BAYRAM ve MEVLANA

Başta sevgili dostlarım, gazete patronları, meslektaşlarım 4 yılı aşkındır yazmadığım “bayram makalelerimi” neden kestiğimi dair sitem ile hatırlattılar. Benden Bayram yazısı istiyor ve de bekliyorlardı.

Doğrusunu söylemek gerekirse ülkenin ve dünyanın içinde bulunduğu Covit-19 bulaşıcı ve de öldürücü virüs topluma musallat olmuş ve devam ediyordu. Tanrı’nın virüs uyarısına rağmen iç ve dış dünyada hemen hemen bütün ülkeleri yöneten muktedirler siyasetlerinde en ufak bir değişikliğe gitmiyorlardı.

Balık baştan kokar misali idareciler gibi halkların da savaş, kargaşa, kavga, ekonomi ve benzeri konularda virüsten ders almaları gerekirken devam eden algı operasyonları sonucu adalet ve eşitlikten uzaklaştıklarını gözlemledim. 52 yıllık gazeteci, yazar, emekli öğretmen olarak ne yazabilirim diyerek inanın birkaç gün düşündüm durdum.

Sonunda 47 yıldır ikamet ettiğim, aktif gazetecilik, yazarlık, reklamcı ve öğretmen olarak bulunduğum Konya’nın dünyaya açılan penceresi; ışığı, aydını, ermişi, çağları aşan bilge, âlim, fakih, şair, sufi, ilahiyatçı, mutasavvıf olan; “Gel, gel, ne olursan ol yine gel. Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel..” çağrısının sahibi Hz. Mevlana bir arkadaşımın gönderdiği video ile imdadıma yetişti.

Ünlü düşünürün özdeyişlerini içselleştiren, mesneviyi okuyan biri olarak bu bayram makaleme taşıyarak günümüz insanlarına bir mesaj vermek istedim. Virüsün etkili olmadığı kutsal Oruç ayı sonrası evde 81 ilde hapis olarak kutlanan Bayram gününde belki Mevlana’ın sözleri kalpleri biraz olsun yumuşatır da ders alırız, kendimize çeki düzen verir diye düşündüm. Haz. Mevlana (Muhammed) Celaleddin-i Rumi (Doğum tarihi: 1207 Belh Afganistan; Ölümü17 Aralık 1273 Konya)

“kendini küçük görme, sen yürüyen evrensin” demiş. Ve Gönüller sultanı Mevlana’nın söylediği yüzlerce ünlü sözlerinden bir kaçını bu gün makalemde toplayarak sizler ile paylaşmak istedim:

* Sıkıntı yok efendiler. Dert; insana yol gösterir.

* Unutma senin için başkasından vazgeçen, bir gün mutlaka başkası için senden vazgeçer.

* Dün akıllıydım, dünyayı değiştirmek istedim; Bu gün ise bilgeyim kendimi değiştirdim.

* Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun; kusur örtmeyi marifet et kendine. İşte o zaman kusursuz olursun.

* Üzülme can! Doğruysan zarar gördüm deme. Bil ki iyiler mutlaka kazanır.

* Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür.

* Ne zaman gökyüzüne bir nefes, bir dua gönderdin de; ardınca ona benzer bir iyilik gelmedi?

* Köpeklerin kardeşliği, aralarına kemik atılana kadardır.

* Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur. Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın, öldüm der durur yine de yaşarsın…!!

* Dert insanı yokluğa götüren rahvan attır.

* Kalp denizdir, dil de kıyı. Denizde ne varsa kıyıya o vurur.

* Dediler ki: Gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: Gönül’e giren, gözden ırak olsa ne olur?..

* Aşk sandığın kadar değil, yandığın kadardır!..

* Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme. Gönlüm duygularını anlatamadığı için kızarken dilime; dilim anlatamayacağı şeyleri düşündüğü için kızıyor gönlüme…

* Ey gönül ses etme! Bekle! Ya nasip de Rabbine bırak…

* Sen uzattığın eli tutmayan ele mi dargınsın, yoksa onu tutmayacak birine uzattığın için kendine mi kızgınsın?

* Toprak gibi sessiz olduğum an bil ki; şimşek gibi gökte gürlüyor feryadım…!

* Ne kadar zengin olsan, ancak yiyebileceğin kadar yersin. Denize testiyi doldursan, alabileceği kadar su alır, gerisi kalır.

* Demiş ki Mevlana; seni seveni zehir olsa yut. Seni sevmeyeni, bal olsa da unut.

* Aşk bir uçurumdan düşmek gibidir. Bunun için sevgiliye “YAR” denir.

* Mutluluğu senle bulan SENİNDİR, Ötesi misafir…

* İnsanlar seni yanlış anladığında dert etme, duydukları senin sesin fakat aklından geçirdikleri kendi düşünceleridir.

* Ya al götür geri kalanımı. Ya da gel tamamla eksik yanımı.

* Sütten çıkınca bütün kaşıklar aktır. Önemli olan, içinden çıktığın sütü ak bırakmaktır!

* “Ümitsizlikten sonra nice ümitler, karanlıkların sonunda nice güneşler var.”

* “Suskunluğum asaletimdendir!.. Her lafa verilecek bir cevabım var… Lakin, bir lafa bakarım laf mı diye; bir de söyleyene bakarım adam mı diye!”

* İyi ki geçiyorsun zaman. Ya acının derinime işlediği bir anda donsaydın.

* Çalınan her kapı hemen açılsaydı, ümidin, sabrın ve isteğin derecesi anlaşılmazdı.

*Aklın başına geldiğinde pişman olacağın bir işi sakın yapma.

* Bencillik, gözüne takılmış ayna gibidir. O gözler nereye bakarsa baksın kendinden başka birini göremez.

Hepinizin bayramını candan kutlarım. Nice sağlıklı, mutlu günler, aylar, yıllar diliyorum. Okurlarım, can dostlarım, arkadaşlarıma hoşça kalın diyorum.

  Cejna Gel Piroz dikim.