EĞİTİM VE ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ
EĞİTİM VE ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ
M. Latif YILDIZ
-Sevgili okuyucularım, Diyarbakır Öğretmen Okulu arkadaşlarım ve öğretmenlerim.
27-30 Mayıs 2024 tarihleri arasında Balıkesir’de Diyarbakır Öğretmen Okulundan mezun olan öğrenciler (öğretmenler) ve bazı öğretmenlerimizle 32. buluşmayı gerçekleştirdik.
Köy Enstitülerinin yerine 1954 yılında İlk Öğretmen okullarının açıldığını kamuoyu ve yeni nesil bilmez. 20 yıl sonra 1974 yılında kapatıldılar. Okulumuzdan mezun olmuş, kapanışından 40 yıl sonra emekliye ayrılmış öğretmenler 32. kez bir araya geldik.
Kapatılan okulların yetiştirdiği öğretmenler olarak Balıkesir’de buluştuk. Bizler yıllarca ilkokuldan üniversiteye kadar her kademede öğretmenlik ve de farklı meslekleri en iyi şekilde yapanların buluşmasıydı. Öğretmen ve öğrenci buluşmasında 3 gün 3 gece resimler çektik, anılarımızı paylaştık. Topluca yemekler yedik, çevre gezisi düzenledik.
Sohbetlerimizde öğretmenlik mesleğinin geçmiş ve günümüzde geldiği yeri tartıştık. Öğretmen Okullarının verdiği bilgi, formasyon ve yılların tecrübesi ile eğitimde çözümün geçmişin uygulamaları, günümüz ve gelecekte nasıl olması gerektiğini konuştuk.
Buluşmaya katılan yüzü aşkın mezunun hemen hemen tamamı 60-80 yaşları arasında orta yaş bir nesildik. Milli Eğitim, Talim Terbiye, siyasi kararlar üzerinde etkimiz olmadığını biliyoruz. Yine de kendi adıma her kademede (İlk, orta, lise ve iletişim fakültesinde ) 30 yıl fiili öğretmenlik; 56 yıl gazetecilik yapmış biri olarak Eğitim, toplumun ekonomik, politik, sosyal ve kültürel gelişimine katkı sağlayan tek ve önemli unsur olduğunu yazmalıydım.
Eğitimli bireyler, toplumun ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücü ve lider kadrolarını oluşturarak, ülkenin kalkınma hızını artırır. Eğitim süreçleri toplumsal değer yargıları ve kültürel özelliklerin aktarılmasına da önemli rol oynar. Ayrıca üretim sürecinin bir girdisi olarak iktisadi kalkınmaya katkı sağladığı gibi, bireylerin davranışlarında olumlu yönde gelişmeler yaratarak sosyal ve siyasal açıdan da önemli etkiler yaratmaktadır.
Peki, bunun yolu nereden geçiyor? Yolu Öğretmen Okullarını günün koşullarına göre yeniden açılmasından. Çağın şartlarına uygun nesiller yetiştirecek Öğretmenlerin temel eğitim ve öğretimden yüksek eğitime her kademeli pedagojik formasyon almalarından geçmektedir. Ki örneklerini batı ve gelişmiş ülkelerin eğitim sisteminde bariz olarak görebiliyoruz.
Yetiştirilecek öğretmenlerin hangi niteliklere sahip olmalı derseniz? Bariz özellikleri sıralamak ile yetineceğim. Öğretmen hoşgörülü, sabırlı, açık fikirli, esnek, uyarlayıcı, esprili, sevecen, anlayışlı, yüksek başarı beklentisi olan, cesaretlendirici ve destekleyici gibi kişisel nitelikleri bireyler arasında yazılı ve sözlü sınavlar ile söz konusu okullara alınmalıdır.
Gençlerle ve çocuklarla başarılı şekilde iletişim kurabilen. Yazılı ve sözlü iletişim becerileri gelişmiş olmalı. Çağdaş eğitim müfredatına hâkim olmalı ve gelişmeleri yakında takip etmeli. Söz konusu okullarda öğretmene farklı yetenekler kazandırılmalıdır?
ÖĞRETMEN: Öğrenciyi tanıyan. Planlamalı ve bilinçli öğretim yapan. Elindeki Materyali geliştirendir. Eğitim ve öğretim hakkıyla yapmak için başarıyı ölçme değerlendirme ve de iyi bir rehberlik yapma yeteneği olmalı. En önemlisi öğrencinin Temel beceri ve de yeteneklerini geliştirme özelliklerine sahip olmalıdır. ZİRA, öğretmenlik mesleği insanı eğiten ve öğreten meslektir. Öğretmeyi sevenler için ideal meslektir. Öğretmen sevgi ve özveri sahibi olup bunu yetiştirdiği öğrencisine aşılayandır.
Değerli okuyucular ve meslektaşlarım: Öğretmenlik mesleği için sayısız kitap ve tez yazılmıştır. Ben sınırı belli makalemde söylemek istediğim şu mesajla bitireyim:
“Öğretmenin görevi öğrencilerin öğrenme potansiyelini ortaya çıkarmak, öğrencileri eğitmek, yeteneklerini geliştirmek ve onları gelecekteki hayatlarına hazırlamak için öncelikli olarak kendisi de çok iyi bir eğitimden geçmelidir. Bunun içinde devlet, iktidar, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, siyasi, sosyal kurum ve kuruluşlar dünyanın gelişmiş ülkelerin müfredat programlarını göz önüne alarak bize uygun bir müfredat oluşturmalılar.
Emekli öğretmen olarak öneride bulunmak istedim. Dilerim ilgili merciler bu sese ve öneriye kulak verirler. Yeterli ve çağın gereklerine uyumlu eğitimi alan toplumlar “insanın insan yapma sürecidir.” Zira Eğitim insan olmak, bilinçli olmaktır. Yaşama dair becerileri öğrenmek ve kazanmaktır. Eğitimli bir toplum dileğim ile hoşça kalın.