.
Petrol sektörüyle var olan Batman, Mezopotamya'nın bereketli topraklarıyla, Hasankeyf'in ve beş ilçesinin tarihi zenginlikleriyle farklı bir ruh taşır. Kent merkezinin geçmişi çok eskilere dayanmamasına rağmen farklı bir ruh taşır. Bir zamanlar elektriği ve asfaltı bile olmayan, ama büyük hayalleri olan bir şehirden bahsediyoruz. Gelişimini önce petrol ile, sonra tekstil ile sürdüren Batman bugün yeni çıkış yolları arıyor. Tam da bu noktada, turizm ve kültür etkinlikleri bir fırsat olabilir. Ancak bu fırsatın, kentin kendi dokusuyla örtüşmesi gerektiğini unutmamak gerekir.
Kahve ve çikolata üretimi Batman'da yapılmıyor olabilir. Ancak neden Batman’ın kendi değerleriyle anılan, yerel ürünlerle bezenmiş bir gastronomi festivali, bir yerel tatlar şenliği ya da bir medeniyetler buluşması yapılmasın? Neden Batman'ın zengin Kürt, Arap, Türk ve Süryani mutfağından örnekler sunulmasın? Bu hem turizme, hem de kente özgüven kazandırır. Belediyenin bu gibi kültürel organizasyonlara yönelmesi, elbette ki takdir edilmesi gereken bir adımdır. Bu çabaların artmasını diliyoruz. Ancak daha yerli, daha özgün ve Batman’ın ruhuna uygun etkinliklerle yola devam edilmesi, hem daha kalıcı bir etki bırakır sanırım. Batmanlıyı Batman’la anlatmak, Batman’ı dünyaya kendi diliyle tanıtmak en doğru yol olacaktır.
Bugün kahve ve çikolata ile başlayan bu adım, yarın belki de "Batman’a özgü olanla" yeni bir yolculuğa çıkabilir. Umudumuz ve beklentimiz bu yönde. Eğer Batman Çikolata ve kahve sektörü ile anılan bir kent olursa buna kimsenin hiç bir eleştirisi olamaz sanırım. Türkiye'de işsizlik sıralamasında ilk sırayı kimseye kaptırmayan Batman yıllar yılıdır işsizlik şampiyonu değil midir? Sağlıkta, eğitimde, işsizlikte, turizmde ve onlarca alanda sorunları olan bir kentte çikolata festivalinin yapılmasına bir anlam veremediğimi belirtmek istiyorum açıkçası. Hızlı gelişimle birlikle öncelikli onlarca alanımız ve sorunlarımızın olduğunun altını bir kez daha çizmekte fayda görüyorum.
MODERN KENT OLMAK YOLLARLA BAŞLAR
Batman’ın her geçen gün büyüdüğünü, geliştiğini hep birlikte gözlemliyoruz. Yeni yerleşim alanları, artan nüfus, ticaret hacmindeki genişleme derken kent adeta kabına sığmaz hale geliyor. Elbette bu yalnızca Batman’a özgü bir durum değil; çevre il ve ilçeler de benzer bir büyüme süreci yaşıyor. Fakat burada asıl dikkat çekilmesi gereken mesele, bu büyümeyle birlikte gelen altyapı ve trafik sorunlarının aynı hızda çözüme kavuşturulup kavuşturulmadığıdır.
Geçtiğimiz hafta yağan hafif bir yağmur bile kent merkezini adeta kilitledi. Ana caddeler suyla doldu, kaldırımlar geçilmez hale geldi, araçlar ilerleyemez oldu. Oysa bu manzaralara artık alışmamış olmamız gerekmez mi? Her platformda "büyükşehir olmaya aday bir kentiz" diyorsak, bu iddianın altını da büyükşehir olma bilinciyle doldurmak zorundayız. Unutmayalım, bir şehri şehir yapan yalnızca nüfusu değil, işleyen sistemi ve sürdürülebilir altyapısıdır. Batman’ın sahip olduğu potansiyel, doğru adımlarla birleştiğinde sadece bölgenin değil, ülkenin parlayan yıldızlarından biri olmaması için hiçbir sebep yok. Yeter ki sorunu görmezden gelmeyelim; yüzleşip birlikte çözelim.
Güzel günler dileğiyle.