FAİZ VE ZAMLAR!
FAİZ VE ZAMLAR!
Nedim ARSLAN
-Son zamanlarda faizlerin cazip hale getirilmesiyle piyasalar adeta bıçak sırtı gibi. Emlak ve otomobil piyasaları başta olmak üzere bir çok sektörde durgunluklar devam ediyor. Emlak ve otomobil sektörünü bir tarafa bırakalım. Döviz ve altında bile düşüşlerin yaşandığına şahitlik ediyoruz. Daha geçtiğimiz aylarda ülkenin bir çok ilinde olduğu gibi Batman ve Şırnak'ta bile kiralık ve satılık ev bulunamazken, bulduğunuzda bile normal değerinin üstünde ekmek- peynir gibi satılıp kiralanırken bu günlerde hiç kimse ne gayrimenkul ne de araçların yüzüne bakmıyor bile!
Yaklaşık 22 yıldır ülkeyi yöneten Ak Parti hükümeti 2002 yılında yine günümüzde yaşadığımız krize benzer yara almış neredeyse bir enkaz haline gelmiş ekonomiyi devralmıştı. 2002 yılında devraldığı enkazı 2016 yılına kadar rayına oturtan AK Parti Hükümeti 15 yıl boyunca güvenilir ve istikrarlı bir politikayla yol aldı, ancak 2020 yılında ülkede ekonomi istikrarsız politikalar sonucu raydan çıktı. Faiz politikasına karşı olan yönetim son zamanlara yüksek faiz politikasıyla üretim ve istihdama da büyük darbe vurarak tüm sektörlerinde sıkıntıya düşmesine neden oldu.
Üretim ve istihdamı dipten bitiren, onlarca orta ve küçük ölçekli işletmelerin kapanmasına neden olan yüksek faizler ne yazık ki ülke çapında ve bölgemizde işsizliği de artacağının göstergesi gibi. İnşaat sektöründe adeta bölgenin lokomotifi durumunda olan Batman'da imara açılan alanlarda yapılan inşaatların yüzüne bile bakan yok. Fiyatlarda büyük düşüşlerin yaşanmasına rağmen daire fiyatlarını soran bile yok. Elbette piyasalarda yaşanan durgunluğun sebebi yüksek faizler. Yüksek enflasyon ve günden günde ağırlaşan hayat pahalılığı vatandaşın mutfağındaki yangının büyümesine neden olurken dur durak bilmeyen zamlara çözüm aranması gerekirken sadece emeklinin maaşını kısarak mı ekonomi düzelecek?
Günden güne artan vergi ve harçlarda da dur durak yok. Tasarruf tedbirlerinin alınacağı söylemleri tamamen laftan ibaret değil midir? Hangi kamu kuruluşunda araç sayısında kısıtlamalara gidildi. Bu harcamalar ve uygulamalar genelde olduğu gibi yerelde de aynı şekilde devam etmekte. İsteyen istediği yere işi yaptırır ve devletin kasasından ödemeyi tıkır tıkır yaptırıyor. Binlerce gereksiz masraflar kısılmadan sadece yıllarını bu ülkeye vergi ödeyerek ve hizmet eden emeklinin bir kaç kuruşundan kısrak mı ekonomi düzlüğe çıkacak? Eğer hükümet ekonominin düzelmesini istiyorsa ilk önce Meclis’ten başlamalı. Meclis örnek olmalı ki vatandaşta Meclis’i örnek alsın. Birileri şah şaha ve şatafat içinde yaşarken diğerlerine sizlerde sefaleti yaşayın demeye hakkı yok.
DUR DURAK BİLMEYEN ZAMLAR
Yazımızın başında da belirttiğim gibi dur durak bilmeyen zamlar vatandaşı daha da zor hale getirdi. Ülkeyi yönetenlerin burada zamlara dur demesi gerekirken denetimsizliklerin sonucu ülke genelinde olduğu gibi kentimizde de piyasalarda fiyat etiketleri günlük ve hatta gün içerisinde iki üç kez değiştiği de yaşanmakta. Sabah aldığınızı gün içinde aynı fiyata bulmanız neredeyse imkansız hale getirilmiş durumda.
Bir su fiyatını yüzde 400-500 kar marjıyla satmak hangi ticaret kitabında yazar? Ne yazık ki hükümetin olduğu gibi esnaf ve vatandaşın da vicdan ile merhameti önemli. Bir malı 5 liraya alıp, 25 liraya satmak neyin nesi? Kısacası bir toplumda güvensizlik oluştu mu vicdan da merhamette alıp başını gidiyor. Caydırıcı cezalar olmadığı müddetçe bu keyfi uygulamalarda devam edecek. Çünkü esnaf kendi inisiyatifiyle fiyat belirliyor.
Güzel bir hafta dileğiyle.