Fiyatların önü kesilemiyor
Nedim ARSLAN
-
Yıllar önce kara altın petrolün bulunmasıyla ünlenen Batman, ilçe statüsündeki yıllardan bu yana emlak piyasasındaki fiyatlarıyla Türkiye'nin en pahalı illerinden biri olarak anılmakta. Yıllardır bu böyle devam etmekte. Aslında garip olan turizm, eğitim, sanayi ve istihdamdan yoksun böyle bir kentte kira ve emlak fiyatlarının astronomik rakamlarda olmasıdır.
Yıllardır kentin en hareketli caddelerinden olan Gülistan Caddesi, Turgut Özal Bulvarı ve Çarşı merkezindeki bir çok işyerinin kira fiyatları başta İstanbul-Taksim ve dünyada turizm cennetleri olarak bilinen Antalya ve İzmir bölgelerindeki tatil beldeleriyle aynı oranda olması, yıllardır Gülistan Caddesindeki ve Turgut Özal Bulvarındaki bir çok işyeri ve mağazaların aylık kirasının 10 ila 30 bin TL olmasının yanında bazı işyerlerinin de bu rakamın üstünde olduğunu, konut fiyatlarında ise yeni yapılan bir çok inşaatta daire fiyatları ise 500 ila 900 bin TL'den satışa sunulduğu hepimizin malumu.
Geçtiğimiz yıl Yenişehir-Kardelen mahallesi (Üniversite) yolunda inşaat yapımına start verilen bölgede bile 200 ila 240 bin liradan başlayan daire fiyatlarında da değişimler yaşandı. Bu yıl TOKİ ve imara yeni açılan Akça (Tilmiz) bölgesindeki daire fiyatları da 400 ila 500 bin liradan satışa sunuldu.
Yıllarca imar sorunu bahane edilerek fiyat artışının bundan kaynaklandığı gerekçesine rağmen son aylarda onlarca bölgenin imara açılmasına rağmen fiyatların düşüşe geçmediği gözlemlenmekte. Daire fiyatlarının yüksek rakamlarda olması kiralık daire fiyatlarının da Gültepe, Çamlıtepe ve Belde mahallelerinde aylık 2 ve 3 bin TL arasında kiraya verilmesine neden oldu. Avrupa ve Türkiye'de bir çok şehrin kendine özgü geçmişleriyle ünlenmeleri ve kriterleriyle anılır. Bizde ise ne yazık ki, üretim, istihdam, sanayi, eğitim şehri ve bir çok alanda istenilen düzeyde olmamamıza rağmen emlak piyasasının böyle uçuk olmasına anlam vermek çok zor.
ESNAF ZORDA
2019 Yılının ekonomide yaşanan zorlukların ardından 2020'de de dünya geneline yayılan salgın hastalıktan dolayı esnaf en zor günlerini yaşamakta. Özellikle orta ve küçük ölçekli bir çok işyeri bu şartlar altında ticaret hayatına son vermek zorunda kalarak işyerlerinin kepenklerini indirmek zorunda kaldı.
Özellikle pandemi döneminde bir çok sektöre kapatma ve kısıtlama getiren uygulamalar ne yazık ki esnafın sonu oldu. İşyerini kapatmanın yanı sıra yanlarında istihdam ettikleri işçiler artık evlerine ekmek götüremez hale gelirken işsizler ordusuna yine yüz binler katılmış oldu. Ülkenin doğusu ve batısında iş yapan binlerce esnaf hibe ile faizsiz krediler beklerken açıklana paketler kimseye fayda sağlamadı ne yazık ki.
Ertelenen ve ötelenen vergi ile krediler yeniden ödenmeye başlanırken esnaf yine çaresiz. Son açıklanan desteklerin yetersizliği ne yazık ki yeterince dillendirilemediğini görmekteyiz. Bir çok basın ve yayın kuruluşlarının yanı sıra tv. kanalları da esnaf, çiftçi, emekli ve vatandaşın halini görmezden geliyor. Televizyon kanallarında yapılan yuvarlak masa oturumlarında esnafın hali ne yazık ki gündeme gelmiyor.
İyi bir hafta dileğiyle…
