SEÇİM HDP, KÜRDLER VE (İNCE!?) HESAPLAR

Değerli okuyucularım her şey netleşmeden yazmak istemedim. Gerçi bunca yıllık tecrübe ile tahmin ediyordum. Yine de eşeğimi sağlam kazığa bağlamak huyumdur. Başlık  içinde parantez içindeki “İnce” önündeki boşluğa (Muharrem yazmak sizin tercihiniz)

Seçim ve HDP şahsında derin bir konu olan son 21 yıl içerisinde gerçekleştirilen genel ve yerel seçimlerde Kürt seçmen nasıl bir süreçten geçmiş kısa bir bilgilendirme yapayım.

Kürt seçmenlerin kahır ekseriyeti 2002 yılından itibaren 31 Mart 2019 tarihine kadar AKP ve HDP etrafında konsolide olmuştu. 31 Mart 2019 Mahalli Seçiminde Kürt seçmenlerin  siyasi tercihlerinde önemli bir değişiklik oldu. İki partiye yönelik 15 yıllık tarihsel gelişmede farklılaşma ortaya çıktı. AKP, Kürt coğrafyasında oylarını artırırken, Türkiye’nin Batısında oy kaybına uğradı. HDP ise Kürt coğrafyasında oy kaybederken büyük kentlerde yaşayan Kürt seçmeni CHP’li adaylara oy vermeye ikna ederek Cumhur İttifakına ağır bir yenilgi yaşattı. Kürt seçmenin sebebi vardı; her iki partiye karşı oluşan kırgınlık ve kızgınlıktı. AKP’nin uzunca süre izlediği güvenlikçi, baskıcı, devletçi ve milliyetçi siyasetten rahatsız olan Kürt seçmen, AKP’yi batıda cezalandırma yolunu seçti. Ve AKP, Türkiye’nin en önemli büyükşehir belediye başkanlıklarının kaybetmesini sağladı. HDP açısından bir nevi Hendek -Barikat süreci üzerinden ceza kesti. HDP elindeki belediyelerin üçte birini kaybetmiş oldu.

31 Mart 2019’dan günümüze gelecek olursak : Süreç 2 partiden oluşan Cumhur ve adına 6’lı masa denilen Millet İttifak olarak ikili güç denge oluştu. 4 aydır ikili üzerinde süreç yol alırken seçimin 14 Mayıs’ta yapılması kesinleşince taşlar yeniden dağıtılmaya başlandı.

Her ne kadar İYİ Parti ve lideri Meral Akşener’in 6’lı masada yaptığı büyük tahribata rağmen 3. gün kös kös geri dönmesi kısmen bir toparlanma sayılsa da parti ve liderinin vücut kimyasında yer bulan Kürt karşıtlığı (ki tedaviye muhtaçtır) ölçüsü düşmüş değildir.

Neyse, topal ördek yol alan Millet İttifakının yeniden vücut bulmasından oldukça rahatsız olan Erdoğan ve Cumhur İttifakı ikili bileşenlere yeni oy gelişi sağlamak için irili - ufaklı partilere yöneldi. En çok tartışılan ve ilgi çeken Erbakan’ın Yeniden Refah ve Kürt seçmenin yüzde 0,03 gibi bir oyuna sahip HÜDA-PAR’a teklif götürmesi oldu. Erbakan’ın ileri sürdüğü kadın haklarına karşı AKP içinde rahatsızlık yaratınca birliktelik sağlanmadı. (gibi ki daha 50 günü aşkın bir süre var.) HÜDA-PAR cephesinde ise bu iş oldu - bitti açıklamaları gelirken AKP bu satırları yazdığım ana kadar ittifak için net açıklama yapmadı.

