06 Temmuz 2024 - Cumartesi

KISKANÇLIK VE HASET

KISKANÇLIK VE HASET

Yazar - AZİZ ARSLAN
Okuma Süresi: 5 dk.
AZİZ ARSLAN

AZİZ ARSLAN

-
Google News

Bundan tam on beş yıl önce, beş arkadaşım ile tatil niyetine bir yolculuğa heves ettik. Özel aracımızla, Bismillah diyip yolla çıktık. Akdeniz bölgesinin doğal güzellikleriyle keşfedilmeye ve kültürel zenginlikleriyle adını duyuran Antalya şehrinde karar kıldık. Uzun ve keyifli geçen yolculuğumuz nihayetinde Antalya'ya ulaştık. Antalya'nın ilçesi Manavgat'a şirin ve yeşil alan içinde bulunan bir butik otel ile anlaştık. Uzun bir yolculuktan sonra dinlenip, diğer gün otelin küçük bir botanik bahçesinde, çiçek ve kaktüs bitkiler saksılarda göze hitap eden bir alanda sergilenmiştiler. Benimde en büyük hobim botanik bahçelerdir ve raflarda sergilenmiş çiçek, kaktüs bitkilerini inceledim ve hoşuma giden küçük bir elma büyüklüğünde mor bir saksı içindeki kaktüsü aldım ve çok sevimli görünüyordu. Dikenleri minik ve zararsız olduğu için rahatlıkla dokunabiliyordum.

Bir haftalık zaman zarfında kaktüs, küçücük bir karpuz gibi büyüdü. Doğal olarak dikenleri de yavaş yavaş sert bir toplu iğne kadar oldu. Gerçeği eski şirinliği ve sevimli hâli de kalmamıştı. Kocaman iğneleri ile her gördüğümde beni tehdit eder gibi canımı sıkıyordu. Pencerenin kenarına koyduğum halde dokunmak ne mümkün! Yine de suyunu ihmal etmedim. Çiçek açarsa diye bekliyordum. Bir sabah kalktığımda gözüm penceredeki kaktüse ilişti, balon gibi sönmüş. Ne olduğunu, nasıl olduğunu anlamak için yakından incelemeye başladım. Meğer, toprağa yakın yerdeki uzayan dikenlerinden biri veya birkaçı saksıya dayanmış. Daha fazla gidemediği ve büyümeye de devam ettiği için sert dikenleri kendine batmış ve delinmiş. Sizin anlayacağınız, kaktüs kendisine "harakiri" yapmış.

Yara alan bedeni ordan çürümeye başlamış. Bende saksıyı alıp, bahçeye bıraktığım gibi "Paaat" diye bir ses çıktı. İçindeki sıvısı olduğu gibi toprağa aktı. Arkasından hüzünle bakarken aklıma "KISKANÇ ve HASETÇİ" insanlar geldi. Onların da içlerindeki haset dikeni en çok kendilerine batıyor mu? Bu dikenlerden en büyük yarayı kendileri alıp hayatlarını mahvetmiyorlar mı?! Gece gündüz kendilerine huzur ve mutluluğu haram eden kimseler, hasetçiler değil mi? Diye düşündüm...

Haset; bir kimsenin hayırlı bir işi veya evi, malı, mülkü, ilmi olsa, o kimseden bunların gitmesini, onda olmayıp, kendinde olmasını istemektir. Böyle bir insan, kendinden aşağı olan insanı görmez de, kendinden yüksek ve varlıklı insanın her şeyini görür, onu kıskanır. Kıskanç insan, Allahü teâlânın kendisine verdiği şeylere razı olmayan insan demektir. Allahü teâlânın verdiğine razı olmayan insandan, Allahü teâlâ da razı olmaz. Allahü teâlânın bir insandan razı olmaması ise, felaketlerin en büyüğüdür. Artık o insan, dünyada da, ahirette de zarardadır. Kendi dikeniyle kendi iç alemini öldüren bir kaktüs gibidir. Hased eden insan, ömrü boyunca rahatsız bir insandır. Başka bir insanın kendinden iyi giyinmesini, iyi yaşamasını hazmedemez. Yani onun boyunu posunu, güzelliğini, çalışkanlığını, başarısını kıskanır. Daha kötüsü, onun başına gelen felaketlere sevinir. Nazar da daha çok bu evrede devreye girer. Nas sûresinde buraya vurgu vardır "...haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden..." Allah muhafaza! Bu açıdan her müslüman pekâlâ kendini yoklayabilir, imanın ölçüsü nerelerde anlayabilir, test edebilir. Test etmek bedava. 

İmam-ı Gazali hazretleri, "Bütün kötülüklerin başı, kaynağı üçtür: Haset, riya, ucüb (kendini beğenmek)" buyurmuş.

"Hasetten sakınınız! Ateş odunu yakıp yok ettiği gibi, haset de hasenatı yok eder."

Haset etmek, Allahü teâlânın takdirini değiştirmez ki! Hasetçi, boşuna yorulur, üzülür. Üstelik büyük günaha girmiş olur. Hasedin, haset edilene dünyada ve ahirette hiç zararı olmaz. Üstelik faydası olur. Hiçbir hasetçi muradına kavuşmamıştır. Haset, sinirleri bozar, ömrün kısalmasına sebep olur. Psikolojik rahatsızlıklar meydana gelmesine sebep olur. Çevresindeki insanları da kendinden uzaklaştırır. Bir müddet sonra bir kendi ve bir nefsi ile başbaşa kalır.

Allah'ım, haset etmekten ve haset edilmekten, Sana sığınırız!

Selam ve dua ile.

#
Yorumlar (2)
Abdullah
08.07.2024 09:56
Kalemine sağlık
Muhammed
06.07.2024 19:14
Güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları