GENÇLERİN HALİ, PUR MELÂLİ…
GENÇLERİN HALİ, PUR MELÂLİ…
AZİZ ARSLAN
-
İkamet ettiğim evimin yakınlarında bulunan parkta düzenli olarak egzersiz yürüyüşler yaparım, fiziksel ve ruhsal açıdan ideal bir aktivitedir. Yürüyüşlerimde çoğunlukla müzik dinleyerek keyifli hale getirmeye çalışıyorum. Hülasa her zaman olduğu gibi bir saat civarı yürüyüş ve kültür fizik hareketlerini bitirdikten sonra, dinlenme amaçlı banka oturdum ve oturmamla birlikte yan tarafımda bulunan oturma banklarına tahmini 60 ile 65 yaş arasında yaşlı başlı üç adam oturdu ve kısa bir zaman sonra öfkeli bir şekilde çocuklarını bir birlerine şikayet etmeye başladılar?..
Genel şikayetleri şöyleydi. Çocuklarımız sözümüzü dinlemiyorlar. Namaz kalmadıkları gibi, bizlere karşı saygısız davranışlar sergiliyorlar ve her şeye itiraz ediyorlar. Evde bir hizmetçi gibi her isteklerini yerine getiriyoruz. Bu gençlik nereye gidiyor, gibi serzenişlerine şahit oldum?!..
Gençlik nereye gidiyor?..
Kısaca ifade etmem gerekirse, gençlik nereye gidiyor? Gibi aşina olduğumuz bu eleştirel soruyu sormak yerine, gençlik neden arzulanan ve hedeflenen seviye de değil? Bana sorarsanız gençlerin dini ve ahlaki gelişimlerine katkı sunamayan bir eğitim müfredatı var!... Ve bir diğeri de sorumluluk bilinciyle rol model ve çözüm odaklı olmayan ebeveynler?..
Kıymetli okurlarım; Sosyal medyada yapılan bir anket araştırmasını dikkatlerinize sunmak istiyorum...
Soru: Namaz kılıyor musun?
Cevap: Hayır kılmıyorum.
Soru: Kur'an okuyor musun?
Cevap: Okumasını bilmiyorum.
Soru: Ramazan ayında oruç tutuyor musun?
Cevap: Tutmuyorum.
Sevgili okurlarım; Bu anket araştırmasında %65 gençlerin büyük çoğunluğunun ekseriyeti dini hissiyattan uzak oldukları tespit edilmiştir. Sonuç itibariyle insan doğuştan dinsiz veya ahlaksız olarak doğmaz. Dünya'ya gelen her çocuk İslâmi fıtrat üzerine doğar. Çocukların dini ve ahlaki eğitmelerinden ebeveynler sorumludur. Kur'an'ı Kerimin şu mealini ebeveynlerin dikkatlerine sunuyorum:
Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır.
(Tahrîm Süresi Ayet-6)
Sevgili ebeveynler, kendinize şu soruyu sormanız gerekmez mi?... Şikâyet edilen gençlerin değil de, aksine gençlerin inançsız ve idealsiz, İslami fıtratından kopuk ve bu hale gelmesinde sorumluluk bilinciyle hareket etmeyen biz ebeveynleriz diye ifade etmeniz gerekmez mi?...
Ebeveynlere naçizane bir eleştirim olacak!
Şöyle ki...
Evladına Namazı ve dinini öğretmeyen anne ve babalar, dünyanın en merhametsiz insanlarıdır!...
Dini terbiye vermeden evlat yetiştirmek, sobada yakmak için ağaç yetiştirmesi gibidir?...
Dolayısıyla, Kur'an ve Sünnet dairesinde hareket etmeyen toplumlar ne sokakları, ne evleri, ne de devlet kurumlarını idare etmesi mümkün değildir...
"Karşımda müthiş bir yangın var, alevleri göklere yükseliyor. İçinde evladım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum." diye feryat eden Bediüzzaman Hazretleri, bizlere bu yıkımın dehşetini âdeta haber vermekte?!...
Sevgili ebeveynler; Bu gençlik nereye gidiyor? Serzenişlerine ilişkin, oturup kendi dizlerimizi dövelim! Çünkü, bu zamanın gençleri Namazsız ve Kur'ânsız halleri bizim eserimizdir!?...
Vesellam.
