“BAHTSIZ BATMAN”
Nedim ARSLAN
-
Epey bir süredir gündemde olan kentin imar konusu, geçen hafta Batman Valisi ve Belediye Başkanvekili Hulusi Şahin’in kurmaylarıyla katıldığı toplantıda ele alındı. Vali Şahin’in açıklamaları gündeme damgasını vurdu. Batman Belediyesi Konferans salonunda müteahhitlerle, mühendislerle, basınla ve kamuoyuyla buluşan Vali Şahin'in kentin sorunlarına son derecede hakim olduğuna şahit oldum.
Batman Belediye Konferans salonunda yeni oluşuma giden Kent Konseyi ile kentin dinamikleriye bir araya gelen Vali Şahin, birçok alandaki yatırımların yanı sıra konut yapımında yaşanan olumsuzluklardan haberdar olduğunu dile getirdi. İşin muhataplarıyla samimi bir havada tartışan ve kimseyi rencide etmeyen Vali Şahin, doğrulara ve yanlışlara parmak bastı. Bizim de yıllardır bazı yazılarımızda kullandığımız ‘Sahipsiz Batman’ sözüne benzer bir söz kuran Vali Şahin, ''Batman'ın Bahtsızlığını'' dile getirmesi doğru yolu bulacağımızın bir göstergesi gibi.
Kentin sorunlarının ele alındığı toplantıda bir iş insanının Binatlı yoluyla ilgili sorusuna Vali Şahin'in “Batman'ın hangi sorunundan haberdar değilim ki?’’ yanıtı şahsımı hem umutlandırdı, hem de her alanda kentin yararına çok faydalı işlerle uğraştığına inancım daha da perçinleşti. Bizim kadar bizi bilen bir Vali’nin kent için fırsat olduğunu düşünüyorum.
Toplantıda Vali beyin şu sözleri dikkat çekiciydi: “Geçmişte imara sunulan bazı bölgelerde bitişik olan bazı parsellere 12 kat yapı izni verilirken, bazılarına da sadece 4 kat izin verilmiş, kimi alanlarda ise 15 kat izin verilmiş. 15 kat yapı izni verilen konutlarda bir yangının yaşanması halinde Belediye olarak hangi itfaiye aracıyla olaya müdahale edeceğiz? Kentin bir caddesinde konut fiyatı 700 bin iken başka bir alanda 70 bin TL olması da çelişkilidir. Bazı mütahhitlere de yıkık bir dublekse karşılık 4 daire verilmesi ne kadar mantıklı? Lütfen bazılarının süpekülasyonlarına ve dolduruşlarına gelerek rekabete girmeyin. Yeni imara açtığımız tüm alanlarda adaletli davrandık siz de adaletli davranın.''
Zaman zaman kent olarak alamadığımız yatırımlara dikkat çekiyoruz. Özellikle son zamanlarda bu yatırımlar arasında en aciliyet arz eden yeni hastane ile bir türlü bitmeyen Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin yapımının da Vali Şahin’in takibinde olduğunu öğrendik toplantıda. Ayrıca, Hasankeyf ile Bismil Bardakçılar mevkiindeki tek şeritli yolun çift şerite dönüştürülmesi de toplantıda konuşuldu, Vali bey bu konunun da takibinde olduğunu belirtti.
Bir zamanlar bölgenin lokomotif şehri olan Batman'ın sadece inşaat alanında değil, tarım, imalat, eğitim ve istihdamda da büyük rol alması en büyük dileğimizdir. Özellikle pandemiden dolayı büyük yara alan imalat sektörüyle ile eğitim alanına dair konuşulacak çok şey olduğunu düşünüyorum.
NEFES ALDIRMA ÇABASI
Son günlerde ne yazık ki 650 bin nüfuslu kent yine 'duman altı'. Yıllardır mısır hasadının ardından adeta gelenek haline gelen anız, bu şehri ve insanlarını yok sayan vahşice ve sinsice devam eden bir davranış biçimi oldu. Bismil ve Silvan yöresindeki aç gözlü bazı çiftçilerin sorumsuzluğu topraktaki binlerce canlının ölümüne ve Batman-Diyarbakır arasındaki karayolunda yaşanan ölümlü ve yaralayıcı kazaların maddi hasar kaybına neden oluyor.
Sonbahar mevsiminin en güzel ayı olan Eylül’ü adeta kabusa döndüren, yaşlısı ve çocuğuyla Batmanlıları evlerine hapsettiren insanlık ve vicdan yoksunu kişiler, bin bir uyarıya rağmen ikna edilemiyor.
Başta Batman Valisi olmak üzere çevreciler, Ziraat Odası ve STK'ların daha önce iki kez ziyaret ettiği Bismil Kaymakamlığı’nın ardından geçen Cuma günü aynı heyetle Silvan Kaymakamlığı’nı ziyaret etti. Vali Şahin ve beraberindeki heyet, anız dumanlarıyla ilgili Silvan’da ilçe yöneticileri ve çiftçilerle bir araya geldi. Silvanlı çiftçilere Batmanlıların öfkesini dile getiren Vali Şahin, pandemi sürecinde anız yangınlarının devam etmesinin ise ne insanlığa ne de hiçbir vicdana sığmayacağını ifade etti. Ayrıca Vali Şahin, anız yangınlarıyla her cepheden mücadele edeceklerini belirtti.
İki yıldan bu yana Batman Valiliği öncülüğündeki heyetin kente nefes aldırma çabası devam ediyor. Bu ikna edici ziyaretler sürerken anlayacakları dilden cezaların niçin verilmediğini anlamıyorum. Tarlası yanan çiftçinin devletten aldığı doğrudan destek ödeneği neden kesilmiyor? Bir ürün aylarca tarlada kaldığı halde hiçbir şekilde yanmazken ürün alındıktan sonra mı yanar? Kendilerinin yaktığı bu tarlaları biz yakmadık diye bir mazeretleri olamaz. Anız yakarak tarlada resmen cinayet işleyen bu kişilere en ağır cezalar uygulanmadığı sürece bu kabus devam edecek.
Kısacası, 650 bin nüfuslu kent nefes alma derdindeyken, bu aç gözlüler birkaç kuruşun derdinde ve binlerce vatandaşın bedduasında…
Nefes çabalarının sonuç vermesi dileğiyle…
