6 Parti siyaset tarihine damga vuran imza attı “mı?”
M. Latif YILDIZ
-“Mı?” Bana ait bir endişe. 6 farklı partinin bir araya gelmesi şüphesiz ülkenin geleceği açısından çok önemli bir gelişme.
Fakat çoğunluğu kucaklayan bir buluşma olduğu iddiasına katılmıyorum.
Bir diğer dikkat çekici nokta ağdalı sözcükler ile dolu olan “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” adı verilen metinde 52 yıllık tecrübeyle belli kesim için önemli bir birlikteliğe zemin oluşturan bir adım olduğunu inkar edemem.
Ancak 85 milyonun beklediği, kısa ve orta vadede atılacak pratik adımları bir çok yorumcu gibi ben de net görmedim.
Resmi enflasyonun %55’e tarafsız tespitin yüzde 120’lere dayandığı hayat pahalılığının nasıl indirileceğini metinde açık seçik görmedim. Mesela işsizlik konusuna nasıl çözüm getirileceği ve de insanların yoksulluk pençesinden nasıl kurtarılacağına dair bir projeyi metinde net ve inandırıcı bulmadım.
Yani akaryakıta gün aşırı kuruş değil lira ile yapılan zamlara; elektrik faturalarına, mutfak yangınına karşı alınacak önlemleri yeterli bulamadım.
6 Parti seçim kazanmak için yola çıkan bir görüntü veriyor vermesine. Ancak bütün anketlerde yüzde 50’yi yakalamadıkları açık, seçik ortada.
Bu gerçeklik karşısında HDP, bileşenleri ve onun tabanından tek bir kelime söz etmeyen metin ne kadar samimi, gerçekçi ve de başarılı olacağını sorgulamak gerekmez mi?
Ne yazık ki 1-2 cılız ses dışında kahır ekseriyet bu gerçeği görmedi. Hatta muhalefetteki büyük çoğunluk ve de medyası 3 maymunları oynayarak “siyasi tarihe” nasıl damga vuracaklarını doğrusu anlayamadık.
Değerli okuyucular, yönetimden memnun olmayan yüzde 70 vatandaşın kuru, beylik, ağdalı sözlere karnı tok. O eski nutuklar ile inandırıcı olmanın vaktiler geçti.
Acil olarak bazı çözüm yollarının inandırıcı, açık seçik, şeffaf gerçekleri dağdaki çobanın da akıllı telefon kullandığını göz ardı etmeden görmelerinin zamanı geldi.
Dağ gibi biriken sorunlar için nasıl bir yol izleyeceklerine dair plan, proje, program, metod ve formülleri vatandaş görmek istiyor.
ÖRNEĞİN;
#Güçlendirilmiş siyasi sisteme nasıl dönülecek konusuna 6 partinin oyu yetmiyor. Bu konuya net bir açıklık getirilmemiş.
# Ülkenin tamamına yakını satılmışken, devlet, belediye ve kamu kurum ve kuruluşları yeniden gelir kaynaklarına nasıl kavuşturulacak?
# 5 Firmaya verilen ihalelerin, uluslararası tahkim kurumları ve yargının denetiminde olduğunu bilmeyen yok. Bu gerçeklik karşısında köprü, yol, baraj, hava alanları vb. vatandaşın sırtına kambur olmaktan nasıl çıkartılacak ve halka nasıl mal edilecek?
# Çiftçi, üretici, perişan edilmişken; üretim ekonomisine nasıl dönüleceğine dair bir emare metinde samimi ve inandırıcı metinde tam ve açık yer almıyor.
# Ülkenin maliyesi, mali disiplin nasıl sağlanacak. 118 milyar dolar ne olacak? Savurganlık ve israfın önüne nasıl geçilecek? Belirsiz.
# Tek adama bağlanan hukuk devleti nasıl yeniden tesis edilecek
# İnsan hakkı, eşitlik, özgürlüklerden söz ederken 35 milyon bu ülkenin asli vatandaşı Kürdler konusunda pratik tek bir kelimenin metinde yer almaması en çok sorgulanması gereken bir olumsuzluk değil mi?
# Partili yandaş adı altında Kurumların liyakatsiz milyonlar ile doldurulduğu iddialarını bilmeyen yok.
# İktidarın 20 yıllık bürokrasi, memur, asker, polis teşkilatlarını; yüksek mahkemelerden adalet sarayı mahkemelerine kadar çalışanları mağdur etmeden yeniden liyakatli kadrolara kavuşturmak için nasıl bir yol izleyerek dönüştürecek. Bu çok hassas konuya dair metinde açıklayıcı bir paragraf bulamadım. Ben mi kaçırdım?
Değerli okuyucularım ve takipçilerim, söz konusu soruları çoğaltabilir, var olan karamsar tabloyu daha da karartabilirim. Amma benim niyetim bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir. Söz konusu sorularım ve benzeri binlerce soruya yanıt veren bir tabloyu gelecek süreçte 6 parti toplumun ve seçmenin önüne koyması gerekmiyor mu?
Söylenenleri, yazılanları yapmazlarsa değil tarihe damga vurmak yüz yılın son 20 yılı ve geçmişin 80 yıllık icraatlarında başka fiili bir sonuç karşımıza çıkmaz ki o da boşuna kürek çekmek ya da havanda su dövmek olur diye düşünüyorum.
Dileğim iyi niyet ile yapılan uyarıları muhalefet altılı bir birliktelik ile yetinmesin; Aynı çatı altında olmasa da diğer muhalif partilerle de diyalog ve görüşmeler yaparak deklarasyonda yer alan “ her kesi kucaklayan” sözcüğünün içi doldurmalarını istemek en tabii hakkımız ve beklentimizdir diye düşünüyorum.
Kalın sağlıcakla ile.