12 Aralık 2023 - Salı

İŞİ EHLİNE VERİNİZ

İŞİ EHLİNE VERİNİZ

Yazar - AZİZ ARSLAN
Okuma Süresi: 3 dk.
AZİZ ARSLAN

AZİZ ARSLAN

-
Google News

Kurumsal olarak ülkemizde bir üniversitede okuyup bir bölümden mezun olduktan sonra teknik olarak bir işi yapmaya yetkili, yetkin olduğu anlamına gelir. İnsanlara iyi bir hizmetin sunulabilmesi ve işlerinde ehil olan insanlara ihtiyacımız var. Bu açıdan emanetleri ehline vermek, işleri o işten anlayanlara vermek demektir. İşten anlamayan ve işin başına getirilenler o işi yüzüne gözüne bulaştırır, fayda vereceğim derken zarar verir. Peygamber Efendimiz (sav) bir işe bir kişiyi tayin edeceği zaman bu noktaya son derece dikkat ederdi.

Bu bakımdan bir insan, hangi sahada ihtisas yapmış ve kabiliyetini hangi sahada geliştirmiş ise, o sahada söz sahibi olmalı ve kendisine o sahada görev verilmelidir. Özellikle idareciler, ihkak-ı hak, yani her hak sahibine hakkını vermek hususunda eş, dost, hısım ve akraba gözetmeden herkese eşit davranmalı.

Kur’an-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde, işlerin ehli olana yani layık olduğu kimselere verilmesi emrediliyor.
Görev yerlerinin emanet olduğu, bu emanetlere riayet edilmesi ve uyulması emredilmektedir.

Allahu Teâlâ şöyle buyurmaktadır: 
“Muhakkak ki Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Gerçekten Allah bu emriyle size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla işitir ve her şeyi hakkıyla görür.” 
(Nisa, Suresi Ayet -4/58)

Demek ki, emanet sahiplerinin, emânet edecekleri insanda ilk arayacakları şart “Ehliyet” ve “Liyâkat”tir. Yani, bilgi ve maharet/beceri, san’attı gibi...

Maalesef öyle bir dönemden geçiyoruz ki, gelin görün yaşadığımız, gördüğümüz, şahit olduğumuz ve duyduğumuz o kadar çok olumsuzluklar var ki.

Sormayın gitsin diyeceğim ama...!

Say say bitmez.

Kimi siyasetçiden torpilli,

Kimi sendikadan,

Kimi dayısından,

Haliyle torpili olan olana...

Hak etmediği ve üstesinden gelemeyeceği, makam ve mevkiye gelerek söz sahibi olanların sayısı artmakta.

Güzel bir kaç sözle bitirmek istiyorum:

Fikir erbabı, söz üstadı Cenap Şahabettin'in meşhur ifadesi:
"Eşeği mektep müdürü yaparsan, dershaneyi ahıra dönüştürmesine kızamazsın." mealinde bir beyanı. 

Büyük İskender'in ölmek üzereyken imparatorluk tacını kime bıraktığını soran komutanlarına "layık olana" şeklinde cevap vermesi.

Yeryüzünde gün ışığına layık olmayan nice insanlar vardır; Ama güneş her gün yeniden doğuyor... Marifet işini iyi yapanı tutmak, koruyup kollamak, daha iyi yapanı aramaya çalışmaktır. 

Mevki ve Makamlar da; Kendilerine verilen emanetlere uygun hareket ederek, onları ehline verenlere, onlara ihanet etmeyenlere selâm olsun!

#
Yorumlar (5)
Aziz abi, bu yazınızı adliyenin mahkeme salonlarına assak çok güzel olur çünkü en çok orada ihtiyaç var
14.12.2023 13:30
Abdurrahim KAYA
13.12.2023 01:49
Muhakkak ki Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Gerçekten Allah bu emriyle size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla işitir ve her şeyi hakkıyla görür.” Nisa4/5
Abdullah
13.12.2023 00:52
Güzel ve faydalı köşe yazılarınız için teşekkürler. Başarılarının devamını dilerim.
12.12.2023 17:59
Aziz bey her hafta bir birinden harika unutulmuş gerçekleri gündeme getiriyorsununuz. Petrol Gazetesini ve sizi tebrik ediyorum.
12.12.2023 16:17
Aziz Arslan hocam sizi ayakta alkışlıyorum. Unutulmuş gerçekleri dile getiriyorsunuz. Elinize ve kaleminize sağlık.
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları