EMEKLİLİK SİSTEMİ...
EMEKLİLİK SİSTEMİ...
AZİZ ARSLAN
-
Kıymetli okurlarım! Emeklilik sistemini ilk hayata geçiren kimdir diye! Hiç merak edeniniz oldu mu? Şayet bu bilgiye sahip değilseniz. Bu bilgiyi dikkatlerinize sunmak istiyorum.
Şöyle ki...
Emeklilik sistemini ilk başlatan ne Almanya'dır, ne Amerika'dır, ne de her hangi bir Batı ülkesidir; bilakis ilk emeklilik sistemini hayata geçiren Hz. Ömer (r.a.)'dır.
Bir gün halife Hz. Ömer (r.a.), Medine çarşısında gezerken yaşlı bir adamı görür! Bu yaşlı adam, insanlardan yardım diliyor ve dileniyordu. Hz. Ömer (r.a.) ona yaklaştı ve sordu:
Ey ihtiyar! Sen kimsin?
-Yaşlı adam şöyle cevap verdi:
"Ben bir yahudiyim. Siz Müslümanlara verdiğim cizye borcumu ödemek ve kalanıyla da ailemin geçimini sağlamak için insanlardan yardım istiyorum."
Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a.) büyük bir üzüntüyle şöyle dedi:
"Vallahi biz sana adaletli davranmadık! Gençken senden cizye aldık, yaşlanınca seni kendi hâline bıraktık!"
Bunun ardından Hz. Ömer (r.a.) o yaşlı yahudinin elinden tuttu, onu evine götürdü, kendi yediğinden ona yedirdi. Sonra da Beytülmal (Devlet hazinesi) görevlisine bir mektup gönderdi ve şu talimatı verdi:
"Bu adama ve onun gibilerine, kendilerini ve ailelerini geçindirecek kadar maaş bağla!"
Böylece Hz. Ömer (r.a.), o yahudiye her ay geçimini sağlayacak bir maaş bağlattı ve ondan cizye alınmasını da tamamen kaldırdı.
Daha sonra Hz. Ömer (r.a.) aynı uygulamayı yaşlı sahâbîler için de başlattı.Yaşlılık sebebiyle çalışamaz hâle gelen sahâbelere de Beytülmal’den (Devlet hazinesinden) hayatları boyunca maaş tahsis ettirdi.
Dolayısıyla...
Çok bilmişlik taslayanlar bazı tipler, Batı medeniyetinin ilerlemesini öve, öve bitiremiyorlar? Hülâsa unutulmamalıdır ki, İslami yönetim (şeriat) hükümlerince Müslüman yöneticiler hem kendi dinimizde, hem kendi tarihimizde, hem kendi ümmetimize, hem de zimmet ehline yani (Müslüman olmayan vatandaşlara) bile merhamet göstermede asırlar önce batı ülkelerinin öndeydi.
Şimdi! "BUKALEMUN" gibi renk değiştiren tipler bunun kaynağı nedir diye sormadan önce bu kaynağın aslını; Bu kaynaklardan bula bilirler.
Kaynaklar şöyle:
Ahkâmü Ehli’z-Zimme – İbn Kayyim el-Cevziyye Kitâbü’l-Emvâl – Ebû Ubeyd el-Kâsım b. Sellâm et-Târîhu’l-İslâmî
Kıymetli okurlarım!
Mütemadiyen; Tüm Avrupa ülkeleri bilmelidir ki, İslam ümmetinin büyüklüğünü ve yüce ahlâkını gösteren bu tür tablolar, Resûlullah (sav)'nin terbiyesiyle yetişmiş sahâbelerden gelmiştir. Allah onlardan razı olsun. Böylesi sahneler, Muhammedi mekteblerinde yetişenler nasıl yüce bir ahlâka sahip olduğunu ve asırlarca inşâ ettikleri Faziletler Medeniyetini sadece bir acıma hissi veya basit bir iyilik yapma isteği olmaktan ziyade, insanları sürekli olarak iyiliğe ve doğruluğa yönelten, onların her alanda olumlu tutum ve davranışlar sergilemesine için adâleti, insafı, merhameti, paylaşmayı ve kardeşliği öğretmiştir.
İslamiyet ne güzel bir yönetim şeklidir!...
Ne mutlu, yaşayana ve yaşatana!!!
Vesselâm.
