15 Haziran 2023 - Perşembe
GIYBET..
GIYBET..
Yazar - AZİZ ARSLAN
Okuma Süresi: 5 dk.

AZİZ ARSLAN
-Bu haftaki yazım, günümüzde insanlar bir takım zaafiyetleri meydana getirerek zaman ve mekan içinde egolarını tatmin etmek için şeytanın maskarası durumuna düşürerek, adeta hastalıklı bir virüs haline gelmiş olan, Gıybet konusuna dikkat çekmek istedim..
Kur'an da yasaklanmış ve günlük hayatta en çok karşılaştığımız ve rahatlıkla işlenen günahlardan birisi de Gıybettir. Halihazırda her yönüyle GIYBET'i ele almak geniş ve kapsamlı bir konu olduğundan, kısa ve anlaşılır nispette hadis ve ayetlerin ışığında istifade etmeye çalışalım..
Gıybet konusu ile ilgili, Peygamber Efendimizin, bir rivayetle başlamak istiyorum..
Peygamber Efendimiz (sav) yanındakilere, "Gıybetin ne olduğunu biliyormusunuz?" diye sorar..
Resulullah (sav) daha iyi bilir dediler..
Peygamber Efendimiz, "Kardeşlerinizin yokluğunda, hoşlanmayacağı sözlerle anmaktır." buyurur..
"Peki ya o kusur onda varsa?" dediklerinde, Eğer onda bulunan bir kusuru arkasından söyliyorsanız gıybet etmiş olursunuz..
Böyle bir kusur yoksa iftira etmiş olursunuz!" buyurdu. ( Müslim)
Maalesef günah işleme alanları o kadar çoğaldı ki, saymakta zorlanıyor insan Gıybetin, arkadan konuşmanın ne kadar insaniyeti, vicdanı, dini, imanı yaralayan bir davranış olduğu âyet ve hadislerde açık açık anlaşılmaktadır..
Kur’ân-ı Kerim’de geçen ayet malleri, şu ifadeyi buyuruyor..
“Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez.”
(En’am Suresi, 164; İsrâ Sûresi, 15; Fâtır Sûresi, 18; Zümer Sûresi, 7)
Kur’an’ın beyanından sonra beyan olamaz cümlesine binaen ayet ve hadis çeşitli konuları anlatırken zikreder. Hatta o Ayeti “kanun-ı esasi” olarak kabul eder. İşte onlardan birisi de Gıybettir..
Allah (cc) buyuruyor ki:
"Ey iman edenler! Zandan çok sakının. Çünkü zanların bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli hallerini araştırmayın. Kiminiz kiminizi gıybet etmesin. Hiç sizden biriniz ölmüş kardeşinin cesedini dişlemekten hoşlanır mı?
(Hucurât Süresi Ayey -49/12)
Açıkca günah işleyen veya işlediği günahı yaymaktan zevk alan kimseler: Gıybet edilen adam “fâsık-ı mütecahir”dir. Yani fenalıktan sıkılmıyor, belki işlediği günahlarla iftihar ediyor, zulmüyle lezzet alıyor, sıkılmayarak açıktan işleyebiliyor kendilerini ve başkalarını günaha atmaları yetmiyormuş gibi, herşeyin izni kendi tekelinde ve izninde olduğu bir şekle bürünüyorlar.
Asrın müceddidi Bediüzzaman Hazretleri çok dikkat çekici ifadesi..
Gıybet, ehl-i adâvet ve haset ve inadın en çok istimal ettikleri alçak bir silâhtır. İzzet-i nefis sahibi, bu pis silâha tenezzül edip istimal etmez. Nasıl meşhur bir zat demiş:
وَ اُكَبِّرُ نَفْسِى عَنْ جَزَاءٍ بِغِيْبَةٍ - فَكُلُّ اِغْتِيَابٍ جَهْدُ مَنْ لاَ لَهُ جَهْدٌ
Yani, "Düşmanıma gıybetle ceza vermekten nefsimi yüksek tutuyorum ve tenezzül etmiyorum. Çünkü gıybet, zayıf ve zelil ve aşağıların silâhıdır." buyurmuş.
Gıybet günahından kurtulmanın çaresini Bediüzzaman şöyle özetlemektedir:
“Eğer gıybet etti veyahut isteyerek dinledi; o vakit ‘Allah’ım, bizi ve gıybetini ettiğimiz zâtı mağfiret et’ demeli, sonra gıybet edilen adama ne vakit rast gelse, ‘Beni helâl et’ demeli.”
( Risale-i Nur /Mektubat, 467)
Bir insan sürekli yalanlar söylüyor, sürekli gıybet ediyorsa, küstüğü ve nefret ettiği bir sürü insanlar vardır, bir de bu haline bahaneler üretiyorsa, bilsin ki ahirzamanda olmanın savruluşudur. Bu yoldan çıkışlar, ve hastalıklı haller hakkında tefekkür etmeye ve günahlarımızdan dolayı tövbe istiğfar etmeye, Kur'an ve Sünnete sarılarak. Bu istikamette yürüyerek kendisiyle yüzleşmektir..
Yazımı noktalamadan önce..
Çok dikkat çekici bir hadis-i şerif'le bitirmek istiyorum..
"Gıybet, insanın iyi amellerini ateşin kuru odunu yaktığı gibi yakar..
Selam ve dua ile..
Yorumlar (7)
Tüm Yazıları