14 Temmuz 2019 - Pazar

Barışın adamı Dengir Mir Mehmet Fırat’ı uğurlarken

Yazar - M. Latif YILDIZ
Okuma Süresi: 6 dk.
M. Latif YILDIZ

M. Latif YILDIZ

-
Google News

Kürd önderi, aydını, siyasetçisi; barışın, çözümün, adaletin ve eşitliğin adamı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın, Ankara’da Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yanındaki Ahmet Hamdi Akseki Camisinde cenaze namazı kılınarak Karşıyaka mezarlığında defnedildi. Barışın simgesinin cenazesindeki gözlem ve izlenimlerime geçmeden Kürd düşünür ve siyaset bilimcisi Dengir (Büyük Ses) Mir (Bey – Beg ) Mehmet Fırat’ı bilmeyen okuyucularıma tanıtmak istiyorum.

Dengir Mir Mehmet Fırat 76 yaşında Bayındır hastanesinde akciğer kanseri yenik düşerek vefat etti.  “Mir Mehmet” 19 göbek öncesi dedesinin adıydı. Rışvan aşiretinin lideri olan Hacı Bedir Beg’in torunuydu.

Dengir Mir Mehmet Fırat, 1943 yılında Adıyaman Kâhta ilçesinde dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Serbest avukatlık, çiftçilik ve ihracat işiyle uğraştı. Akdeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği görevinde bulundu.          

AKP Kurucular Kurulu Üyesi arasında yer aldı. Merkez Yürütme Kurulu (MYK); Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeliğinde bulundu. Dengir Mir Mehmet Fırat, AKP’de 21'inci dönem Adıyaman, 22'nci dönem Mersin, 23'üncü dönem Adana milletvekili olarak Meclise girdi. Siyasi hayatı boyunca inandıkları uğruna mücadele eden, iktidar gücünü karşısına alan, kimliğini savunan, Kürd sorununa barışçı yollar ile çözüm mücadele eden bir siyasetçiydi. 8 Kasım 2008'de Kürd sorunu meselesinde R.T. Erdoğan ile görüş ayrılığına düşünce AKP Genel Başkan Yardımcılığı ve MYK ve MKYK üyeliklerinden istifa etti. 2014'te Cumhurbaşkanlığı Seçiminden önce AKP ile yol alamayacağını belirterek ayrıldı.

Fırat, 2015 genel seçimlerinde Kürd için güvenilir olan halkın gemisi HDP'ye geçerek 25'inci dönem Mersin Milletvekili seçildi. Liberal Kürd siyasetçisi Dengir Mir Mehmet Fırat İyi düzeyde İngilizce bilen, evli ve 2 çocuk babasıydı.

CENAZEDEN İZLENİMLER

Yerel seçimlerden; özellikle İstanbul seçimlerinden sonra sert rüzgârların estiği siyaset dünyasında Dengir Mir Mehmet Fırat’ın cenazesinde aynı safta yer tutan farklı siyasetçileri müteveffanın sağlığındaki “barış” istemini cenazesinde de “barıştan başka yolumuz yok” dercesine birleştirici rolünü adeta gıyabında yerine getiriyordu.

Nitekim cenaze namazına katılan Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı, eski Milletvekili Ahmet Türk’ün ifade ettiği: “Barışçıl yöntemlerle sorunların çözümü için diyalog ortamını oluşturabilen siyasetçilere ihtiyaç duyulan böyle bir dönemde Fırat’ı  kaybetmek çok acı verici oldu” diyerek Dengir Mir Mehmet Fırat’ın kaybının büyüklüğünü ortaya koyuyordu.

Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan ekibi ile vefatından birkaç saat önce hastanede ziyaret ettiğini vefatında da taziye mesajı yayınlamıştı. Cenazeye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanı sıra, AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, eski Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın, AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, eski bakanlardan Faruk Çelik ve bazı AKP milletvekilleri katıldı.

Aynı şekilde HDP’li Meclis Başkanvekili Mithat Sancar, Eş Genel Başkan Sezai Temelli, Meral Danış Beştaş ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün de aralarında olduğu çok sayıda HDP’li Fırat’ı son yolculuğuna uğurlayanlar arasındaydılar.

İlgimi çeken diğer bir nokta yeni parti kurma çalışması başlatan geçtiğimiz günlerde AKP’den istifa eden partinin kurucularından Ali Babacan ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu cenazeye katıldı. Babacan, istifasının ardından ilk kez kameralar tarafından görüntülenirken cenaze namazında en önde AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in yanında saf tuttuğu görüldü.

CHP’den Grup Başkan Vekili, Sakarya Milletvekili dışında kimsenin cenaze namazına olmaması eminim cenazeye katılan insanlar arasında saf tutan sıradan CHP’lileri çok üzmüştür. Manzara o kadar sırıtıyordu ki; “barış” adamına karşı ortaya koydukları vefasızlık örneğinin göze çarpmaması mümkün değildi.

CHP’nin eski vekilleri ise tam bir vefa örneğini sergilediler. TBMM eski Başkanı Hikmet Çetin, Gaziantep eski Milletvekili Celal Doğan, Turizm eski Bakanı Abdülkadir Ateş, TBMM eski Başkanvekili Yılmaz Ateş, Ankara eski Milletvekili Eşref Erdem, Konya eski milletvekili Atilla Kart, Adıyaman eski Milletvekilleri Sırrı Özbek ve Şevket Köse, Edirne eski Milletvekili Erdal Kalkan, Şanlıurfa eski Milletvekilleri Ahmet Melik ve Turan Tüysüz katılan tanıdığım isimlerdi. Ayrıca çok sayıda milletvekili, Belediye Başkanı, İl başkanı, siyasetçi ve halk barış güvercininin cenaze töreninde birlikte saf tuttular.

İstanbul’un çiçeği burnunda yeni Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da aynı gün Ankara’ya gelmişti. Danışmanlarından biri akıl edinip saat 17.00'de ikindi namazında kılınan cenazeye katılsaydı İstanbul seçimlerinde Kürd seçmene karşı vefa örneği gösteremez miydi? Kılıçdaroğlu, sekreteri marifeti ile çelenk yerine CHP Genel Merkezine (Ankara’dan İstanbul’a binlerce kilometre yürüyen bir Genel Başkan için) yürüme mesafesinde olan camiye gelemez miydi?

Bazen yazıyor ve diyorum ya CHP kurulduğu 9 Eylül 1923’ten günümüze 96 yıl geçmesine rağmen oturduğu şablondan çıkamıyor. Demokrasi, eşitlik ve adalet (Genel Başkanı binlerce kilometre adalet için yürümesine rağmen) konusunda bir adım yol kat etmiyor, etmek te istemiyor.  Sözün özü bu, CHP'den ne köy olur, ne kasaba..

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları