BİTTİ BİTECEK DERKEN YİNE ANIZ!
Nedim ARSLAN
-
Kentin sorunları değişmiyor. Aynı konunun etrafında dönüp duruyoruz. Sorunlar çok açık, hakeza çözüm de. Aynı konuları farklı bakış açısıyla ve farklı sözcüklerle ne kadar yazsak, dillendirsek de ileriye gittiğimiz yok. Çemberin etrafında geziniyoruz. İleriye gidebilmemiz için mevcut sorunları çözmemiz gerekiyor. Mevcut sorunlar da bir, iki veya üç kişiyle çözülmez. Her bireyin elini taşın altına koyması gerekiyor, ileriye gidebilmek için rotayı geriye çevirenleri ve sorumluluktan kaçanları da iyi tanımak gerekiyor.
Son yıllarda kentin başına bela olan kara bulutlar bir türlü dağılmadı. Silvan ve Bismil çiftçilerinin gelenek haline getirdikleri anız, 500 bin nüfuslu kentin kabusu oldu. Trafik kazaları ve toprağın verimsizleşmesinin yanı sıra binlerce canlının ölümüne neden olan bu yangınlar bitti bitecek derken ne yazık ki şehri boğmaya devam ediyor... Batmanlı gazeteciler olarak bizler yazmaktan bıktık ama bu gözü aç çiftçiler ne yazık ki anızı yakmaktan yorulmadılar!
Son iki haftadır kentin üstünü adeta kara bulutlarla kaplayan anız dumanları yine bir kenti evlere hapsetti. Son iki yıldan bu yana Batman Valiliği'nin öncülüğünde komşu ilçeler olan Bismil’e ve Silvan'a defalarca yapılan ziyaretler kapsamındaki uyarılar ne yazık ki sonuçsuz kaldı. Batman Valisi Hulusi Şahin'in yanı sıra ilgili kurum müdürleri ve çevrecilerden oluşan heyetin çabasına dahi saygı göstermeyen bu sözde çiftçilerin hiçbir laftan anlamadıklarına şahit olmaktayız. Ne canlıya, ne de toprağa saygısı olmayan bu kişilere 'insan' demek doğru olur mu? Böylesi insan müsveddelerine çok ağır cezalar verilmediği müddetçe her yıl aynı senaryoyla karşılaşacağız. İki yıldır sözden ve uyarıdan anlamadıkları aşikar, daha ne kadar müsamaha gösterilecek? Bu şehir, ne idüğü belirsizlerin keyfine bırakılamaz!
Belki de Türkiye'nin hiçbir ilinde buna benzer bir uygulama yoktur. Evinizin balkonuna çıktığınızda kentin manzarası dumanlı. Hastası, yaşlısı olanlar kim bilir ne zorluklar yaşıyordur! Bu caniliği yapanlar bunu düşünmüyorsa onları düşünmek neden?
Mevsimin en güzel aylarını zehir eden bu gözü açlara caydırıcı cezalar verilmediği sürece anıza devam edecekleri pek açık. Bildiklerini okuyan bu doğa ve canlı düşmanlarını ilahi adalete havale etmekten başka çaremiz kalmadı gibi görünüyor! Doğayı ve kentimizi cehenneme çevirenlere 500 bin nüfuslu kentin ahının kabul olmasını diliyoruz.
HERKES ZORDA
Ekonominin gittikçe daraldığı bu dönemde birçok sektör zor günler yaşıyor. Pandemi öncesi başlayan daralma gün geçtikçe daha da etkili olmaya başladı. Dünya genelinde birçok sanayi devleri ya battı ya da ciddi sayıda işçi çıkardı. Ülkemizde de birçok sanayi devi aynı yolda. İmalatçı firmaların yanı sıra orta ve küçük çaplı şirketlerinin de dayanma gücünün kalmadığı bu günlerde ekonomik bir rahatlama gelmesi için destek paketlerinin gündeme gelmesi gerekiyor. Küçük esnaf, tarım sektörü, emekli ve asgari ücret çalışanları tam olarak çıkmazda. Daha önce kredi çeken birçok esnaf kredisini ödeyemediği takdirde mevcut durum daha da içinden çıkılmaz bir hal alacak. Bunun olmaması için erken müdahale şart.
Dövizdeki ve altındaki büyük dalgalanmalar küçük sanayici ve imalatçıları bitirme noktasına getirirken vatandaşın mutfağında da karamsar tablo hakim. Döviz artışıyla birlikte elektrik ve doğalgaz şahlanırken, birçok gıda ürününde de fiyatların tavan yapması dar gelirli aileleri kara kara düşündürüyor. Yöremizdeki çiftçi ve esnafların bu sıkıntılarla her gün boğuşmaları sonucunda işi bıraktıklarına ve işsizler ordusuna katıldıklarına şahit oluyoruz.
Kısacası, pandemi hem ölümü, hem darlığı getirdi. Sanayici, esnaf, emekli, çiftçi ve asgari ücretli zor günler yaşıyor.
