09 Nisan 2018 - Pazartesi

BABANIN ÖĞRETİLERİ

Yazar - M. Latif YILDIZ
Okuma Süresi: 5 dk.
M. Latif YILDIZ

M. Latif YILDIZ

-
Google News

Değerli okuyucularım silah taciri devletlerin alıcısı olan onlarca Müslüman ülkede süren savaşlar, yakılan, yıkılan şehirler; ölen, öldürülen genç, yaşlı, çocuk ve de kadınlar. Milyonların sürgün edilirken benim acım size çok küçük gelebilir. Fakat ateş düştüğü yeri yakar. Her birey için sevdiği kendi için büyük bir değerdir. Benim değerim de babamdır.

            Her 10 Nisanda 38 yıldır babam ile ilgili büyük özlem ve hasretle makale yazarım.

            10 Nisan hayatımın temel eğitim ve öğretilerini aldığım, verdiği bilgiler ile kültürlü ve aydın bir insan olmam için büyük emek veren rahmetli babamı kaybettiğimin yıl dönümüdür.

            Babam, Seyda ye Melle Abdülkerim Batman Ulucami karşısında şu an tesettür elbise satan mağazada ortağı Hacı Ali Menekşe ile 30 yıl demir, çimento, un, bulgur, tütün toptan ve perakende ticaretini yaptılar. Çocukluk, gençlik ve 5 yıllık öğretmenlik tam 25 yılımı medrese görevini ifa eden o iş yerinde temeli atılan sağlam bilgiler ve öğretiler alarak büyüdüm.

            Babam ve ortağının iş yeri ticaretten çok Batman çevre il, ilçe ve köylerden gelen Vali, Kaymakam, Belediye Başkanları, Şex, Melle, Seyda, ağa, beg, aydın, siyasetçi, şehirli, köylü her inanç ve düşüncede insanın uğrak mekânıydı. Yöresel kürsü dediğimiz oturaklarda daire şeklinde toplanırlardı. Düşüncelerin çarpıştığı; günlük, haftalık, aylık, yıllık çevresel, ekonomik, siyasi, dini olayların ele alındığı medrese (üniversite amfisi) gibi bir yerdi adeta.

            İşte o amfide 4-5 yaşımdan sonra okulumdan arda kalan zamanımda 20 yıl su, çay ve başka ihtiyaçlarına hizmet ederek sohbetleri ve babamın özel öğretileri ile yoğruldum. Çoğu zaman farklı görüşlerin tartışılmasına rağmen hoşgörü, anlayış, mütevazi ve karşısındakinin fikrine iştirak etmese de saygı ile dinleme nezaketini gösteren tartışma ortamında büyüdüm.

            Baba olarak öğretileri yalnız ticarethanedeki medresede ( üniversite amfisi) dergâhında olmadı. Batman o zamanlar ABD’nin Texas kasabalarına benzetilen, kaloriferli okulları, sinemaskop sinemalar, yüzme havuzlar, futbol, basketbol, voleybol, tenis sahaları ile site gibi mahallesi olan modern şehirdi. 1950 -1970 yılları arasında Türkiye koşullarının çok üstünde yaşadığımız kentin dışında da bir dünya olduğunu göstermek için engin hoşgörü ve tecrübesi ile bilgi ve görgümüzü artmasına küçük yaşta katkıda bulunan aydın bir babaydı.

            Diyarbakır’a küçük yaşta tren denilen araçla yolculuk yaptırarak büyük şehirle fiili tanışmamı sağladı. Akabinde sırası ile Urfa ve bölgenin o gün ve bu gün için en gelişmiş şehri olan Gaziantep’e götürdü. Babam aldığı eğitim sonucu sözlü ve de ezberden çok fiili öğretinin kapısını açan ilk öğretmenimdi. Hayatımın şekillenmesine; meslek olarak öğretmen, gazeteci, yazar, reklamcılıkta başarılı olmam için büyük katkı sağlayan ilk kaynağım, yol göstericim, hocam oldu. Babadan çok iyi bir dost, iyi bir arkadaş, iyi bir alim ve sevgi dolu bir insandı:

            Malatya Ziraat Okulu sınavlarına ağabeyim Abdulgaffar ile babam götürdü. Bir kez yol gösterdikten sonra gerisini bize bırakırdı. Bu gün aynı şehirde Üniversite sınavlarına giren çocuklarını kapıya kadar götürenlere nispet; Elazığ Sanat Okulu; Diyarbakır Öğretmen Okulu sınavlarına 13-14 yaşlarında öğrenci olarak tek başımıza gitme cesaret veren bir babaydı.

            Öğretileri ile 70’ine dayanmış bir evlat olarak 38. Vefat yıl dönümünde babam Seyda, Mele Abdülkerim’i büyük bir saygı ve özlemle anıyorum. İyi ki babamdı, iyi ki onun gibi bir değerin eğitiminde ve öğretileri ile temel bilgilerimi aldım. Senin vefat yaşına ulaşmış, her 10 Nisanda sektirmeden 38 yıldır senin için yazan evladını o derin, eşsiz ve sonsuz hoşgörünle bağışladığına inanıyorum. İnanıyorum çünkü 1050 km kat edip Konya’ya gelen ilk sen oldun.

            Allah kutsal kitabında buyuruyor ki: “Onlara ‘offf!’ bile deme”. (İsra 23). “Biz insana annesine, babasına iyi davranmasını emrettik.” (Lokman 14). “3 şahsın duası Allah katında makbuldür: Baba, Misafir ve Mazlumun” ( Hadisi Şerif). Genç nesillere, babası sağ olanlara tavsiyem babalarının kıymetini bilsinler. Sağ iken onu memnun, mesut ve mutlu etsinler; babaları öldükten sonra değil. Ölen bütün babaları gibi babamın ve de herkesin babasının mekânın cennet olsun. Allah bütün babalara rahmet eylesin, evlatlarına da sabır versin.

Kalın sağlıcakla.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları