AHLAKİ ÇÖKÜŞ...
AHLAKİ ÇÖKÜŞ...
AZİZ ARSLAN
-
Kıymetli okurlarım!
Güçlü zihinler; fikirler hakkında tartışır. Ortalama zihinler; olaylar hakkında tartışır. Zayıf zihinler ise; insanlar hakkında tartışır. Tartışmak, yazmak, konuşmak veya susmak insanın fıtratında var. Aslında tartışılacak, yazılacak ve çizilecek çok şeyler var. Amma okuyan, dinleyen ve anlayan yok! Bir de her doğruyu söylerken damara dokundurmakta var.
Hâsılı; Bu ahir zamanda yazmak da konuşmak da çok zor ve cesaret ister.
Dolayısıyla...
Toplumu aydınlatma konusunda doğru bildiğim ve inandığım tüm değerleri dile getirmeye devam edeceğim.
Atalarımız ne güzel ifade buyurmuşlar:
"Bela gelmez kul azmayınca, Kaza gelmez Hak yazmayınca."
Mütemadiyen, tam yerinde bir söz olmakla birlikte toplumun en önemli sorunlarından biri de ahlaki çöküş! Amiyane tabirle bir örneği de şudur; Ölülerimizi 3 kat kefene sarıyoruz. Ama her nedense dirilerimiz yarı çıplak. Örtünmek için ölmek mi gerek? Bu ne yaman çelişki. Çarşı ve pazarlarda anneler güya kapalı, yanındaki kızları yarı çıplak? Kızların üzerine bakışlarını dikmiş erkeklerden de hiç rahatsız olmadıkları gibi normalmiş gibi davranmaları inanılır gibi değil? Göbek, sırt, omuz kısaca tüm vücut hatlarını teşhir eden edene? Düşünün, evin içinde giyilmeyecek renkli pullu, incecik dar ve kısa giyisiler en değerli kıyafetler hâline getirilmiş. Bu hazin tablo karşısında; Parklar, cafeler, avmler, eğlence merkezleri ve çalgılı düğünlerin konusuna hiç değinmedim bile?! Hâsılı, Hayâ, insan fıtratının ahlâkî yönüdür. İmandan kaynaktır. Akıl imanı, iman hayâyı gerektirir. İman zaafa uğradıkça hayâ duygusu azalır. Hayâ duygusu azaldıkça ahlak bir yıkıma uğrar.
Dolayısıyla...
Toplum olarak geçmişten de hiç ibret almıyoruz? Yakın bir zamanda COVID-19 Korona virüs salgınıyla binlerce vatandaşımız ölürken, iş veren ve esnafın büyük çoğunluğu iflas ederken, ülke olarak ekonomik kriz ile boğuşurken ve ardından deprem felaketinin yıkıcı sonuçları ile peşi sıra denizlerdeki tuhaf hareketler, fırtına, sellerin ve ardından kuraklık... bir şeyler söylüyor gibi bizleri yine kendine getiremedi.
Hülâsa... Ahlaksız dizler, faiz, zina, alkol, şans-bahis oyunları çok rahat bir şekilde sosyal medyada ve Tv'lerin ekranlarında özendirilmekte! Toplumu helâke götüren bu olumsuzluklara itiraz eden veya dile getirenlerin sayısı çok azınlıkta? Kısa bir zaman zarfında yaşadığımız onca hadiseler ilahi bir ikaz değil mi? Tüm bu ipuçlarını göz önünde bulundurarak kendimize çeki düzen vermenin zamanı geldi geçti?!...
Allah Teala; Kur'an-ı Kerim'de mealen şöyle buyurmaktadır:
Azap size gelmeden önce Rabbinize dönün ve O’na teslim olun. Sonra size yardım edilmez. (Zümer Suresi Ayet- 54)
Velhâsıl; Toplumu her cihetten kuşatan ve hayasızlığı ihraç eden deccalizmden korunmanın yolu âhirete dair çocuklarımıza rehberlik edelim. Kur'an ve Sünnet dairesinde kalplerine imânın nakış olması için, güzel ahlâk ve edebin bezenmesi için İslami yaşam biçimine büyük bir gayret gösterelim.
Ezcümle, kulaklara küpe olacak Kur'an-ı Kerimin bu mealini dikkatlere sunarak yazımı noktalamak istiyorum.
"Bu gidiş nereye?" (Tekvir Suresi Ayet-26)
Bu âyet hep kulaklarda yankılanmalı...
Selâm ve duâ ile.
