BİR İNSANI TANIMAK
BİR İNSANI TANIMAK
Yusra AYDIN
-Anlamak istediğimiz ve anladığımız aynı olmuyor hiçbir zaman . İfade edişlerimiz karşı tarafı ikna ediş biçimimiz oluyor bir tarafta . Diğer tarafta ise kendimi daha iyi nasıl ifade edebilirimden ziyade karşıdaki muhatabımı nasıl ikna edebilirim anlayışı hakim .
Hissettiğimiz önemsiz bir şekilde gölgede kalıyor .
Öyle bir şey ki olmayan bir şeye bile ya da olan bir şeyi olmuyormuş gibi göstermeye de alışıyor bu insan.
Bunun adı Yalan .
İnsan , bazen hatta cazip gelirse çoğu zaman kendini bile yalanlarına kaptırıp akıntıya kapılabiliyor . Dalgalara rağmen .
Böyle bir insanın toplumdaki , çevredeki insanlara karşı tutumu nasıldır acaba diye düşünürüz bazı vakitler ancak öyle bir hâl ki ;
Çok inandırıcı.
Bu bir gerçektir ki insanları ve çevresini çok eleştiren kişiler aslında en çok eleştiriye mahkum insanlardır .
Yergileri onlara göre doğru olandır ancak bilmiyorlar ki yergileri bir tarafta gizledikleri kusurlarıdır. Bu hayatta en rahat yapılabilen şeydir bir kişi hakkında konuşmak , yermek ve maalesef kendi benliğini övmek .
Bu tarz insanlardan uzak durmamız lazım.
Bu tarz insanlar , kötü düşünceyi ruhuna , zihnine leke bırakmış halde hayatlarını bencil bir vaziyette sürdürmeye devam eden kişilerdir.
Acı bir şeydir .
Bazı vakitler çok değer verdiğimiz insanları bile yanlış tanıyabiliyor ve onlarında bu sıfatlara yoldaşlık ettiğini öğrenebiliyoruz.
Zamanla.
Bir insanı tanımak .
Zor bir hakikat .
Her şeyin zorlaştığı ve labirent bir yolda kendini ve doğruyu bulmak gibi olan şu halimiz , özümüzü ve güzeli bulunca aslında çok değerli.
Ders almamız gereken bu durumda susmayı yeğlemek en doğru olandır .
Her duygunun bize göre yeri ve değeri nasıl farklıysa hissettirdiği şiddet yahut azlığı da farklıdır .
Öfkenin , sevginin , nefretin. Sayabileceğimiz birçok duygunun aslında .
Ama bu duyguların bitmesi ve artık hissedilen şeyin bir 'hiç' olması ciddi bir meseledir .
Bir insan hayatımızda hiçbir duyguda yer almayacak kadar eksilmişse . Sözün devamı size ait olsun :)
İnsan bazen kendine olan saygısından birçok değer arz eden ama bir vakitten sonra bütün sıfatları yitiren muhataplarını hayatından çıkarabiliyor .
Kendi duygularımıza dair bize ruhsal anlamda yük hissi veren bu kişiler aslında en çok kendi varlıklarına yüklerdir. Zihniyet ve duyarsız yaklaşımlarıyla.
İnsan kendi duygularını yük bilmemeli oysaki .
Bu tarz bir hissi sizde uyandıran kişileri hayatınızdan uzaklaştırarak çıkarma vaktidir belki de:)
Saygı her şeyin başı aslında . Kendi özümüze bile . Onu yitirdiğimiz vakit ipin ucu çoktan kaçmış demektir.
Her gün aynadan kendi varlığımıza bakıp şükretmemiz gerekirken bize emanet edilen uzuvlar için .
Daha ne kadar kötüleştirebileceğimizi göremiyoruz.
Gözlerimiz haramla meşgul olurken
Kulaklarımız kötü çekişmeceli diyaloglara şahit olurken
Ağzımız kötü , yalan ve malayani boş sözlerle harekete geçerken
Ve biz bunlara dur demezken.
Sonumuz diyorum güzele değil de kötüye çok kötüye gitmeye devam edecek .
Günün Notu ;
Dur .
Yalana
Bencilliğe
Kötüye
Gıybete
Harama
Dur .
Sana olan acziyetimiz gün geçtikçe daha da artıyor Rabbim . Merhametine muhtacız.
Müslüman bir şekilde idame ettirdiğimiz hayatımızı iman ve doğru bir yolda ilerletebilmeyi nasip et bize .
Niyetimizi , ilmimizi faydasız olandan ırak eyle .
Bugünlerde gündemde olan ama aslında hep gündemimiz de olması gereken Kutsal mekanımız olan Mescidi Aksamızı ve orda zalim bir topluluğa karşı direnen Müslüman kardeşlerimizi El Hâfız isminle koru Allahım .
Bize de her daim bu hakikatin bilinciyle yaşayıp uzaktan da olsa mücadele edebilmeyi nasip et .