09 Kasım 2024 - Cumartesi

KADIN ÇALIŞMALI MI, EV HANIMI MI OLMALI?

KADIN ÇALIŞMALI MI, EV HANIMI MI OLMALI?

Yazar - AZİZ ARSLAN
Okuma Süresi: 4 dk.
AZİZ ARSLAN

AZİZ ARSLAN

-
Google News

Günümüzde iş veya aile yaşamında kadın erkeğe mali yönden artık mahkûm olmak istememektedir. Bunun neticesinde ev kadını olmaktan ziyade; iş hayatına dâhil olmasıyla birlikte kendi parasını kazanmaya başladığı veya ben kendi paramı kendim kazanırım kocasına eyvallahı kalmamış söylemi yüzünden erkeği kadına düşman, kadını da erkeğe düşman etmekte ve birbirine üstünlük sağlamaları neticesinde aile temelinin dinamikleri sarsılmasıyla birlikte, evlilikler nihayetinde boşanmalara kadar gidebilmekte...

İslam’da dengeli bir hayat fikri yalnızca kadınlar için değil; kadın ya da erkek tüm bireyler için geçerlidir. Dolayısıyla İslam’ın öngördüğü temel prensip ile dengenin sağlanabilmesi için “kadının çalışması” meselesinin doğru algılanmasıdır. Kadın çalışamaz şeklinde bir kural koyamayız. Kadın da çalışabilir. Ama çalışma konusunun birçok boyutu vardır. Kadının işgücüne katılım rollerinin belirleyici olarak çalışması gereken ve fiilen zorunlu ve gerekli alanların sağlanması koşuluyla çalışma hayatının içinde olması elzemdir. Ve olmaması gereken alanların da belirleyici olması gerekmektedir.

Sevgili okurlarım, özelikle bu makaleyi kaleme almama sebep, bire bir şahit olduğum bir çalışan kadının, çalışma koşullarında yaşadığı sıkıntı ve zorluklarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bir kamu dairesine işim düştü...

Bir bayan çalışanın yanında işlemlerimin yapılmasını beklerken, bayanın masasında duran telefonu çaldı. Bayan telefonu açtı, "Tamam efendim, olur efendim... nazik" cümleler kurarak ve ardından telefonu kapatıp bir dosya ile ilgili amirim beni odasına çağırıyor. Sizi biraz bekletmem gerekiyor. Ben de, hiç sorun değil dedim.

Kadının masadan nasıl kalktığına, telefonu nasıl kaptığına inanamazsınız. Üstelik, sanki amiri onu görüyormuş gibi ihlâsla, eğilip bükülerek hareket ettiğini bir görseniz? Yetkili amirin odasına gitti. Ne konuştular bilmem. Ne emirler aldı, duymadım...

Ama bu gördüklerime karşın aklıma şunlar takılıp kaldı: Bu hanım kardeşler, kendi eşlerine bu saygının onda birini göstermiş olsalar ve eşlerinin rızık olarak getirdiğine razı olsalar. Evlerinin sultanı olarak, evlerinde daha rahat ve huzurlu olmaz mıydılar acaba?

Tek taraflı düşünmeyeyim. Kadınlara burdan haksızlık etmeyeyim.

Şöyle ki...

Zaruret içinde olup, dışarda çalışan hanımlara kimsenin diyecek bir şeyi yok! Ama, geçinemediğinden değil. Kamu dairesinde çalıştığım yıllarda günü birlik renkili süslü püslü giyim tarzı gösterişiyle lükse düşkünlükleriyle iş hayatında olan kadınların olduğunu buradan sizlere ifade etmiş olayım.

Sonuç olarak, maddi anlamda kazanıyor olabilirler...

Ya kaybettikleri.!?

Çocuklarının büyüdüğünü göremeyen anne baba sevgisinden uzak kreşlerde, saatlerce başka annelerin kokusuna aşina olup, onların ninnisiyle kucaklarında uyuyan ve yitip giden çocuklar...

Bu açıdan, bir aile modeli oluşturma amacına yönelik bağlayıcı bir örneğinde, Peygamber Efendimizin bizlere örnek olması ile ilgili bireylerin imkan ve kabiliyetlerine uygun sorumlulukları dengeli bir şekilde üstlenmeleridir.

Hz. Peygamber (asm) evin iç işlerini kızı Hz. Fatıma'ya, dış işlerini ise damadı Hz. Ali'ye yüklemiş olmasıdır.

Dolayısıyla yukarıdaki ölçüleri dikkate alarak ebeveynlerin çocuklarını terbiye-i İslâmiye içinde yetiştirmesi ve iffetlerinin zedelenmemesi kendileri için mali kazançlardan daha çok değerlidir.

Özellikle bu günümüzde bir lokma ve bir hırka sözü bizim isteğimiz dışında olsa da fantastik bir hale geldiğini düşünmekteyim. Çünkü hayatlarını sadece maddiyat üzerine inşa edenler, aile hayatından mahrum kalmaktadırlar. Meselenin bir de ahlâk boyutu vardır ki ona değinmiyorum. Aile dinamiklerini ciddi olarak hırpalamaktadır.

Velhasıl hayatımızda ki asıl amaç...

“Emri bil maruf nehyi anil münker” ilkesini yerine getirebilmektir.

Rabbim bizleri nasihat alan ve uygulayan kullarından eylesin.

Selam ve dua ile.

#
Yorumlar (2)
Osman
10.11.2024 18:57
Çok güzel bir konuya değinmişsiniz İnşaallah toplum olarak bu yöndeki haysiyetimiz giderek artar. Elinize sağlık
10.11.2024 11:49
Maşallah Aziz hocam her hafta ap ayrı konuları gündeme getiriyorsun. Günümüzdeki en büyük hastalık kadınların iş hayatında olmaması gereken yerlerde çalışmalarıdır. Zaten malumunuz toplumdaki çocuklarımızın ilumsuz durumları ortada.
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları