BENMERKEZLİ EGOCULARA BEDİÜZZAMAN METODU
BENMERKEZLİ EGOCULARA BEDİÜZZAMAN METODU
AZİZ ARSLAN
-
İletişimde bilinen üç unsur vardır:
Verici - mesaj - alıcı... Mesajların doğru iletilmesi ve doğru anlaşılması için davranış biçimi insanın vizyonunu belirler. Pek ala bu düşüncelerle aklıma güzel bir ata sözü geldi ve şu ifadeyi buyuruyor:
"İnsanın kıymeti himeti nisbetindedir. Himmeti ise, hedef ittihaz ettiği maksadın derece-yi ehemmiyetine bakar. Buna göre, kimin himeti millet ise, o kimse tek başıyla küçük bir milletir"der.
Bu açıdan, bir insanın hayatından çok dikkat çekici maksadı derecesi vardır. Tıpkı bir profesyonel tenisçi gibi güç ve enerjisini yönetiği alana baktığımızda egosunu sergilemek çabasının olup, olmadığını görebiliriz. Ancak benmerkezci egoya sahip olan insanlar kusursuz görünmek ve kendilerini ispatlama adına bir meseleyi ölüm kalım hâline getirip, canla başla, sanki savaş muhaberesinde kendilerini herkesten daha iyi olmayı, herkesle rekabet etmeyi ve her zaman en iyi fikirlere sahip olduklarını, tıpkı bir kamyon şoförü gibi tüm alan ve yollar benimdir diye, yoldaki diğer araç sürücülerine kendince bir mesaj vermeye çalışırlar.
Egoyu fark etmek ve kontrol altında almak.
Bediüzzaman Hazretlerinin egoya karşı müthiş bir metodunu siz okurlarımın bilgisine sunmak istiyorum...
Bediüzzaman, Doğuda gönüllü alay komutanı olarak talebeleriyle birlikte, Ruslara karşı savaşırken esir düştüğü ve Türk subayların da bulunduğu bir ortamda, Türk subayları arasında tartışma çıkar. Herkes rahatsız olur. Bediüzzaman, oradaki bazı subaylardan haksız olana yardım edilmesini ister. Nedeni sorulduğunda şu cevabı verir:
"Haklı adam insaflı olur. Bir dirhem hakkını, istirahati umuminin yüz dirhem menfaatine feda eder. Haksız ise ekseriyetli olur; feda etmez gürültü çoğalır."
Bediüzzaman Hazretleri, yapılan tartışmanın hakikatini ortaya çıkarmak yerine ego savaşı olduğunu görünce, kavganın bir an önce bitmesi için insafın ön plana çıkması gerektiğini vurgulamıştır. Haklı olan zaten insaflı olduğu için, haksız egolu olanın desteklenip egosunda biriktirdiği gerilimin bertaraf olacağını bizlere göstermektedir. Konumuz itibariyle böyle durumlarda haklıya yardım etmek ateşe odun taşımak gibidir. Halbuki, ön plandaki amacın ateşi söndürmek olması gerekir. Bu yaklaşım, haklılık meselesinde ilk önce empatinin sağlanması esas alınmalıdır. Empati; bir insanın kendisini başkasının yerine koyma kabiliyetidir.
Bu nedenle; Sorgulama veya eleştiriye tahammül edemediğimiz bu evren çok büyük bir yer olsa da. İnsan evrende çok küçük olduğu gerçeğini sürekli unutuyor. Unutmayalım ki, insanların olduğu yerde ego çatışmaları da hep olacaktır.
Benmerkezci egoculara dua etmek gerekir. Çünkü bu insanlar hastalıklı ve toplumda sorunlu insanlar olduğu gerçeğinide unutmamalıyız. Bediüzzaman'ın bu bakış açısı bizler için bir örnek, bir model olmalı.
Bu arada;
Ego hazımsızlığını yaşayanlara da bir şişe soda...
Selam ve dua ile.