14 Mayıs seçimlerinin asıl belirleyicisi olan Kürt seçmenin ezici oyuna sahip HDP cenahından sürekli açık kapı bırakılarak Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda net bir duruş sergilemedi. Bunun iki sebebi vardı. İlki partinin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılıp kapatılmayacağı muamması (ki savunmanın seçim sonuna bırakın talebi ret edildi) rol oynadı. İkinci önemli gerekçe 6’lı masa içinde yer alan Meral Akşener ve İYİ partinin tavrıydı. Vakte ki 3 günlük krizde Akşener ve partisinin burnu sürtüşünce bir bakıma HDP tavrında nispeten sisler dağılarak önü açılır gibi oldu. Ve 22 Mart 2023  partinin aldığı karar Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacaklarını kamuoyuna deklere ettiler.

Son 21 ve 5 yılın kısa bir özetini yaptıktan sonra başlığıma dönecek olursam :      

CHP ve İYİ partinin yönetim kadrosunda yer alan bazı isimlerin Kürt ve Kürd’e ait siyasi partilere karşı olduklarını bilmeyen yoktur. CHP’nin ulusalcı Kemalist, Milliyetçi gurubu başroldedir. İYİ partinin koptuğu MHP’den çok farklı olmayan Kürt fobi ve tavrını izaha gerek yok, zira onlarca cildi doldurur, bu yüzden “arife tarif gerekmez” diyorum.

Sevgili okuyucularım; 2000’li yılların başında sayın Erdoğan’ın önünü açan ve yol almasını sağlayan o tarihlerde CHP’nin başındaki Baykal’dan başkası değildi. Bu günlerde kızının şiddetli bir AKP ve Erdoğan savunuculuğuna kızanlara üzülüyorum. Kızı, babasının yolundadır. Ailecek onlar 23 yıldır böyle bir kulvarda yol alıyorlar. 

Başlığımdaki “İnce!?” hesaba gelecek olursam : CHP’den Cumhurbaşkanlığı gibi çok onurlu bir mertebede aday gösterilen ve seçim gecesi milyonlarca seçmeni yüz üstü bırakıp kayıplara karışan bir insanın mevki, koltuk, vekillik için yaptığı dön babam dön çabasının ne amaca yönelik olduğunu sokaktaki çocuklar biliyor. Ancak bu gün (22 Mart 2023) öylesine ibret verici gelişme oldu ki İnce zerre kadar ders çıkartıp “ne yaptım” der mi? Sanmıyorum. HDP kadar onurlu ve dik bir duruş sergilemeyen ve HDP’ye farklı göz ile bakanlar dönüp kendilerine bakmalarını öneririm. HDP ve Kürd’ün memleket sevdası neymiş görsünler.

Bir diğer konu; ne hikmetse Erdoğan’ı en çok strese koyan Kürdler oluyor. Fırıldak  ince ve Baykal’ın kızının yaptıkları ortadadır. Bu gelişmelere karşılık önceki gün Mehmet Şimşek’in tavrı ve bu gün aday çıkarmayacaklarını açıklayan HDP’nin onurlu dik duruşları onlara ve onlar gibi düşünen ulusalcı Kemalistlere ders olur mu? Çok umutlu değilim.

Ayrıca Millet İttifakı için aylardır kalem oynatan kalemşorlar Kürt fobisi yüzünden HDP’nin kapatılması davasında tek satır yazdı mı? Hayır. Onlar adına o kadar üzülüyorum ki! Unuttukları Türkiye’nin en bilinçli, politik seçmeni Kürtlerdir. Parti kapatılmış, kapatılmamış umurlarında değil. Çünkü onlarca kez denendi, her denemenin sonunda Kürt oyları arttı. Kapatıyoruz diye Kürtlerde stres ve bilinmezlik ortamı yaratacaklarını sanan eblehler bir şeyi görmüyor, anlamıyor. Yüzde 90 Kürt seçmeni her şeye hazırlıklı. HDP’nin kapatılması oy oranı yüzde 10-12 bandında ise; yine denense oran yüzde 12-14 bandına çıkacak bunu bilin.