BİR TOPLUM NEDEN GAZAP EDİLMEYİ HAK EDER
BİR TOPLUM NEDEN GAZAP EDİLMEYİ HAK EDER
AZİZ ARSLAN
-
Gerek Kur'an'da gerekse hadis-i şeriflerde Allah'a izâfe edilen gazap kavramı akaid mezheplerince farklı biçimlerde yorumlanmıştır. Buna göre Allah'ın gazabı isyankârlardan hoşnut olmaması, isyanda aşırılığa varan veyahut küfre düşenleri rahmetinden uzaklaştırması ve cezalandırması demektir. Allah küçük olsun, büyük olsun, yasakladığı bir şeyin işlenmesinden de emrettiği bir şeyin terk edilmesinden de hoşlanmaz. Toplum olarak hayatın akışı içerisinde gündelik hayat faaliyetleriyle meydana getirilen olumsuz davranışların hayatımızın her alanını kuşatmış durumda. Günümüzde yaşanan bu olumsuzlukları okurlarımın dikkatine sunmak istiyorum...
Faizler günlük hayata teşvik edilip, insanlar rağbet gösteriyorsa.
Düğünler gösteriş ve envai çeşit haram merkezi haline gelmişse.
Tesettürsüzlük ve teşhirciliğin ilgi çektiği kadar "Namus ve Hayâ" ilgi çekmiyorsa.
Cami tuvaletleri, Camilerde kılınan Namazlardan daha çok fazla kullanılıyorsa.
Ramazan ayında oruç tutulmayıp, sadece ticarete alet edilip, bayramı kutlanıyorsa.
Eğlence mekanları ve zina toplumda yaygınlaşmış bir hale gelmişse.
Şarkıcıların konserlerine ve deniz kıyılarında çıplaklığa rağbet edilip, tıklım tıklım doldurulduğu halde, Allah'ın anıldığı yerlere rağbet gösterilmiyorsa.
Alkol (içki) içmek, meyve suyu içmek gibi normal görülüyorsa.
Filistin/Gazzede binlerce Müslüman erkek, kadın, yaşlı, çocuk şehit edildiği halde, Müslüman ülkeler gereğini yapmayıp, göz ardı ediliyorsa.
Şeriat, Allah'ın kanunu ve İslamın bizzat kendisi olduğu halde, ilim ehli olduğu zannedilen bir takım, Dr ve Prof ünvanlı kimseler açıkça şeriata saldırıyorsa.
Nimetler çok olduğu halde, Namaz ve şükür yok sayılıp nankörlük ediliyorsa.
Güpe gündüz sokak ortasında, Allah Teâlâ inkâr edilip, bununla övünülüyorsa.
İslam beldesi olan bir memlekete eşicinseller çoğalıp, aleni kendilerini teşhir ediyorlarsa.
Cinayet, zulüm, iftira, hırsızlık, gasp, kumar, anne-babanın hak- hukukuna riayet edilmiyorsa, bidat ehline taraftar olunuyorsa, yalan yere şahitlik ediliyorsa, gıybet, dedikodu, yalan ve fitne fesat çıkarmak, vs... Bütün olumsuzluklardan sonra insanın tüylerini diken diken eden, Lut kavminin helak edilmesi hadisesine bir göz atalım.
Bir rivayete; Lut kavmi, Allah'ın emir ve yasaklarına karşı edepsizlik yapan 33 kişi yüzünden. Lut kavmi helak edileceği gece 80.000 bin kişi teheccüd namazındaydı. Cebrail (as) ''YA RABBİM, bu insanlar teheccüdde, helak emrini uygulayayım mı yine de.'' der. Hazreti Allah, "Onlar kavimlerinde yayılan büyük fitneye ses çıkaramadılar. Onlara acıma." diye emir buyurmuştur. Bu ilahi emirden sonra da Hazreti Cebrail, Lut Kavmini yerle bir etmiştir.
Yaşanmış bu hadise, bizleri titretmesi gerekmiyor mu? Günümüzde yaşanan bu bozulmuşluk ve olumsuzluklara karşın toplum olarak; Allah Teâlâ'dan gelecek bela ve azaba uğramaktan korkulmuyorsa. O zaman Bediüzzaman Hazretlerinin bu ifadesi tam yerinde olsa gerek:
"Eğer günahları düşünmüyorsan, yahut âhireti bilmiyorsan veya Allah’ı tanımıyorsan, sende öyle dehşetli bir hastalık var ki, milyon defa sendeki bu küçük hastalıktan daha büyüktür; ondan feryad et." (Lemalar - 209)
"Allah, (mühlet verir) ama ihmal etmez."
Allah Teâlâ yaşadığımız yerdeki insanların (!) şirk ve günahları yüzünden bizleri de helâk etmesin.
Amin, Amin.
