KAMUDA ARAÇ VE YAKIT İSRAFI

Türkiye’de çok büyük boyutlarda olan ekonomik krize rağmen israfın Kamu Kurumlarında devam ettiğini görebilmekteyiz.

Kamu kurum ve kuruluşlarının, ilgili mevzuatında bir çok gider kalemleri mevcud ve bu kelemleri saymakla bitiremeyiz.

Sadece bir gider kalemini ele alarak dikkatlerinize sunmak istedim.

Bu kalem; muazzam israf giderlerinin başında gelen, kamuda kullanılan makam ve hizmet araçlarıdır.

Kamu kurumlarında çok çeşitli kadro, pozisyon ve görevlerde bulunan kurumlar arasında özelde bir şehrin İl Özel İdaresi Müdürlüğü, Sağlık İl Müdürlüğü, Belediye, TPAO gibi, sadece bu kurumları ele aldığımızda araç kullanımda büyük bir israfın söz konusu olduğunu söyleyebilirim ve bu israfın ikametgahları ile görev yerleri arasındaki sadece sabah-akşam geliş ve gidişleri için kulanılan makam araçlarının ve diğer araç tipi taşıtların memuriyet il mahalli sınırları içinde hizmet dışındaki görevlere zorunlu durumlar hariç resmi araçların kullanılması söz konusu olduğunda, bu araçların özel işlerde, tatil günlerinde veya keyfi olarak kullanılıp kullanılmadığının takibi yapılıp yapılmadığının veya aksi durumunda hareket edenler hakkında ilgili mevzuat hükümlerince işlem yapılıp yapılmadığının merakı içerisindeyim.

Evet denetlenip, denetlenmediğinin merakı içerisindeyim. Kamu Kurumlarındaki, resmi veya kiralanan araçların, Müdür veya Şube Müdürleri, farklı pozisyonda olan personelin resmi işlerinin dışında söz konusu olan araçların il dışına çıkmaları, aileleriyle pikinik alanlarında, düğün davetiyelerinde, taziye ziyaretlerinde ve özel işlerinde kullanıldığını görebilmekteyiz. 

Bu ülkenin en büyük sorunlarından birisi denetimsizliktir.

Ülkemizde ekonomik krizin etkileri her geçen gün daha da derinleşerek, doğal olarak binlerce insan işsiz ve hayat pahalılığı, emekli memur ve dar gelirli vatandaşlar için tahammül edilemeyecek bir düzeyde olması ve Kamudaki araç savurganlığının revaçta olduğu bir zamanda yaptığım araştırmalarda sadece bir kurumda 11 ile 12 yakın şube müdürlerinin bulunduğu ve kendilerine araç tahsis edildiği ve Türkiye geneli bu kurumların sayılarını ele aldığımızda israfın dehşet verici bir mali boyutunun sonuçlarını ortaya koymaktadır.

İsraf savurganlığını sakınca görmeyen, insanlara karşın özetle, Ömer bin Abdülaziz(r.a), hayatından ayrıntlı bir şekilde örnekler görmek mümkün:

Ömer b. Abdülazîz(r.a) halifeliği sırasında çok sade bir hayat sürmüş, resmî ve sivil kamu mallarını yetim malına benzetir ve beytülmâlı kendisine bırakılan bir emanet kabul ederdi. Şahsi işlerini yürüttüğü sırada devlete aid hiç bir araç ve gereci kullanmamıştır. Emrine tahsis edilen yüzlerce gösterişli binek atlarını getirdiklerinde; Ömer b. Abdülazîz(r.a) “Bunlar ne?” dedi. “Hilâfete mahsus makam bineklerdir.” cevâbını işitince; “Kendi malım olan katır bineğim, benim hâlime daha muvâfıktır.” diyerek saltanat bineklerini geri çevirip, kendi bineği olan katıra binerek, Bu atların satılıp ümmetin malı olan devlet hazinesi (Beyt'ül-Mal'a) iadesini emir etmiştir.

Bu yaşanmış rivayetten çok ibretler çıkarmamız mümkün...

Maddi ve manevi olmak üzere günümüzün en büyük hastalığı israftır. İsrafın miktarı ne olursa olsun zararı büyüktür. Küçük sanılan şeyler, yan yana geldiğinde büyük rakamlar ortaya çıkar. İsraf ve suistimallerin önüne geçilebilmesi için, ulaştırma hizmetlerinde merkezi kontrol sağlanmalıdır. Kamu hizmet aracı özel amaçla kullanılmamalıdır. Makam veya hizmet araçlarına yönelik kısıtlamalar, yüzde % 50 azaltılıp, toplu taşıma araçlarının kullanılması ve sahaya çıkan araçlara yakıt kotası koymanın ve araç takip sisteminin takibi harfiyen uygulanması durumunda büyük bir israfın önüne geçileceğini ifade edebilirim.
Hatta üst kademede bir siyasetçimiz "Türkiye'de sadece makam araçlarını kaldırsak vergi toplamamıza gerek yok" demişti.
Genelgeler doğrultusunda hayata geçirilmesi istenilen, kamu kaynaklarının israf edilmemesi ve verimli bir şekilde kullanılması açısından, Sayın Valimiz Ekrem CANALP'ın başkanlığında bir istişare ekibi kurarak, israf konusunda örnek olacak bir uygulamayı hayata geçireceğinin inancındayım.

Bir hadis-i şerif mealinde şöyle buyurmakta:
(İsraf ve kibirden sakının!) 

Tasarruf mu?
İsraf mı? 
Bekleyip göreceğiz.

Rabbim kamu malının koruyan Hz.Ömerlerin izinden giden yöneticilerin sayısını arttırsın.