FAİZİN TADI DAMAKLARDAYKEN!..
FAİZİN TADI DAMAKLARDAYKEN!..

AZİZ ARSLAN
-Kıymetli okurlarım, eski kuşak olanlarımız hatırlar. Tek odalı evlerimiz vardı... O, oda hem yatak odası, hem oturma salonu, hem de yemek yediğimiz mutfak idi ve misafir de eksik olmazdı ve hülasa büyük bir bereket vardı. Şimdilerde ise 4 +1 büyük odalı lüks evlerimiz var, misafirin gelmediği veya davet edilmediği halde evlerimiz bizlere dar? Bereket ve huzurun kalmadığı bir dönemden geçiyoruz...
Ezcümle; yazılıp çizilmesi gereken gerçekleri ifade etmem gerekirse, ahlâki çöküş ile birlikte bankalara yatırılan ve çekilen faiz paraların midelere akan (Haram)'ın tadı damaklardayken, kredi raporları amel defteri olmuşken. Gecenin bilmem kaçına kadar, TV ekranlarında dizi veya filim izleyip sabah namazına kalkmıyorken, cadde ve sokaklarda zina bakışları gözlere değmişken, verilen nimetlere karşı debelenip asileşen insanların üzerine salınan iblisin adamları paçalarımızdan tutup karanlıklı çukurlara çekerken?!... Hangi yüzle bereketten ve huzurdan bahsedebiliriz veya hangi yüzle Allah'tan bolluk, bereket ve huzur isteyebiliriz!?...
Sevgili okurlarım, Kiramen yazıcı katibin meleklerini bizler görmeyiz. Ama onlar bizleri görür ve bizlerden bir saniye bile ayrılmazlar. Faiz, zina, kul hakkı ve Allah’ın emri olan oruç ve namazlarını eda etmeyenleri bilmemeleri mümkün mü? Dolayısıyla, her yaptıklarımızı kayıt altına alırlar. Bu detay bizleri hiç korkutmuyor mu? Allah’a samimi bir tövbeyle "Faiz ve Haramlardan" uzaklaşıp ciddi bir cesaret göstererek? Bir kez olsun kullardan değil de, Allah'tan korkmalıyız? Ve kendimize karşı dürüst olmalıyız...
Hâlbuki Cenâb-ı Hakk’ın ikâzı ne büyüktür:
“Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Ne babanın evlâdı, ne evlâdın babası nâmına bir şey ödeyemeyeceği günden çekinin. Bilin ki, Allâh’ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan, Allâh’ın affına güvendirerek sizi kandırmasın.”
(Lokman Sursi Ayet-33)
Kıymetli okurlarım, dünya hayatına karşın helal dairesi, insanın dünya nimetlerini tatması açısından gayet geniş ve kafi bir dairedir, haram ve faiz gibi alanlara girmeye hiç gerek yoktur. Dolayısıyla, helal ve haram kavramlarına ilişkin, Bediüzzaman'ın dikkat çekici ifadesi şöyle:
"Zira helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur.."
Velhâsıl; Kendini bilen Rabbini bilir...
Selam ve dua ile.