SORU SORMAYAN ÖĞRENCİ VE GAZETECİ
M. Latif YILDIZ
-Değerli okuyucular, arkadaş ve sanalda beni takip eden dostlarım. Bu gün çok çarpıcı bir makale okudum. Makalenin içinde “soru sormayan öğrenci ve gazeteci” cümlesi geçince beynimde şimşekler çaktı ve bu yazıyı yazdım.
Yıllarca iki mesleği birlikte sürdüren biri olarak “soru sorma” konusunda görüşümü ifade etmeden geçemeyeceğimi 2 mesleğim adına sorumluluk hissettim.
Öğretmenlik (ilk, orta ve lise de yaptım) hayatım boyunca okuttuğum binlerce öğrenciyi derste soru sormaya teşvik eden biriydim. Öyle ki; 30 yıl dersimin son 5 dakikası soru ve özel hayat yani çevremiz, okulumuz, şehrimiz, ülkemiz ve dünya ile ilgili birlikte tur atarak öğrenmekti.
Meslek icabı koltuğumun altında bir tomar günlük gazete ile okula ve sınıfa giderdim.
Öyleki bazen gazetelerimi öğretmen odasında unuttuğum olurdu. Dersten çıktıktan sonra öğretmen arkadaşlarımın gazeteleri didik didik ettiklerine şahit oluyordum. Çok mutlu oluyordum. Ancak bir uyarı yapmadan da edemiyordum. Çünkü gazeteleri darma dağın ve sayfaların etrafa savrulduğunu gördüğüm için daha derli toplu gazete okumaları ikazını yapmak zorunda kalıyordum.
Konumuza dönecek olursam üzülerek belirtmek isterim ki bazı meslektaşlarım ( özellikle son 50 yıldır) yeterli eğitim ve pedegoji formasyonundan yoksun oldukları için ( Köy Enstitülerinden sora öğretmen okulları kapatılınca öğretmenlik mesleğini sıradan meslekler arasına alınarak içi boşaltıldı) öğrenciye soru sordurmayı yasakladıklarını öğrencilerin ağzından duyuyordum. Şöyle ki: “ hocam siz soru sorun diye teşvik edip sıkıştırıyorsunuz. Amma bazı hocalar soru sormamıza engel oluyorlar. Hatta yasaklıyorlar.” dediklerinden konuya vakıf oluyordum.
Öyle ki, Öğretmenler odasında ve toplantılarda “soru” konusunu sürekli dile getirir, tartışırdım.
2. Soru sorgulama olayım 2. Mesleğim gazetecilikten örnek vereceğim. 53 yıllık gazetecilik meslek hayatımda mevkisi, makamı, konumu ne olursa olsun fark etmez; her kademe ve görevdeki kişi veya kişilere özgürce sorumu sorarak gazetecilik yaptım. 5N1K haberin olmaz ise olmazıdır. Özgürce kamu adına ancak soru sorarak o haber ile okuyucuya bilgi verilir. Gazetecinin özgürce soracağı soru söz konusu olayın perde arkasını açığa çıkartır. Soru sormadan karanlıkta kalanlar nasıl aydınlığa kavuşturulur. Gazeteci öyle sorular sormalı ki; o gazetede o haberi okuyan ve ya radyoda dinleyen ya da TV de izleyen her bireyin kafasından geçen sorular cevap bulsun. Gazetecilik, habercilik budur.
Diyeceğim o ki; Soru sormayan öğrenci ve gazeteci ile karanlık bir sürecin içine doğru adım adım sürükleneceğimizi; ya da sürüklendiğimizi görerek bir an önce Eğitim ve medyada soru soran öğrenci ve gazetecinin önü açacak önlemler alınmalıdır. Sevgilerimle.