BİR HASTALIK İÇİN MESAJIM
M. Latif YILDIZ
-Bu yüzyılda, bu teknoloji çağında; Corona 19’a bile bir nebze olsun çare bulan ve fakat kanser illetine köklü bir çözüm getirilmeyen bir süreci yaşıyoruz.
Hastaların yaşamlarının önemli bir kısmının ilaç, kemoterapi ve radyasyonun yan etkileriyle, bağışıklık sistemini zayıflattığı için hasta bir daha yüzde yüz eski günlerine kavuşamıyor.
Bu nedenle hastaların evlilikleri, aileleri, akraba ve arkadaşları ile olan ilişkilerini ne yazık ki olumsuz etkiliyor.
Çünkü hastanın tedavi sonrası eskisi gibi olamadığını çok yakınım olanlardan biliyorum.
Hastaların zor anlarda, bazı akrabalarının ve arkadaşlarının kim olduğunu ya da kimlerin onlara değer verdiğini hastalık pençesinde acılar içinde kıvranan ve psikolojik nedenler ile aydın, bilge kişi olsalar dahi tam ayırt edemiyorlar.
Ne yazık ki hastaların çoğu hikayenin ortasında yalnız bırakıldığı görüşü benliğini sarıyor ve öyle bir hissine kapılıyorlar.
Hastalıkla savaşan hasta çoğu zaman gerçek anlamda durumuna üzülen, acısına ortak olmak isteyen başta akraba, komşu, arkadaş desteğini bile hastalığın çok yönlü etkisi ile yanlış yorumluyor. Hastalığın verdiği moral bozukluğu ile iyi niyetli ve samimi çaba içinde olanları karşı farklı algılar yüzünden kırıcı olabiliyor. Haksızlığa uğrayan bunu hoşgörü ile karşılamalıdır. Ki çoğunlukla öyle oluyor.
Ailemde babamla başlayan, canım kadar sevdiğim kardeşim ve ofisinde sekreterliğimi yapan iki yeğenimde bunu fiili yaşadım.
Şimdi belli bir yaşa gelip babam hariç benden küçük kardeş, yeğenlerim, bir çok akraba ve arkadaşımı bu hastalık nedeni ile kaybettiğimden birey olarak duygusal ve duyarlı hale geldim.
Sırf bu yüzden zaman zaman İbni Sina ve Hacettepe lösemili çocukları ve Ankara Onkoloji hastanesini ziyaret ediyorum.
Dilerim zaman ayırıp bu duygusal yazımı sonuna kadar okur ve hastalığa yakalanmış insanlar kadar hasta yakını olan akrabalarına da hoşgörü ve anlayışla yaklaşırsınız.
Çünkü “Kanser” denilen bu illet insanın vücuduna saldıran yıkıcı bir düşmandır. Başarılı bir tedaviden sonra bile vücuda izlerini bırakıyor. Tam bir tedavi içinde çok uzun bir süreç, sabır ve hoşgörü gerekiyor.
Hasta öyle bir ruh hali içimdedir ki kim ya da kimlere güveneceğini ve kimin hastalığı gerçekçi bulduğundan emin olamadığını bilin.
Biliyorum, hasta yakını ailesinde söz konusu hastalığa yakalanan için her ne kadar; “Bir şeye ihtiyacın olursa, çekinme. Senin yanındayım” diyor ise de bu illete yakalanan hastanın seni anlamasını bekleme. Çünkü 1980 yılından beri yaşıyorum ve o hastaları anlıyorum. Bu hastalığın pençesine düşenlerin beni ve benim gibi iyi niyetli olanları anlamalarını beklemek hakkımızı saklı tutalım. Ve her kese yaklaştıkları gibi yaklaşmamalarını bu yazımda aracılığı ile isteyeceğim.
Karamsar olmadan yazımı samimi bulduğum akraba ve dostlarımla paylaşacağım. Ailemin ve arkadaşlarımın benim gibi kendi akraba ve dostlarına paylaşmaları dileğinde bulunacağım. Hastalar için farkındalık, ayrı bir olgu ve yaklaşım içinde olmanızı istiyorum .
Bu günkü yazımı benim için çok özel biri için yazdım. Artık hepimiz karşımızda duran ve de savaşan birini tanıyoruz. Bir farkındalık olsun istediğim için yazdım.
Yakın çevremde bu illetle mücadele verenlere ve tüm kanser hastalarına acil şifalar diliyorum.