19 Şubat 2023 - Pazar

DEPREM VE YARDIM

DEPREM VE YARDIM

Yazar - M. Latif YILDIZ
Okuma Süresi: 4 dk.
M. Latif YILDIZ

M. Latif YILDIZ

-
Google News

Son yüz yılda egemen zihniyetin son derece hoşuna giden ve öne çıkan bir Devlet Kutsaması vardır. Semboller gerçeğin önüne geçmiş. Bu çok büyük bir yanlış. Bu yanlışın son örneğini 10 ilde meydana gelen depremde bariz olarak yaşadık. Hiçbir milleti, hiçbir kurumu; sivil toplum kuruluş, parti, belediye veya insanın iyi niyetine Devlet adı altında engel olmak büyük bir yanlışlıktan öte çok büyük olumsuz sonuçlara sebep olmadı mı? Nitekim oldu. Son bin yılın büyük felsefe sisteminin filozofu Şeyh Edebali Batı dünyasında devlet anlayışı oluşmadan üçyüz yıl önce, Osman Gazi'ye "Ey oğul, insanı yaşat ki, devlet yaşasın" diye öğüt vermişti.

Bizden bir filozofun uyarısını göz ardı edecek kadar pervasızlaşıp duyarsız mı olduk?

Devletten önce insan, muktedirlerden önce insan, ben bilirim merkezci zihniyetten öncesi insanı yaşatmak gerekmiyor muydu? Yüzyılın depreminde göcük altında kalan insanları kurtarmak ve insani yardımlar için çırpınan milyonları olmayan bir organizasyon sonucu “Devlet” adına tek bir yere yönlendirmek hata değil miydi? Çok büyük yanlış ve kayıplara sebep olunmadı mı? Devlet diye diretenler, sağlıklı, tarafsız, adil, eşit yapıda çalışan bir organizasyon oluşturdu da karşı çıkan mı oldu? Hayır. Çok iyi niyetli olan insanlara Devlet adı altında engel olunca, sindirip, karalayınca bölgede yaşanan felaketin hayrına mı oldu? Hayır. Başta AHBAP; CHP, HDP ve benzeri siyasi partiler, dernek, vakıf, kişi ve hayırsever insanların yardım duygularını zaafa uğratmaktan başka bir işe yaradı mı? Tabiiki hayır.

Sevgili dostum, yıllarca birlikte çalıştığım mesai arkadaşım duayen gazeteci yazar Can Pulak’ın bu günlü yazısından bir kaç paragrafa yer vererek yazıma son vereyim.

“Kavgayı, gürültüyü, siyasi hesaplaşmayı filan bırakıp, yaraları süratle sarmaya ve ileriyi planlamaya odaklanmak lazım.

Olan oldu, ihmalleri ve sorumsuzlukları tartışmak yerine, öncelikler sıralamasına dikkat etmeliyiz. Enerjimizi havanda su dövmeye, akıntıya kürek çekmeye harcamamalıyız. Önce milletçe kenetlenmeliyiz birbirimize. Bu konuda  iktidara büyük görev düşüyor. Kendisine oy vermeyenleri dışlamaktan, kendisi gibi düşünmeyenleri aşağılamaktan, milletin yarısından fazlasını yok farzetmekten ve en önemlisi devamlı Anayasa ve yasaların dışına çıkma alışkanlığından, çok geç de olsa artık vazgeçmelidir. Büyük bir faciayla karşı karşıyayız. Bu durumda siyasi gözlükleri hemen çıkartmak, milli gözlüklerle yürümek zorundayız. Yapılan yardımlara siyasi kılıf geçirme çabalarını hepimiz büyük bir üzüntüyle seyrettik. Ömer Çelik’in (AKP olarak sahadayız) sözü kulaklarımızdan gitmiyor. Ordumuzun bölgeye büyük bir rötarla inişini televizyonlarda izlemedik mi? Gözlerimiz günlerce Kızılay’ın çadırlarını ve aşevlerini aramadı mı? Milli bir felakete uğradık” diye yazdı.

Artık, iktidar olanlar millilikten ne anlıyor bilemiyorum. Dilerim aklı başında, sağlıklı düşünenlerin uyarıları dikkate alınır.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları