BATMAN’IN İLK FOTĞRAFÇISI ŞEMDİN TURAN
BATMAN’IN İLK FOTĞRAFÇISI ŞEMDİN TURAN
M. Latif YILDIZ
-Facebook’te yeğenim Ekrem Günaydın’ın “70’li Yıllar Batmanlıları” özel sitesinde “ Batman'ın ilk fotoğraf stüdyosu esnaflarından Şemdin Turan” yazısı ve resmini görünce geçmişte kalan anılar gözümde canlandı.
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun Şemdin baba tarafından yeğenim olur.
1968 Yılı Eylül ayında İstanbul’da Günaydın gazetesi muhabiri olarak göreve başladım. 1969 Ağustos ayında 18’den gün alınca öğretmen olarak atamam Siirt’e çıktı. Rahmetli babamın çevresi sayesinde Batman Hürriyet İlkokulunda göreve başladım.
Eşim ile Çarşı mahallesi Gök taksi karşısında o zamanlar 702. şimdiki 724. Sokakta aynı bahçe içinde babamın yaptığı evde kalıyorduk. Babam kalabalık aileyi bir arada görmekten çok hoşlanırdı. Zaten babam’ın Cimelin, annemin Ğiloz köyünden Batman’a gelen akrabalar geceyi bizde geçirirlerdi. Ki neredeyse 2 köyün tamamı akrabamızdı. Annem her gün kazanlar ile yemek pişirirdi. O günün gelenek ve de göreneklerine göre otel ve lokantaya akrabası dururken gitmek ayıptı. Bir de o yıllarda o kadar çok lokanta ve otel yoktu. Hayatta bu kadar pahallı değildi. Hiç unutman annem iki güne bir yarım kuzu alırdı. Kelle paça yapacaksa 3 takım alırdı. Bahçemizdeki tandırda kendi eli ile kavurur, temizler ve pişirirdi. Kelle paçanın diğer bölmelerini sevmediğim için payıma hep dil düşerdi. ( hala o akışkanlığım sürüyor.)
Bu arada benden önce evlenen Abdulgaffar ağabem, ve diğer kardeşlerim ile aynı havlu içinde altlı üstlü kalıyorduk. Akşehirli eşim ile evlenmeden ayrı ev tutacağıma dair sözü vermiştim. 1971 yılında ayrılma zamanı gelmişti. Biliyordum babam çok üzülecekti. Amma ayrı eve çıkmam merede ise zorunlu hale gelmişti.
Neyse, uzun hikaye. Gelelim bu gün yazmak istediğim yeğenim Ekrem’in Şemdin’in o resmini yayınlayınca gözümde canlanan anıma.
Babamdan ayrılma anı geldiğinde ben 4 yıllık gazeteci ve 3 yıllık Hürriyet İlkokul öğretmeniyim. Rahmetli Mehmet Emin Ekmen’de okul müdürümüz.
Batman’da gazetecilik yaptığım yıllarda (1969- 1973) özellikle çalıştığım Günaydın gazetesi için fotoğraf, resim çok önemliydi. İşte bu konuda çok önemli bir rol oynayan fotoğrafçı yeğenim Şemdin ile ilginç anım şöyleydi:
Foto Site, Batman’ın ilk stüdyosuydu. Bir gazeteci için o günün koşullarında fotoğraf, film banyosu çok çok önemliydi. Yeğenimin stüdyosu olması benim için büyük bir avantajdı. Nitekim film ve fotoğraf konusunda en büyük desteği veren Şemdin oldu. Hatta “ dayı dükkan senin” derdi. Karanlık odada filmlerimi nasıl banyo edeceğimi ilk bana o öğretti. Şemdin ile ilginç anım ise baba evinden ayrılma zamanında yaşadım.
Hürriyet ilk okulunda öğretmenim. Okul çevresinde harıl harıl ev ararken 5 dakika mesafede dışı bem beyaz yumurta gibi badanalı ev gördüm. Yeğenim Şemdin’in evine 20 metre mesafede. Eşine sordum “ev kimin?”; “Bizim, Şemdin kendisi için yaptı” dedi. Anahtarı verirmisin dedim. Verdi. Eve gittim eşime “harika bir ev buldum” diye müjdeyi verdikten sonra yeğenim Şemdin’in şimdiki Bankalar caddesi üzerinde olan fotoğraf stüdyosuna gittim. Yeğenim ile hoş beşten sonra “ Yeğen kendine ev yapmışsın. Hayırlı uğurlu, mübarek olsun” dedim. “Sağol dayı” dedi. Devam ettim. “Amma küçük bir sorun var.” O “hayırdır, sorun nedir dayı “ dedi. Cevabım: “ galiba bir süre o eve taşınamayacaksın.” “Niye ki dayı” dedi. Ben “Çünkü o eve birazdan ben taşınacağım. Bu da anahtar. Eşinden aldım. Amma ona söylemedim üzülür diye. Sen münasip bir dil ile ikna edersin değil mi?” deyince o harika hoşgörüsü, saygısı ve güler yüzü ile tebessüm ederek hiç duraksamadan; “Hayırlı olsun dayı. Senden kıymetli mi. Güle güle otur” dedi. Ve baba evinden ayrıldığımda yeğenim şemdinin kiracısı oldum. Önce kirayı da istemem dedi. Olmaz deye diretince de “ne verirsen ver dayı” dedi o bonkörlüğü ile. Hatta unutmuyorum stüdyoda film banyo ve karta basma ücretini bile almaz gizlice çekmecesine koyardım. Yeğenim Şendin böylesi iyilik ve sevgi dolu, yüce yürekli bir insandı.
Evet, Facebook’te yeğenim Şemdin ile olan geçmişimi, bir başka yeğenim Ekrem sitesinde hatırlatınca rahmetli ile ilgili bu anımı yazmam farz oldu.
Yeğenler açısından dayı ve amca olarak şanslı biriyim. 7 kızın tek erkek evladı olan babamdan ve onun akrabaları ile bu gün 250’yi geçen yeğenlerim vardır. Ben de İki yeğenimin şahsında bütün yeğenlerime selam olsun diyorum. Şehit düşen yurtsever yeğenim Şemdin’e de yüce rabbimden rahmet diliyor, nurlar içinde yatsın, toprağı bol olsun diyorum. Ekrem’e de bana bu makaleyi yazma fırsatı verdiği için çok teşekkür ediyorum. Okuyanlara da selam, sevgiler sunuyorum.