İÇİMİZ DIŞIMIZA BİR ÇEVRİLSE
İÇİMİZ DIŞIMIZA BİR ÇEVRİLSE
AZİZ ARSLAN
-
Çoğu insan hissettiklerini söyler, fikirlerini her fırsatta ortaya döker. İnsanın ruh dünyasının derinliklerine el atıp dip bucak içindeki putlaşmış birikinti kasvetlerini kırarken at gözlüğü takarak derdini söylemeyen derman bulamazmış derler. Sözü üzerine benim yazılarıma benzer kimi zaman yorulur veya sıkılırsınız ama sonu gelir tıpkı, kıymetli şeylerin gizli yerlerde saklanması gibidir.
Bakın aktar-ı aleme! Asır çok dehşetli, çok sancılı... Hayat fazlasıyla kırpılmış veya hızlandırılmış bir tiyatro değildir. Gençlerin dalgalı lüle lüle saçları, fındık findık burun ameliyatları pişmanlıklar devşiriyor, kimisi de gözlerine mil çekmiş gibi kör. Ağlarken hiç akmayan göz yaşları. Tıka basa dolu mideler, maskelerimiz inmesin diye deli taylar gibi hüzünlenmemek, ne de ayrılık, hatta ölmek bile hayatlarına yaptıkları makyajdan daha önemli, hiç ölmeyecek gibi adeta "Bu çürümüş kemikleri kim diriltecek" pervasızlığıyla manevi yaralara mübtela olan ve karın sancısı çeken bir fotoğraf karesinde, bir video akışında gösterilen endeksli dış görünüşlerle içleri dışa, dışları içe bir çevrilse zift ve katran gibi putlaşmış bu hastalıklar gözler önüne serilecektir.
Yaz-kış demeden dimağlar afakileşmiş, zihinler bulanık ve bulaşık...
Kalpler, müşevveş, habis, kirli ve perişan, karanlıklı. Şeytana külahını ters giydiren, Putlaşmış bu insanların istek arzuları bir kefene sarılmış gibi.
Putlaştırılmış mevki, makamlar,
Putlaştırılmış, para, mal-mülk,
Putlaştırılmış, günlük giyilen elbiseler,
Putlaştırılmış, rızık endişesi,
Putlaştırılmış, ego, ben varya bu ben...
Bu insanlara, İbrahimvari bir balta ve bir cümle şöyle gelsin:
"Batanları ve kaybolanları sevmem."
Putlar kırılınca ve parçalanınca, bizim manevi yaralarımızı tedavi edecek ve canlı putların dillerini susturacaktır.
Sahiden, içi dışa, dışı içe bir çevrilsek ortaya ne çıkar acaba?
Size, gerçekleri en açık şekilde, dürüstlükle ifade eden dostlarınız olsun.
Bizde o dostlardanız.
Selam ve dua ile.
