23 Kasım 2017 - Perşembe
ÇİFTÇİLER ARTIK ŞEHİRLERE GÖÇ EDİYOR
Yazar - Nedim ARSLAN
Okuma Süresi: 4 dk.
Nedim ARSLAN
-
İthal et, ithal saman, ithal yem derken ardından mazota, gübreye, ilaçlamaya gelen peşi sıra ülkemiz çiftçisini artık çiftçilik yapamaz hale getirmiştir. Bir zamanlar tarım ülkesi olarak bilinen ülkemiz h üzülerek ifade etmek isterim ki bu gün daha önce ihraç bile ettiğimiz birçok tarım ürününü artık dış ülkelerden almaya başlamış bulunuyoruz. Bu yüzden artık çiftçilik yapamaz hale gelen köylüler üzülerek söylemek isterim ki elinde avucunda ne varsa satıp şehre göç etmek zorunda bırakılmıştır. Yapılan bir istatistik de zaten bunu göstermektedir. Çiftçiyi koruma, çiftçinin tarım yapabilme gücünün azaltılması çiftçiyi ekici olmaktan bıktırır hale getirmiştir. Çiftçi ektiğinin karşılığını alamaz duruma gelmiş, elindeki hayvanlarını ve tarlasın bile satarak şehre akın etmeye başlarken zatı muhterem büyüklerimiz ise hala ülkenin tarım ülkesi olduğundan dem vurup bizleri aldatmadan öteye gidemiyorlar. Benim çiftçim pahalı mazot yüzünden tarlasını süremiyorsa, benim çiftçim ilaçlamanın son derece zamlandığı bir dönemi yaşayıp ilaçlamasını yapamiyosa, benim çiftçim ektiği mahsulün karşılığını alamıyorsa elbette ki çiftçiliği bırakıp köşesine çekilecek ya da şehre göç edip inşaatlarda çalışmayı yeğleyecektir. Bu yüzden bir zamanlar tarım ülkesi olan Türkiye, üzülerek ifade etmek isterim ki siyasetçilerin zam furyası karşısında artık tarım ülkesi olmaktan çıkmış bulunmaktadır. İthalata yönelen hükümet ülke düşmanlarını zengin etmekten başka bir icraata imza atmamış olmuştur. Bu ülkenin bir zamanlar milletin efendisi olarak lanse edilen köylümüz ne acıdır ki şimdi efendi değil inşaatlarda çalışmaya itilmiştir. Köylü vatandaşlarımız artık köylerinden yani doğup büyüdükleri yurtlarından bu yüzden ayrılmayı bile göze alarak yabancısı olduğu şehir hayatın seçmiş bulunmaktadır. Şehirlere yabancı olan ve köy hayatına yıllardır alışık olan vatandaşlarımızın şehre yerleştikten sonra tutuldukları psikolojik ve stresi içinde nasıl bir yaşam süreceklerini de hala kestirmiş değiller. Çiftçilik alanında son derece acı bir tablo çizilmiş bulunmaktadır. Mazotu traktörüne alamayan, ektiğini biçtikten sonra karşılığını alamayan çiftçimiz artık yıllardır gönül verdiği onunla geçimini sağladığı çiftçiliği bırakmak zorunda bırakılmış bulunmaktadır. Benim köylümü bu kadar çaresizliğe itenler her demde çıkıp ülkenin durumunun çok iyi olduğunun havariliğini yapmasınlar. Milleti böylesine çaresizlik içinde bırakmak ve akabinde de söylemlerle milleti avutmanın artık bir anlamının olmadığını tüm ülke vatandaşı gayet iyi bilmektedir. Zor yaşam koşulları altında yaşamlarından en ufak bir tat alamayanların ülkesi olmuşuz da hala birileri bulanık sularda balık avlamanın peşine düşmüştür yazık hem de çok yazık. Bu ülkenin insanı, bu ülkenin çiftçisi böylesine çaresizli asla hak etmemiştir. Cepleri dolu olanların bu durumu hala görmemezlikten gelmeleri de sanırım en büyük vurdumduymazlıktır.
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları
