24 Temmuz 2023 - Pazartesi

MEVKİ MAKAMLAR KABİR KAPISINA KADARDIR

MEVKİ MAKAMLAR KABİR KAPISINA KADARDIR

Yazar - AZİZ ARSLAN
Okuma Süresi: 3 dk.
AZİZ ARSLAN

AZİZ ARSLAN

-
Google News

MEVKİ MAKAMLAR KABİR KAPISINA KADARDIR

Devlet dairelerinde, makam ve mevki koltuğuna oturan insanların il veya ilçe sınırlarında vatandaşlara hizmet etmek, nezaket ve hürmete layık görüp baş tacı edip, taleplerini iş ve işlemlerini kolay bir şekilde hal etmelerinin sağlanmasının devamı açısından pek önem arz etmektedir. Her hak sahibine hakkını vermek, insanları küstürmemek iyi muamele etmekle sağlanır. 

Mevki ve makamlarda amir veya idarecilik yapan insanların nasıl değiştiklerine, zaman zaman şahit olmaktayız. Selam verirken veya tokalaşırken dahi nezaket kurallarını unutup eli cebinde, yüzünü başka tarafa çevirip, burnu ucuyla insanlara bakması, haşa adeta küçük dağları ben yarattım havasına bürünen pek çok insanlara maalesef rastlanabilmektedir. 

Makam, mevki düşkünlüğü sinsi bir hastalıktır. Allah Resûlü, (sav) şöyle buyurmakta:
Mala ve mevkiye düşkün bir kişinin dinine verdiği zarar, bir koyun sürüsünün içine salıverilmiş iki aç kurdun o sürüye verdiği zarardan daha az değildir’ buyuruyor.

Makam, şan, şöhret sahibi olabilmek için makamdan aldığı gücü kullanıp çırpınmayan ve kendini beğendirip illerde baş olacağım, ben olmazsam hizmetler olmaz demeyen, insanlara zulüm etmeyen, amirlik, büyüklük sevdasına düşmeyen ve çok zor şartlarda bile olsa hizmetlerini aksatmadan vatandaşa hizmetkar olmayı kabullenebilmek bilincinde olması son derece önem arz etmektedir.

Ebû Hüreyre (ra)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Siz memuriyet alma konusunda pek istekli davranacaksınız. Halbuki o yanıp tutuştuğunuz görev, kıyamet gününde bir pişmanlık sebebi olacaktır.” (Buhâri)

Kadir ve kıymet bilmeyen idarecilerin 
İletişim gelişim yönünden ilerleyemez ve yenilikçi rol üretemezler. Bu açıdan, Peygamber Efendimiz (sav), devletin gücünü kudretini temsil edecek kişilerin bir göreve lâyık, şahsiyetli, bilgili ve işinin ehli/liyakat sahibi kimseler olması gerektiğine işaret etmektedir. 

Şan-şöhret, makam-mevki ihtirası içinde bulunmanın beraberinde getirdiği ciddî tehlikeleri çok iyi fark eden Bediüzzaman Hazretleri ne güzel buyurmuş:
Dünyevi makamlar ve rütbeler; kabir kapısına kadardır.”

Bizlere hayat dersi veren, Yüce Kitabımız Kur"an'ı Kerim şu ayet-i celilesinde: 
“Mal ve evlatlar, dünya zineti (süsü ve makyajı) dır. Rabbinin katında sevap bakımından en hayırlı olan ise bakıyat-ı salihat (kalıcı, işe yarar, faydalı ameller) dir.”  (Kehf Suresi Aayet -18 / 46)

Bu günümüzde, insanların canla başla elde etmek istedikleri makam-mevkilerin, ahirette pişmanlıklar vermemesi dileğiyle.

#
Yorumlar (2)
Mek
25.07.2023 08:19
Ali arslan
24.07.2023 20:01
Aziz bey çok güzel ifade etmişsiniz Allah razı olsun.. Mevki makamlar hizmet yeridir gösteriş, güç, şan şöhret yerleri değil.
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları