KUR'AN KURSLARI VE ETKİNLİKLER
KUR'AN KURSLARI VE ETKİNLİKLER
AZİZ ARSLAN
-Ezanın sesiyle birlikte sabah namazına kalkarken evimin penceresinden baktım karşımdaki evlerin bir kaçı hariç ne pencereleri ışıldıyan ve nede okunan ezanı duyan var. Seccadeler dolabları doldurmuş ama kıbleye seren ve namaz kılan yok.
Kur'an'ı Kerimler raflarda okuyan yok.
Bir Müslüman öncelikle daha yüksek bir idealin insanı olmak zorunda.
Bu nedenle, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) örnek hayatı ve tavsiyeleri ebeveynlerin çocuklarına karşı sorumluluk bilinci kazandırılmalı.
Aileler her zaman çocukları için endişeli olurlar. Çocuklarının gelişimi, eğitimi, beslenmesi, psikolojileri her an onlar için ön plandadır. Çocuklarının geliştirici etkinliklerle kendilerini göstermelerini bekleyen aileler neden dini temel eğitimi özellikle Kur'an öğrenmede, Kur'an kurslarını tercih etmezler?
Okullar tatile girdi. Ebeveynler çocuklarını ilk etapta Kur'an kursuna göndermek yerine, Yüzme, Basketbol, Futbol, Bale kurslarına adeta hücum ettikleri görülmekte.
Bu duygu ve düşüncelerden yola çıkarak hiç şüphesiz insanın amacı eğitim ve gelişim noktasında çocuğun aktiviteleri tabiki, Yüzme, Basketbol, Futbol ve Bale, bu gibi etkinliklerin olması gerekir. Hiç bir zaman karşı olmadığım gibi bu etkinliklerin olması gerekliliğinin destekçisi ve taraftarı olmuşumdur ama çocuklarımızın ihtiyacı olan, onların kendilerini tanımalarının, ilk tercih Allah'ın aydınlatıcı yol gösterici Kutsal kitabımız Kur'an olmalı. Kur'an'ı öğrenmede ve Kur'an kurslarına daha çok zaman ayırarak ebeveynlerin ilk hedefi olmalıdır.
Cervantes'in ifadesiyle:
İnsan eğitimle doğmaz, ama eğitimle yaşar.
Bu asrımız'da yeni kuşakların toplum yaşayışında. Dini temel bilgi anlayışını elede edemeyen çocukların sorumluluğu ebeveynlere aittir. Sorumluluk bilinciyle şu ibretlik hikayeye bir göz atalım:
Hükümdar; Yafes’ten, keçiye kitap okumayı öğretmesini ister.
Yafes’te hükümdarın bu isteğini kabul eder.
Yafes uzun bir düşünceden sonra yolunu bulur. Kitabın her sayfa arasına biraz ot, yaprak vs. koyar. Keçiyi bu yolla güdüler. Kısa sürede keçi, her sayfayı dili yardımıyla çevirip aradaki otu yemekte sonra da başını sağa sola hafifçe sallamaktadır. Daha sonra Yafes, her sayfaya değil de aradan birkaç sayfaya bu otlardan koyar. Keçi, arasında ot bulunan sayfayı bulana kadar diliyle sayfayı çevirmekte ve başını sallamaktadır. Son gün Yafes, hükümdarın karşısına keçi ve bir kitapla çıkar. Kitabın sayfa arasında hiç ot yoktur. Hükümdarın gözü önünde keçi tek tek otu arar ve son sayfaya gelene kadar başını sağa sola sallar ve kitabın son sayfasını da çevirir. Hükümdar alaylı bir dille sorar:
“Sor bakalım ne anlamış.”
Yafes cevap verir:
“Ben dilinden anlamıyorum, isterseniz siz sorun...” buyurmuş.
İşte Yafes’in keçiye uyguladığı işlemler öğretimdir. Hükümdarın bir âlime karşı takındığı tavır ise, eğitimsizliktir...
Bu açıdan, sadece okumakla hayatın gerçekleri bu dünya ile sınırlı kalmıyor.
Peygamber Efendimiz (SAV) buyuruyor:
"İçinde Kur'an'dan bir şey bulunmayan kişi harabe ev gibidir." (Tirmizi)
Bu nedenle, çocuklarımız harabe bir ev gibi olmaması için, Kur’an öğrenmeyi ve öğretmeyi geciktirmeyelim!
Bediüzzaman Hazretlerinin muhteşem ifâdesiyle:
"Kur’ân Arş-ı Azam’dan, İsm-i Azam’dan, her ismin en büyük mertebesinden gelmiş; bütün âlemlerin Rabb’i unvanıyla Allah’ın kelâmıdır; bütün mevcûdatın İlâhı sıfatıyla Allah’ın fermanıdır; bütün semâvât ve arzın Hâlık’ı nâmına insanlara teveccüh buyurularak söylenmiş bir hitaptır, bir mükâlemedir, bir konuşmadır, bir ezelî hutbedir, Rabb-i Rahîm’in yüksek bir iltifâtıdır."
(İşârâtü’l-İ’câz, s. 15)
Dini eğitimde çocuklarını en iyi görme biçimi ve anlam bakımından, Peygamber Efendimizin buyurduğu bu hadis-i şerifinde bilinç ve vicdanla kendimizi sorgulamak zorundayız.
"Aranızda en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir."
Çocuklarımızın manevi gelişimi için...
Haydi Çocuklar, Yaz Kur'an Kurslarına.
Selam ve dua ile.