22 Ağustos 2023 - Salı

DÜĞÜNLERİMİZ İSLÂM'A VE SÜNNETE UYGUN MU?

DÜĞÜNLERİMİZ İSLÂM'A VE SÜNNETE UYGUN MU?

Yazar - AZİZ ARSLAN
Okuma Süresi: 5 dk.
AZİZ ARSLAN

AZİZ ARSLAN

-
Google News

 

Günümüzde, evlilikler insan neslinin devamı için yuva kurulması gibi hayati derecede mühim olan bir husustur. Bu da yaratılışımızın bir gereğidir. Ancak aile müessesini kurma adına din ve dünya işlerini, Kur’ân ve Sünnet dairesinde mizan etmeden kültürel, örf, adet ve görenek istilası sebebiyle yaşanan bu olumsuzluklar maalesef İslâm’ın ruhuna zıt bazı uygulamaları da beraberinde getirmektedir.

Düğünler, zarâfet ve nezâket içinde olmalıdır. Hayatın her anını son derece nezih bir İslami tavırla yaşamak gerekirken, aksine günümüzde ise, isrâfa dayalı, islama uygun olmayan giyim tarzları ile bir gövde gösterisi içinde, nişan ve düğün merasimleri çok yıldızlı oteller veya lüks düğün salonları tercih edilmektedir. Bu gibi haller, düğünlerin maksat ve ruhaniyetini yıpratmaktadır.

Evlenmek, Peygamberimizin (sav) hem kavli, hem de fiili sünnetidir. Bunun için evliliğin bütün safhaları; nişandan nikaha, çeyizden düğüne kadar nasıl olacağı, nasıl yapılacağını ve nelere dikkat edilmesi gerektiği bütün teferruatıyla hadislerde bildirilmiştir. Bu açıdan dinimizin kesin olarak yasakladığı şeylerden kaçınmaktır.

"Sünnete uygun bir düğün" diyerek dar bir şablon çizmek, sünnete uygun düşmez.  Düğün, her şeyden önce tüm haramlara kapalı, tüm mübah tercihlere açık olmalıdır. Nitekim söz konusu olan düğündür ve düğün salonlarında yabancı veya mahrem olmayan Kadın ve erkeklerin bir ortamda olması, çalgılı, sazlı ve davul eşliğinde beraber oynamaları haramdır, caiz değildir. Bundan dolayı delidir, ne yaparsa yeridir sözünde olduğu gibi, düğündür, ne yapılsa mübahtır şeklindeki bir yaklaşımda doğru bir yaklaşım değildir.

Kutsal Kitabımız, Kur'an Kerim Nur suresi 30 ve 31 ayetlerinde, bizler için nelere dikkat edilmesi hususunda önemli bir ölçüyü bildirmektedir.

Mü'min erkeklere söyle: Gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar; iffet ve namuslarını korusunlar. Bu, onlar için daha temiz ve daha nezih bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların bütün yaptıklarını en iyi bilmektedir. (Nur Suresi Ayet - 30) 

Mü'min kadınlara da söyle: Gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar; iffet ve namuslarını korusunlar. Mecbûren görünen kısımları müstesnâ, güzelliklerini ve süslerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine kadar örtsünler. (Nur Suresi Ayet - 31) 

Resul size ne verdi ise onu alın, nelerden yasakladı ise ondan da kaçının.
(Haşr Suresi Ayet- 59/7)

Peygamber Efendimizin (sav)'in zamanında yapılan bir düğün...

Resulullah (sav) döneminde bir düğün merasimi için kadınlar ayrıca Ensara ait bir evde toplandılar. Resulullah (sav) onlara şarkı söylemenin cevazını tebliğ etmek için kendi hanımı Aişe(r.a)’yi görevlendirdi. Buhari’de şöyle bir rivayete İbni Abbas (r.a) şöyle dedi: 
“Aişe (r.a)’ın Ensardan bir kız akrabası vardı. Resulullah (sav) dedi ki: kıza hediyeler verdiniz mi? Evet dediler. Şarkı söyleyen kimseyi getirdiniz mi? Aişe (r.a) dedi ki: hayır. Resulullah (sav), şöyle dedi: 
Ensarlar şarkıyı severler. Keşke şarkı söyleyen bir kimse (bir kadın) getirseydiniz ve şöyle şarkı söyleseydi: size geldik.. size geldik, size selam verdik, bize selam verin…” 
Bu hadis kadınların erkeklerden uzak ayrı bir yerde düğün yaptıklarını gösteriyor. 

Hz. Aişe (r.a)’nin eşi olan Resulullah (sav) oraya katılmadı. Oysa evlenen kız Aişe (r.a)’nin akrabasıdır. Bunun manası düğünde erkekler kadınlarla beraber kutlama yapmazlar. Ayrıca düğünde gelin süslenir, yabancı erkekler ona bakamazlar. Diğer kadınlar da süslenebilirler ve açılabilirler, şarkı söyleyebilirler ve dans edebilirler vs. Erkeklerin onlara bakması ve onlarla beraber olması haramdır. Yukarıdaki ayetler birer delildir. Kadınlar süsünü ancak ayette sayılan kimselere gösterebilir.

Kuran-ı kerim, ile hadis-i şeriflerin gösterdiği ve Resulullah (sav)’in döneminde toplumun durumu böyle idi. Bunlar bizim için birer delildir. Müslümanlar, Allahtan korkarak bu hususlara dikkat eder ve riayet eder, günah işlememek ve işletmemek için düğün merasimlerini yapar. Müslümanın hedefi sadece Allah’ın rızasını kazanmaktır.

Unutulmamalı ki İslâm, bir bütündür. Hayatımızın her safhasında yaşanıp bazı safhalarında terk edilemez. Hayatımızın her safhasını İslâmʼın ölçüleriyle düzenlememiz gerekir. Bunun için İslâmʼın hassasiyeti, ahlakı ve ruhaniyeti, nişan ve düğün gibi toplumumuzda aksetmeli ki, Cenâb-ı Hakkʼın rahmeti ile tecelli etsin.

Evlenen gençlerimizin evliliklerini, Allah mübarek etsin. Bereketli, neşeli ve huzur dolu bir hayat yaşamalarını Allah'tan niyaz ediyorum.

#
Yorumlar (3)
Abdurrahim KAYA
23.08.2023 21:13
Düğün salonları sahiplerine de burada büyük bir görev düşüyor mu acaba? Düğünlerimiz bile ithal. Selam ve dua ile.
23.08.2023 19:29
Güzel bir konu.. toplumun kanayan yarası bu düğünler.
23.08.2023 16:15
Maalesef düğünler islama uygun yapılmıyor. Aziz bey çok önemli bir konuyu gündeme getirmişsiniz. Allah razı olsun
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları