03 Şubat 2024 - Cumartesi

Felaketin 1'nci yıldönümü ve faizin istihdama darbesi

Felaketin 1'nci yıldönümü ve faizin istihdama darbesi

Yazar - Nedim ARSLAN
Okuma Süresi: 5 dk.
Nedim ARSLAN

Nedim ARSLAN

-
Google News

6 Şubat 2023 yılında yaşanan asrın felaketine 1 gün kala yaralar hala taptaze. Bin yılın felaketi olarak ta bilinen ve 10 ayrı vilayette büyük yıkım ve can kayıplarına neden olan depremlerde on binlerce vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Yaşanan bu büyük sarsıntı Türkiye'de yaşayan her insanın yüreğini dağlamıştı. Tam 364 gün, yani bir yıl önce yaşanan büyük acı hala ilk günkü gibi taptaze ve bu acı hala yüreğimizin en derinlerinde.

6 Şubat'ta yaşanan asrın felaketinde il ve bölge olarak büyük sarsıntı yaşadık ama acıların en büyüğünü Kahramanmaraş, Malatya, Hatay, Adıyaman, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Kilis ve Şanlıurfa yaşadı. Bu illerde yüzlerce ve hatta binlerce can enkazların altınca can verdi. Bu il ve ilçelerde sabaha karşı saat 04.17'de yaşanan asrın depreminde tarifi olmayan acılar yaşandı.

Milyonlarca insanın adeta kabusu olmuş, on binlerce insan hayatını kaybetmiş, binlerce insan evsiz ve barksız kalmıştı. Yani 6 Şubat gerçekten Türkiye'nin kabusu olmuştu. Bütün ülke yek vücut olup deprem bölgelerine koşmuşlardı. Evet, bizler bu acıyı her ne kadar yüreğimizin en derinlerinden hissetsek bile bu acıyı tadanlar kadar yaşamadık. Binlerce insan sadece ''1'' dakika içerisinde çocuklarından, anne-babalarından eş ve işlerinden olmuşlardı, yani açıkçası hayatlarından ve hayallerinden olmuşlardı.

6 Şubat'tan sonra hayatını kaybeden on binlerle birlikte hala yaşayan ama kendini ölmüş gibi kabul eden işinden malından, canlarından olan vatandaşların acıları daha dinmiş değildir, kolay kolay da dinmeyecek. 10 il ve bölgemizde yaşanan büyük depremler Türkiye'deki 85 milyon insanı vurmuştu. Aradan tam koca bir yıl geçmesine rağmen hala yaraların sarılamadığı gerçeği de tartışılmakta! Büyük acılar yaşayan ve yakınlarını kaybedenlere sabırlar diler, hayatını kaybedenlere de Allah'tan rahmet diliyorum.

FAİZİN İSTİHDAMA DARBESİ

Son aylarda yükselen banka faizleri istihdama büyük darbeler indirmeye devam ediyor. Yaşananlarla birlikle yüksek getirili ve cazibeli hale gelen faizler iş alanlarını geliştirmek isteyen bir çok insanının fikrini değiştirecek hale getirdi. İş alanları ve istihdam yoksunu olan bölgemiz ve Batman'da bu durum daha da vahim bir hale gelmekte. Bunu bir çok yatırımcı ve iş insanı da dile getirmekte. Son bir kaç aydan bu yana cazibeli hale getirilen yüksek faizli getiriler emlaktan, sanayiye kadar tüm iş alanlarını dondurmuştur. İş alanları açılmayınca işsizlik başını alıp gidiyor.

Türkiye genelinde yaşanan ekonomik kriz ve zamlar emekli aylığı, asgari ücret enflasyona karşı her gün daha da değer kaybederken ne yazık ki, bazı iş insanları yatırım yapacaklarına sermayelerini yüksek getirili faize yatırıyor. Örneğin herhangi bir bankaya 1 milyon lira yatırdığınız taktirde bu bir milyonun aylık getirisinin 45 bin lira olduğu söylenmekte! Cazip hale getirilen bu rakamlar elbette sermayeyi bu yöne çektiğini biliyoruz. Haliyle tüm sektörler bu durumdan olumsuz yönde etkilenmekte.

Bu durum ekonominin daralmasına ve iş alanlarının açılmasına engel olacağı kesindir. Faizler mutlaka dengeli hale getirilmeli ki, iş alanları da açılabilsin. Geçmişteki düşük faiz, altın ve dövizin yükselmesine neden olurken aynı zamanda enflasyonunda büyümesine neden olmaktaydı. Günümüzde ise yükselen faiz oranları istihdamı ve iş alanlarını olumsuz yönde etkilemekte. Kısacası cazip hale getirilen faiz oranları mantıklı bir dengeye oturtulmalı ki, her sektör önünü görsün ve yatırım yapabilsin. Yüksek faiz oranları vatandaşlar evini, arabasını satıp faize yatırmasına engel olunmalı. Aksi taktirde işsizliğin ve zamların ardı arkası kesilmeyecek.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları